KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
17
Tarih Enstitüsünde başarıyla savundu.
15
Bundan sonra Bekmakhanov’a
karşı ilk eleştiriler ortaya çıkmaya başladı.
Özellikle onu çekemeyen
meslektaşları “Bekmakhanov milliyetçilik yapıyor, Kazaklar ile Rusların
arasına fitne sokuyor” şeklinde iddiaları ileri sürüyorlardı. Oysa onun
Kenesarı Han’ı tez konusu seçmesi SSCB Komünist Partisi yetkililerinin
tavsiyesi idi. Çünkü 1941’de Alman-Sovyet savaşı başladığında Stalin
askerlerin cesaretini arttırmak ve ruhunu yükseltmek için her milletteki
milli kahramanların ön plana çıkarılması talimatını vermişti. Stalin 7
Kasım 1941 yılında Kızıl Meydan’da askerlere yaptığı konuşmada Çarlık
Rusya tarihinden isimler vererek şöyle diyordu: “
Bu harpte dedeleriniz,
Aleksander Suvorov, Aleksender Nevski, Dimitri Donskoy, Kumi Minin,
Dimitri Pojarski, Mihail Kutuzov’un hayali, sizlere ilham kaynağı olsun.
”
Bu meyanda Kazaklardan da milli tarih kahramanları olarak Kenesarı
Han ile Amangeldi İmanov göklere çıkarılıyordu.
16
Bekmakhanov ilim adayı tezini daha sonra genişleterek
1820 ve
1840’lı Yıllarda Kazakistan
konulu doktora tezini hazırladı. Tezini 14
Ekim 1946’da Moskova’da SSCB Bilimler
Akademisi Tarih Enstitüsünde
Rus bilim adamlarının yanısıra Bavırjan Momuşulı, Kanış Satpayev,
Kerim Mınbayev, Malik Gabdullin ve Erden Azirbayev gibi Kazakların
önde gelen yazar ve akademisyenlerinin hazır bulunduğu toplantıda
başarıyla savundu.
17
Böylece Kazak bilim tarihinde doktora diploma-
sını almaya hak kazanan ilk tarihçi olarak tarihe geçti. Ancak, doktora
diplomasını kıskanç meslektaşlarının şikâyetlerinden dolayı iki sene
SSCB Yüksek Tasdik Komisyonu tarafından onaylanmadı.
Hatta onla-
rın peşine düşüp organize ettikleri çeşitli karalama kampanyalarının
sonucunda haksız yere suçlanıp Sibirya’ya sürgüne de gönderilecekti.
Bekmakhanov buna rağmen tezini Ekim 1947’de kitap olarak yayınladı.
Kitap halk arasında hemen revaç buldu.
18
Akabinde Bekmakhanov hakkında Moskova’ya yapılan şikâyetler de
çoğaldı. Eser hakkında 1948’de Moskova ve Almatı’da tarih enstitü-
lerinde toplantılar yapıldı. Eleştiriler dinlendi. Eleştirmenler Kenesarı
Kasımoğlu hareketinin Bekmakhanov’un ileri sürdüğü gibi bir milli
mücadele hareketi değil, kendi şahsi menfaatlerini ön planda tutan
bir savaşçının feodal ve monarşist hareketi olduğunu söylüyorlardı.
Özellikle T. Şoyınbayev, M. Jiznevskiy, Kh. Aydarova ve S. Tolıbekov
gibi tarihçiler eserin siyasi açıdan zararlı olduğunu ileri sürüyorlardı.
15 Sarseke, 132-134; Takenov, s. 377.
16 Bekmukhamedova, s. 6; Ağayev, s. 95.
17 Bekmukhamedova, s. 8; Takenov, s. 377.
18 Bekmukhamedova, s. 8; Takenov, s. 377; Sarseke, s. 195; Omarbekov (2003), s. 386-
387.
SOVYET TARİH
YAZIMI VE
18
Ancak özellikle Rus bilim adamları Bekmakhanov’un fikrine büyük
destek verdiler ve kitabın “siyasi değil, bilimsel bir çalışma” olduğunu
onayladılar. Bunun üzerine SSCB Yüksek Tasdik Komisyonu tarafından
Bekmakhanov’un doktora diploması onaylandı.
19
Bu arada Bekmakhanov Kazakistan SSC Bilimler Akademisi Tarih Ensti-
tüsü müdür yardımcılığına tayin edilmişti. Ancak dar görüşlü meslektaşları
Moskova’ya yazdıkları şikâyet mektupları ile ona rahat vermediler. Bunun
üzerine Bekmakhanov 1947’de görevinden istifa ederek Kazakistan Devlet
Üniversitesi (KazGuv) öğretim üyeliğine geçti. Burada 1948’de ilk defa
Kazak SSC Tarihi Bölümü’nü kurarak bölüm başkanı oldu. 1949’da Kazak
Tarihi Bölümü’nde ilim adayı (kandidat) lisansüstü eğitimini başlattı. 30
Ağustos 1949’da SSCB Tarihi profesörü unvanına hak kazandı.
20
II. Dünya Savaşı bittikten sonra Sovyet
hükümeti daha önce kendisi
teşvik ettiği milli mücadele tarihlerini kısıtlamaya başladı. Sovyet Hü-
kümeti’nde savaşın kazanılmasında Rus halkının rolünü değerlendirme
ve övme eğilimi belirmeye başlandı. Bu durum tarih yazıcılığına da
yansıyarak 1917 Ekim Devrimi öncesinde Çarlık Rusya yönetimine baş-
kaldıran milli kurtuluş hareketleri liderlerini suçlama resmi tarihçiliğin
prensibine dönüştü. SSCB Komünist Partisi MK’de 1944 Mayıs-Haziran
aylarında gerçekleşen Tarihçiler Danışma Toplantısı’nda Kazak SSC
Tarihi bu açıdan eleştirildi. SSCB KP Merkez Komitesi’nin Bol’şevik
dergisinin 1945’teki 6. sayısında ve Kazakistan KP Merkez Komitesi’nin
“Bol’şevik Kazakhstana” dergisinin 1945’teki 6. sayısında
yer alan ve
resmi görüşü yansıtan makalelerde Kazak SSC Tarihi kitabının “ideolojik
hataları”na dikkat çekildi ve kitabın düzeltilerek yeniden yayınlanması
gerektiği ifade edildi.
21
Bu karar uyarınca İ. O. Omarov ve A. M. Pank-
ratova editörlüğünde Kazak SSC Tarihi “hataları” düzeltilerek 1949’da
Kazak SSC Tarihi (Düzeltilmiş ve Genişletilmiş) adıyla tekrar yayınlan-
dı.
22
Böylece 1943 yılında yayınlanan Kazak SSC Tarihi isimli çalışma
geçersiz kılınıyordu. Ancak onun yerine konan eserin de geçerliliği
uzun olmadı. Stalin’in ölümünden sonra Kazakistan SSC Tarihi, yine
sakıncalı bulunmuş ve 1957-1959 yılında Kazakistan Bilimler Akademisi
Tarih, Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü tarafından “Kazakistan SSC
19 T.Omarbekov – Ş. Omarbekov,
Qazaqstan Tariyhına Jäne Tariyhnamasına Ulttıq Közqaras, Al-
matı Kazak Üniversitesi Yayınları, 2004, s. 357; Bekmukhamedova, s. 8.
20 Takenov, s. 379.
21 Omarbekov (2003), s. 392. İbrahim Kalkan, “Halk Düşmanı mı, Halk Kahramanı mı? Sov-
yet Tarihçiliğinin ikilemi”,
Stalin ve Türk Dünyası, İstanbul Kaknüs Yayınları, 2007, s. 282 (281-
286). 1943 baskısı kitap ancak Kazakistan bağımsızlığını kazandıktan sonra 2011’de Rusça
ve 2012’de Kazakça olarak tekrar yayınlandı.
22 Ağayev, a.g.e, s. 98.