Selçuk iletiŞİM



Yüklə 2,6 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə31/120
tarix15.10.2018
ölçüsü2,6 Mb.
#74209
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   120

Kitabın, Ait Olduğu Sınıfa Dönüşü… (58-66)
65
açısından derin yaralar açmaktadır. Bir başka
görsel iletişim aracı haline gelen video oyunları
ile oyalanan yüzbinlerin, ilerde vasıfsız işçi
olacakları gerçeği ise aslında ekonomik yapı-
lanmaya çok daha uygundur. Sistem,
varoluşundan beri işsizler ordusuna ihtiyaç
duyar ve bu şekilde işçi ayaklanmaları gibi
direnişlere izin vermez. Sendikal hakları kendi
aleyhinde yapılandırabilir. Gerektiğinde işçileri
işten çıkarır, yerlerine yenisini alır. İnsan,
fordist sistemdeki bir makinenin vidasıdır.
İşsizliğin yok edilmesi palavrası, erken kapita-
list dönemlerden bu yana süregelen kof vaat-
lerdendir. Bundan dolayı çocuğun eğitiminin,
görsel medya tarafından zedelenmesi bir olum-
suzluk değil, aksine onlar açısından bir çözüm-
dür. Ayrıca silah ticaretinin günümüzdeki en
büyük sektörlerden biri olduğunu düşünürsek,
çocuğun erken yaşlarda kendini savunma yeti-
sinin, hukukla değil silahla olduğunu öğrenme-
si ve benimsemesi oldukça verimli bir ileriye
dönük yatırımdır.
Neil Postman’ın ifade ettiği gibi Huxley’in
öğretileri gerçekleşmekte, gösteri topluma
hakim olmakta her çeşit enformasyon, eğlence
kültürü içerisinde eritilebilmektedir. Bir halk
saçma sapan şeylerle eğlendiği, kültürel yaşam
aralıksız eğlence turları  şeklinde yeniden ta-
nımlandığı, ciddi kamusal konuşmalar bebekle-
rin çıkardıkları seslere benzediği ve kısacası
halkın kendisi bir izleyici kitlesi, halkın kamu-
sal işleri de bir vodvil temsiline döndüğü za-
man, artık kamu riskle yüz yüze gelmiş ve
kültürün ölümü açık bir olasılık halini almış
demektir (Postman 2004: 173).
Tüm bu anlatılanlar yazının, oluşumunda etkin
olduğu bir kültürün sonuna doğru yaklaşıldığı-
nın belirtisidir. Elbette ki bu, yazının tamamen
yok olacağı anlamına gelmez. Sözlü kültürün,
zamanımızda şiir vb. sanat etkinliklerinde ya
da reklam cingıllarında –ki bu cingıllar akılda
tutulması üzerine temellendirilir- boy göster-
mesi, her kültürün bir çok kavramın geçmiş
iletişimsel kültürlerin izlerini taşıdığının belir-
tisidir. Bu sebeple yazınsal kültür ve kitap,
kendini bir sonraki dönemde kimi sosyal form-
ların içinde dönüştürecektir. Bu bağlamda
günümüzdeki kitap da, ait olduğu sınıfa, ege-
men sınıfa geri dönecek; bir nostaljik nesne
olarak, hayatlarının sefilliği –ki bu sefilleşme-
nin kökeni, Marks’ın belirttiği gibi nesnelerin
yüceltilmesinden geçer- ve sahip oldukları
demir kafesler itibariyle sıkışmışlıkları hissiya-
tıyla eblehleşmiş bir egemen sınıfın antikaları
olarak kültür tarihindeki yerini alacaktır.
SONUÇ
Her nesnenin belli bir tarihi vardır ve o, bu
tarih içerisinde evrim geçirerek dönüşür ya da
yok olur. Kitabın tarihi bu dönüşümü örnekler.
Tıpkı kandiller gibi bir süs aracı olma yolunda
olan kitap, gün geçtikçe, burjuvazinin kütüpha-
nelerinde bir geleneği temsil etme durumuna
düşecektir ve tıpkı rönesanstaki egemen sınıfla-
rın sanatı kullanım şeklinde olduğu gibi elit
tabakadan olduğunu gösterme aracı olma yo-
lunda evrilecektir. Kitap okumanın ya da kitabı
elinde tutmanın hazzını bilen insan sayısı, her
geçen gün azalmakta. Okumanın hakim olma-
dığı bir kültür, aynı zamanda yeni insanın da
müjdeleyicisidir. Bilinen ve evrensel olduğu
sanrısı içersinde yaşanan birçok kültürel nitelik
son bulacaktır. Bu süreçte düşünsel nitelikle-
rinden de ödün verecek olan insanlık, egemen-
lerin tahakkümünü kabul eden mutlu eblehlere
dönüşecektir ve tüketim kültürünün yaygınlaş-
ma süreci evrimini tamamlayacaktır.
Görsel medya ya da internette, detaylı bilgiye
ulaşmak zordur. İnternetin sahip olduğu bilgi-
ler, kitaptakilere oranla daha yüzeyseldir.
Okunması da zordur. Ancak araçsal aklın bil-
giyi, ulaştığı her noktada pratikleştirmesi sebe-
biyle toplumun bilgiye duyduğu ihtiyaç gün
geçtikçe azalmaktadır. Detaylı bilgiye ulaşma-
ya çalışan bir avuç bilim adamı ve entelektüel,
tıpkı Mısır Firavunları'nın yönetimindeki gibi
bir kast oluşturmak üzereler. Her kastın bir
ömrü vardır. Toplum için ihtiyaç olmaktan
çıktıklarında yerlerini yeni biçimlerdeki kastla-
ra bırakırlar. Günümüzde gittikçe bir kast gru-
bu haline gelen yoğun okuyan kesimin, yakın
zamanda nesli tükenecek gibi görünüyor. Hızlı
tüketim sonucunda hızlı üretim gerçekleşiyor
dersek yanlış olur. Aslında artık, bireyi, hızlı
üretim sonucunda hızlı tüketime koşullandıra-
cak araçlara sahip olan sistem, bu hızlı sirkü-
lasyonda yoğun ve detaylı bilgiye ihtiyaç duy-
muyor. Sadece bu yapıyı görmek bile, kitabın,
yakın zamanda egemen kesimlerin evlerinde
bir süs aracı olacağı savını güçlendiriyor.
Detaylı bilgiye sahip olmayan beynin sorgula-
ma kabiliyeti de yetersiz olacaktır. İnsanların
sorgulama kabiliyetlerindeki azalma, yoğunlu-


Selçuk İletişim, 5, 3, 2008
66
ğu azaltılmış totaliter rejimler için –ki bunlar
geçmiştekiler kadar totaliterdirler, sadece bunu
hissettirmeme araçları gelişkindir- elzemdir.
İktidara  karşı  direniş  son  mu  bulacaktır?  Jean
Paul Sartre'ın belirttiği gibi:
" 'Hayır' diyorum. Çünkü insanım."
Doğada bir tek canlı 'hayır' diyebilir: İnsan.
Egemen yapının, tarihsel evriminde insanlığı
doğadan koparması ve bireylerin emeklerine,
toprağa yabancılaşması sonucunda insan 'hayır'
diyebilmiştir. ' Hayır' diyebilmek, insanın en
özgür tutumudur. Bunun son bulması demek,
tarihi iki ayrı devre böler. Bu bölünme, insanın
kendisinin bilincinde olduğu dönem ve insanın
makineleştiği dönem olarak ikiye ayrılabilir.
Kitle iletişim araçları, insanın "hayır" diyebil-
me yetisini iğdiş ediyor gibi gözükseler de;
insanın insan olma bilinci galip gelecek ve
elindeki araçlar farklılaşsa da, belki kitaplarla
değil ama yeni bir vasıtayla "hayır" diyebile-
cek. Bunu ummak bile, egemen ideolojinin her
noktadaki hakimiyetini düşününce büyük bir
direniş olacaktır.
Adorno’nun ifade ettiği üzere yanlış hayatlar
doğru yaşanmaz. Hayatı yaşama biçiminin
yanlış olduğunun anlaşılması ve totaliterliği
son bulduracak özgürlükçü bir devrimin
aciliyetinin bireyler tarafından anlaşılabileceği
büyük acıların yaşanması zorunluluğunu, tarih-
sel bir dogma olarak almayıp yapı bozucu
ideolojik tasarımları hakim kılmanın, insan
olmanın öncelikli sorunu olduğunu görmek ve
yeni kültürde direniş araçları aramak gerek-
mektedir. Ancak bağımsız sinemanın bile ba-
ğımsızlığını kaybetmesi ve kitleleri eblehleş-
tirme araçlarının gücü, alternatif dünya arayış-
larının istekliliğine ket vurmaktadır. Belki de
Jean Baudrillard’ın ifade ettiği gibi en devrimci
hareket çürümeyi hızlandırmak, ritmik
yokoluşçuluğu destekleyen her çeşit anlam
kaotismini yüceltmek ve  Herbert Marcuse’un
içten patlamalı toplumunu gerçekleştirmektir.
Kapitalist toplumun kendi kendini içten çöker-
teceği iddiası, kitabın geliştirici biçimde destek
olduğu benlik bilincinin, onun toplumdaki
yerinin sarsılmasıyla yok olması ve kitabın bir
nostalji aracına dönüşmesi durumunu düşünün-
ce çok da gerçek dışı bir iddia olarak görülme-
mektedir.
KAYNAKLAR
Ateş T (2004) Siyasal Tarih, Bilgi Üniversitesi
Yayınları, İstanbul.
Baldini M (2000) İletişim Tarihi, Gül Batuş
(çev), Avcıol Basım Yayın, İstanbul.
Barry Sanders (1999) Öküzün A’sı, Şehnaz
Tahir (çev), Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
Debord G (2006) Gösteri Toplumu, Ayşen
Emekçi (çev), Okşan Taşkent, Ayrıntı Yayınla-
rı, İstanbul.
Gadamer H G (2005) Güzelin Güncelliği, Fatih
Tepebaşılı (çev), Çizgi Kitabevi, Konya.
Giddens A (2000) Elimizden Kaçıp Giden
Dünya, Osman Akınhay (çev), Alfa Yayınları,
İstanbul.
Guibernau M (1997) Milliyetçilikler, 20. Yüz-
yılda Ulusal Devlet ve Milliyetçilikler, Neşe
Nur Domaniç (çev), Sarmal Yayınevi, İstanbul.
Huizinga J. (2006) Homo Ludens, Mehmet Ali
Kılıçbay (çev), Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
Labarre A (1994) Kitabın Tarihi, Galip Üstün
(çev), İletişim Yayınları, İstanbul.
Marx K (2004) Alman İdeolojisi, Sevim Belli
(çev), Sol Yayınları, Ankara.
McLuhan M (2005) Yaradanımız Medya, Ün-
sal Oskay (çev), Merkez Kitapları, İstanbul.
Ong W J (1995) Sözlü ve Yazılı Kültür, Sema
Postacıoğlu Banon (çev), Metis Yayınları,
İstanbul.
Postman N (2004) Televizyon ve Öldüren
Eğlence,  Osman  Akınhay  (çev),    Ayrıntı  Ya-
yınları, İstanbul.
Postman N (2006) Teknopoli: Yeni Dünya
Düzeni, Mustafa Emre Yılmaz (çev), Paradig-
ma Yayınları, İstanbul.
Sontag S (1999) Fotoğraf Üzerine, Reha
Akçakaya (çev), Altıkırkbeş Yayınları,  İstan-
bul.


Yüklə 2,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   120




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə