40
bağlamında ele almakta, güç ve çıkar iliĢkisini bu kavramlar yardımıyla
açıklamaktadır.
Konstrüktivist yaklaĢıma göre fikirler ve çıkarlar, devletlerin
davranıĢlarını belirler ve Ģekillendirir. Burada sözü edilen çıkarlar, maddi
olmaktan
daha
çok
fikirler
ve
ideolojilerle
iliĢkilendirilmektedir.
Konstrükt
ivistlere göre güç, çıkar dağılımı vasıtasıyla anlaĢılabilmektedir.
Devletler, çıkarları ve sahip oldukları kimlikleri dolayısıyla bazı devletleri dost,
bazılarını da düĢman olarak algılamaktadırlar. Devletlerin bu algısı, savaĢ ve
barıĢın temelini oluĢturmaktadır (Özdemir, 2008:134).
Kearn‟a (2011:68) göre yumuĢak güç, Uluslararası ĠliĢkiler teorileri
arasında en çok konstrüktivizmden etkilenmiĢtir. YumuĢak gücün temelini
oluĢturan tercihleri belirleme yetisi, konstrüktivizmin vurguladığı kültür,
ideoloji
ve kurumlar gibi soyut güç kaynaklarıyla yakın iliĢkilidir. Sosyal
yapılar, insanların kimliklerini ve çıkarlarını Ģekillendirmektedir. Farklı iki
coğrafyada yaĢayan bireylerin fikir, ideoloji ve hedeflerinde farklılıkların
olması normal kabul edilmektedi
r (Nye ve Welch, 2011:58).
Devletlerin kimlikleri ile kapasiteye önem vermeleri, güvenlikle
iliĢkilendirilmektedir. Örneğin; ABD‟ye sınırı olan Kanada ve Küba‟ya yönelik
ABD yaklaĢımının, basit askeri güç dengesi ile açıklanması zor görülebilir.
Küba‟nın
düĢman, Kanada‟nın ise dost olarak algılanması, devletlerin
kimlikleri, paylaĢtıkları değerler ve sistemin yapısı ile açıklanabilmektedir.
Konstrüktivizme göre bu ülkeler arasındaki maddi güç dengesi, kimlik,
ideoloji, dostluk ve düĢmanlık üzerine kurulud
ur (Reus-Smit, 2005:196).
Konstrüktivizm, yumuĢak gücün kimlik ve fikirlere dayalı anlayıĢını
destekleyici bir bakıĢı vurgulamaktadır. YumuĢak gücün düĢüncelere, kültüre,
öğrenme ve diplomasiye verdiği önem, onu konstrüktivizm teorisine yakın
kılmaktadır
(Froh, 2010:35). Askeri, ekonomik ve coğrafi güçleri birbirine
yakın iki devlete uygulanabilecek sert güç, paralel bir özellik taĢırken,
yumuĢak gücün uygulanması bağlamında aynı düĢünceleri taĢımanın
mümkün olmadığı söylenebilir. Çünkü askeri, ekonomik ve coğrafi gibi somut
özelliklere yönelik sert güç, her iki ülke açısından benzer nitelikler
41
taĢıyabilmektedir. Örneğin; her iki ülke kara harekâtı ile iĢgal edilebilir, hava
harekâtı ile bozguna uğratılabilir. Her iki ülkeye uygulanacak harekâtların
niteli
kleri benzer Ģekildedir. Ancak aynı iki ülkeye uygulanacak yumuĢak güç,
farklı özelliklere sahip olabilir. Afganistan gibi, coğrafi olarak tek parça olan
bir ülkede bile farklı kimliklere sahip etnik grupların olduğu düĢünüldüğünde,
uygulanacak yumuĢak gücün farklılıklar içermesi mümkündür.
Sonuç olarak konstrüktivistler, kimlik ve çıkar kavramlarının Uluslararası
ĠliĢkiler disiplininin merkezinde yer almasını sağlamıĢlar, dünya toplumu ve
uluslararası iliĢkiler analizlerine yeni bir teorik bakıĢ getirmiĢ
lerdir. Bununla
birlikte değerler, normlar, fikirler ve kültür gibi düĢünsel faktörlerin
devletlerarası iliĢkiler bağlamındaki önemine yaptıkları vurgu ile yumuĢak
güce teorik bir altyapı kazandırmıĢlardır (Reus
-Smit, 2005:205-211).
f. Sert Güç ve
YumuĢak Güç Arasındaki Farklılıklar
Güç,
her iki tarafı keskin olan çift yönlü bir kılıca benzetilebilir. Ġster
yumuĢak isterse sert olsun, kendisine karĢı güç kullanılan hiçbir ülke bu
durumdan memnuniyet duymaz. Her iki güç çeĢidinde ortak amaç; insanların
pozisyonlarında veya davranıĢlarında değiĢiklik yaratmaktır. Dolayısıyla
özellikle yumuĢak güç kullanımında halkın nabzının iyi tutulması ve kültürel
hassasiyetlerinin iyi bilinmesi önemlidir.
Bir askeri harekât öncesinde düĢman veya düĢman olması m
uhtemel
devletin sert güç imkân ve kabiliyetlerine yönelik stratejik/taktik/askeri
istihbarat üretmek, harekâtın devamı açısından oldukça önemlidir. Bununla
birlikte
aynı
harekât bölgesinde
yumuĢak gücün etkin kullanımının, düĢman
veya düĢman olması muhtem
el devletin sosyo-kültürel faktörlerini ortaya
koyan bir istihbarata bağlı olduğunu söylemek mümkündür.
Sert ve yumuĢak güç arasında ayırt edici bazı temel farklılıkların olduğu
söylenebilir (Tablo-5). Öncelikle
daha önce yapılan tanımlar
a paralel olarak
sert gü
ç, hedefin pozisyonunu kuvvet ve kandırma ile
değiĢtirebilirken,
yumuĢak güçte bu durum cazibe, çekicilik ve iĢbirliği ile yapılmaktadır.
Kullanım araçları açısından bakıldığında sert gücün, askeri ve ekonomik,
42
yumuĢak gücün ise kültürel ve politik gücü kullanma eğiliminde olduğu
görülmektedir (Fan, 2008:151).
Tablo-5 :
Sert ve YumuĢak Güç Arasındaki Farklılıklar
(Fan, 2008:151)
Sert Güç
YumuĢak Güç
BaĢkalarının pozisyonlarını kuvvet veya
kandırma ile değiĢtirme kabiliyeti
BaĢkalarının tercihlerini çekicililik ve
iĢbirliği ile Ģekillendirme kabiliyeti
Askeri ve ekonomik güç
Kültürel ve politik güç
Zorlama, kaba güç kullanma
ĠĢbirliği, etkileme
Somut
, kolaylıkla ölçülebilir, sonuçlarını
tahmin etmek kolay
Soyut, ölçümü zor,
sonuçlarını tahmin
etmek zor
Devlet veya organizasyonlar tarafından
kontrol edilebilen
Genellikle hükümet dıĢı organizasyonlar,
kontrol edilmesi zor
D
oğrudan, kısa dönem, anlık etkiye
sahip
Dolaylı, uzun dönem ve ertelenmiĢ
etkiye sahip
Bir baĢka ayırt edici özellik ise davranıĢ Ģekillerindeki farklılıklardır
(Tablo-6). Sert güç, emir ve zorlama olarak kabul edilebilir. Sert güçten
yumuĢak güce doğru yaklaĢtıkça ikna yöntemleri devreye girer (
Nye,
2005:17).
Tablo-6 :
Sert ve YumuĢak Güç Kıyaslaması (Nye,
2005:17)
Sert Güç
YumuĢak Güç
DavranıĢ ġekilleri
Emir Zorlama Ġkna
Gündemi Cazibe Yanına
Yaratma Çekme
En Uygun Kaynaklar
Baskı Ödemeler
Yaptırımlar
RüĢvet
Değerler
Kurumlar Kültür
Politikalar
Nye‟a
(2005:37) göre
her iki gücün iliĢkisini, davranıĢlar, temel araçlar
ve politikalar ortaya koymaktadır (Tablo
-7). Askeri ve ekonomik gücü temsil
eden
sert gücün temel amacı zor kullanmadır
. Bunu tehdit ve kaba kuvvetle
yapar. Buna karĢın yumuĢak güç
, cazibe yaratarak
karĢıdakini kendine
hayran bırakmayı hedeflemektedir. Sert güçte uygulanan politika, zorlayıcı
diplomasi, savaĢ veya yaptırım gibi zorlayıcı tedbirlerdir. YumuĢak güçte ise
kamu diplomasisi, ikili veya çok taraflı görüĢmeler ön plana çıkmaktadır (Nye,
2005:37).
Dostları ilə paylaş: |