önceki Bulgarlarla alakalı olduğunu ve bunların onun çocuklarıyla ilgisi olmadığını
düşünmektedir
129
. Oysa Theophanes ve Nikephoros’un
haberlerinde bahsi geçen
Batbayan ve Asparuh tarihi şahsiyetlerdi. Kotrag ise, N. YA. Merpert’e göre gerçek
biri değildi ve Bizanslı yazarların Kutrigurları adlandırma şekliydi
130
. Belki de
Kutrigu
a dolaylarına bir süreç dâhilinde ve farklı göç dalgaları ile
gitmiş
rlikte Tuna’ya yöneldi. Böylece Bulgar boylarının tarihleri farklı
alanlar
ştir. Buna göre Hazar Kağanı Yosif meşhur mektubunda şöyle
yazıyordu:
bunları takip etmişler ta ki, Duna isimli nehir yakınında
onlara yetişinceye
kadar…
132
.
rların önderiydi.
Bizans kroniklerinin bu kayıtlarından hareketle “Kotrag veya Kutrigurlar
Don Nehri’nden karşıya geçtikten sonra kuzeye yöneldiler ve İtil ile Kama’nın
birleştiği yerde İtil Bulgar Devletini kurdular”
131
görüşü olmakla birlikte kaynaklar
buna ilişkin bir içeriğe sahip değildir. Doğrusu aşağıda da vurgulayacağımız üzere
Bulgarların İtil-Kam
olduklarıdır.
Bizans kroniklerinin bu kayıtlarından şu sonucu çıkarmak makuldür: Kotrag
veya Kutrigurlar Don Nehri’nin doğu tarafları dolaylarında kalarak Hazarların
hâkimiyetine girdiler. Batbayan muhtemelen Kupi-Bulgar yani Kuban Bulgarlarının
başında durdu. Üçüncü oğul, Asparuh Bizanslı yazarların
Unnugundur dedikleri
Bulgarlarıyla bi
a kaydı.
İkinci olarak ise Hazar-Yahudi iddiasına göre Büyük Bulgar Devleti’nin
dağılması ve bir kısım Bulgar nüfusunun Hazar Kağanlığı’nın idaresine girmesi
Hazarların yalnızca Tuna Bulgarlarına (Asparuh’un Ordasına) baskısı altında
gerçekleşmi
“Benim yaşadığım ülkede daha önce V-n-n-t-r’ler (Bulgar’lar) yaşarmış. Bizim
atalarımız Hazarlar onlarla savaşmış… Bunlar kendi ülkelerini terk edip kaçmışlar,
bizimkil r ise
e
”
Konstantinos Porphyrogennetos kroniğinde Bulgarların Tuna’dan
geçişlerinden bahsederken onların bu nehri İmparator IV. Konstantinos (668-685)
129
A. e., s.31.
130
A. e.
131
Vernadsky,
Ancient Russia, p.203.
132
Kokotsev,
Evreysko-Hazarskaya Perepiska,
s.92.
43
döneminin sonunda geçtiklerini ve onların gerçek isimlerinin daha önce de
adlandırıldıkları gibi Onogundur olduğunu haber vermektedir
133
. Onun bu kaydı ve
Theophanes ile Nikephoros’un kayıtlarından hareketle Kubrat Han öldükten sonra
bir müddet daha Bulgarların ata topraklarında kaldıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca
Kubrat’ın oğullarının birbirleriyle taht mücadelesine giriştikleri
belki de Hazarlara
karşı bir müddet direndikleri fakat 680’den sonra bir kısmı Tuna Nehri’ne doğru
kaçarken, diğer bir kısmının da boyun eğerek Hazarlara tabi olduklarını söylemek
mümkü
ar da bundan faydalanmıştır. Bunun sonucunda Batbayan onlara tabi
olmuşt
ndür.
Gerçekte devletin dağılmasını teşvik eden her oğlun kendi alanında yarı
özerk hükümdar olmaları ve bu yüzden merkezi otoritenin sağlanamaması idi. Bu
dağılmanın nihai şeklinde Büyük Bulgar Devleti’nin yalnızca farklı alanlarının
ayrılaştırılması değil, akraba boyların dağılıp göçmesi de gerçekleşmiştir. Bu
nedenle tahmin edebiliriz ki, Kubrat’ın oğulları arasında iç anlaşmazlık boy
göstermiş, hatta bu iç savaşa benzer olmuştur. Bu da dağılıp göçe sebep olurken
komşu Hazarl
ur
134
.
YA. F. Fedorov ve G. F. Fedorov Hazarların hâkimiyetine giren Batbayan’a
tabi olan Bulgarların, en azından bir kısmının, Kuzey Kafkasya’da Kislovodska
bölgesindeki Pyatigorya (Beşdağlar) bölgesine yerleştiklerini düşünmektedir. Zira
Arkeologlar tarafından Pyatigorya bölgesinde ve aynı şekilde Karaçay-Çerkesya’da
VII. yüzyıl sonlarına ait Bulgar göçmenlerine ait eski yerleşimler keşfedilmiştir.
Örneğin Rim-Gora ve Klin-yar. Bu yerleşimler doğal bir şekilde tahkimlidirler.
Kislovodsk bölgesindeki eski şehir kalıntıları buralarda farklı etnik unsurların
varlığını ortaya koymaktadır. Alikonovka Nehri dolaylarındaki
Klin-yar şehrinde
çömlek parçalarına rastlanılmıştır. Çömlekler çizgisel bezeklerle süslenmişti. Bu
bezekleme şekli Sarkel- Beloy Veji
135
’deki Bulgar tencerelerinin karakteristik
133
N. İ. Aşmarin,
Bolgarı i Çuvaşi, Kazan, İzd. Tipo-Litografya İmperatorskago Universiteta, 1902,
s. 6.
134
Raşev,
Velikaya Bolgariya, s.47.
135
Don Nehri’nin sol tarafında bulunan eski Tsimlyuansk şehrinin solunda tespit edilen ve meşhur bir
kalesi bulunan ve Arap saldırılarına karşı inşa edildiği düşünülen eski bir Hazar şehridir. Geniş bilgi
için bkz.: M. İ. Artamanov, “Sarkel-Belaya Veja”,
Trudı Volgo-Donskoy Arheologiçeskoy
Ekspeditsii, T.I, Otv. Red. M. İ. Artamanov, Materialı i İssledovaniya Po Arheologii SSSR No 62,
Moskova-Leningrad, İzd. AN SSSR, 1962, s. 7-84.
44
özelliğiydi. Çömleklerin üstünü bu şekilde süsleme benzerliği aşağı Don ve
Kislovodska civarlarındaki Bulgar nüfusunun etnik birliğini ortaya koymaktadır.
Pyatigorya bölgesine gelenler Kubrat’ın ölümünden sonra Büyük Bulgar Devleti’nin
dağılmasıyla birlikte Azak civarındaki Bulgar boylarından Onogurlar idi.
Bu tezi
Rimgora şehrinin güneydoğu kısmındaki platoda ve Azak dolayları ile kuzey Don
civarlarındaki Bulgar mezarlıklarının arasındaki ölü gömme tarzlarının benzerliği
destekl
’nin dağılmasıyla Kuzey Kafkasya’da yerleşen
Bulgar
öç eden Türklerin Hazarlara
katılara
. A. Pletneva bu dönemin olaylarıyla ilgili yorumu şöyledir:
emektedir
136
.
1969 yılında M. G. Magomedov tarafından Güney Dağıstan’da 12 adet
kurgan incelendi. Buradaki dromoslar kuzey-güney, katakomblar doğu-batı
yönlüdür. Katakombların tonoz biçiminde kemerli olması ve kömür koyulması
Bulgarlara özgüydü
137
. Ayrıca definler sırt üstü yatırılmış eller
gövde boyunca
uzatılmıştır ki, bu tür ölü gömme ritüeli Bulgar-Savirler’e özgüydü. Kuzey
Kafkasya’daki Çir-Yurt kurganlarının başka bir özelliği ise çok sayıda silah ve at
koşum takımlarını içermesidir. Ayrıca Çir-Yurt kurganlarında Kubrat Han’ın dostu
Bizans hükümdarı Herakleios (610-641) ve Konstans’ın tasvirini içeren altın solidler
de bulunmuştur
138
. Verhne-Çiryurt kurganlarındaki kafatasları da kadim Bulgarlara
ait Bolşe-Tarhan mezarlığındaki kafataslarıyla aynı antropolojik özelliklerdedir
139
.
Tüm bu
veriler Büyük Bulgar Devleti
varlığının maddi delilleridir.
Tarihi olarak burada şunu da belirtmek gerekir ki, Hazarların Bulgarlara
üstünlük sağlaması ve bir kısmını itaat altına almasında, Batı Gök-Türk
Kağanlığı’nın yıkılmasıyla birlikte Hazar topraklarına g
k onlara güç vermeleri de etkili olmuş olabilir.
S
“Hazarlar etnik olarak Bulgarlara çok yakındılar. Bundan başka, Hazar boylar
konfederasyonuna çok sayıda Bulgar soyu dâhil olmuştu. Büyük Bulgar Devleti’nin
zayıflaması Hazar yöneticilerinin Azak yanı Bulgarlarının ittifakını kendilerine katmak ve
Karadeniz’in kuzeyindeki muazzam otlakları ele geçirmek fikrini
benimsemelerine neden
136
Fedorov, Fedorov,
Rannie Turki Na Severnom Kavkaze,
s. 77-79.
2.
137
A. e., s.100.
138
A. e., s.60-6
139
A. e., s.59.
45