147
Burada iki önemli gelişmeden bahsedilmesi gerekmekte:
bunlardan biricisi,
Polonya isyanıdır. Bu isyan şiddet kullanılarak bastırılmış, Polonya krallığının ismi
“Vistula toprakları” olarak değiştirilmiş ve yaklaşık 20.000 Polonyalı Rusya ve
Sibirya’ya sürgüne gönderilmiştir. Birçok tarihçi 1863 yılını Polonya için bir dönüm
noktası olarak görür. Bu isyanın anıları Rus siyasetine 20. yüzyılda rehberlik etmiş
537
ve
1860’ın başlarında devleti sıkıntıya düşüren genel krizi etkilemiştir. Pek çok tarihçi bu
isyanın tepkiyi daha da artırdığını ileri sürmektedir.
538
İkinci önemli sonucu ise bu isyan
dinî grupların samimiyetinden endişe edilmesine neden olmuştur. Çuvaş Pedagogu İ.
Ya. Yakovlev Polonya isyanının bastırılmasından sonra özellikle Mihael Katkov’un
etkisiyle İlminskiy takipçilerinin ve kendisinin “ayrımcılık” ile suçlandığını
söylemektedir. Bu arada ayrımcılık için bazı komplo ve ayaklanmalar söz konusudur.
539
Rus yetkililer Polonyalıları sıkı Katolik olarak gördüğünden Tatarlar ve dolayısıyla
müslümanlarla irtibatlandırmışlardır. Aslında Polonya isyanı Tatarları ve islamı
anlamak açısından yeni açılımlar getirmiştir. 1863’ten sonra Polonya’daki siyasetin
ardındaki amaçlar imparatorluk projesini aydınlattı. Burada “
obrusenie’ “Ruslaştırma”
kavramı özellikle önemlidir. Rus devletinin Polonya’da uyguladığı Ruslaştırma planı
diğer gayrı Rus topluluklara da bir örnek olmuştur. Polonya’nın özerkliğinin
kalkmasıyla bürokrasi Rusların eline geçmiş ve Polonya kurumları el
değiştirmiş, halkın
bütün alanı Ruslaşmıştır. Pek çok sosyolog ve tarihçi, Rusların Ruslaştırma politikasını
1863 isyanına tepki olarak 1880’de başlattığını yazmaktadır.
540
Bu ayaklanma rejimin
gayrı Ruslarla olan ilişkisini yeniden düzenlemiş ve 1860’larda ‘
obrusenie’ yani
Ruslaştırma İdil bölgesinin önemli konularından biri olmuştur.
Rus devletinin bu yüzyılda bir diğer önemli stratejik önceliği de Türkistan’a
yöneliktir. 1860’larda Batı Türkistan’ın istilâsıyla Rusya güney doğuya doğru
genişlemiş ve devamla Türkistan’a karşı başlattığı baskı imparatorluğun bir politik aracı
olmuştur. Rus devleti 1860’larda Kırım savaşı ve Şeyh Şamil isyanının Kafkasya’da
bastırılmasıyla güney sınırlarını Türklere karşı güçlendirmiş, yönünü tamamen
537
Andreas Kappeler, Rusland als Vielvölker Reich:
Entstehung, Geschichte, Zerfall (Munich, 1992), s. 207–215
538
W. Bruce Lincoln,
The Great Reforms: Autocrasy, Bureaucracy, and politics of change in İmperial Russia,
Dekalb: Northern İlliois
Universty press, 1989.
539
Geniş bilgi için bakınız; Petr Denisov,
Religiozniye verovanniye Çuvaş: Istoriko-etnografiçiskiye oçerki
(Çeboksarı 1959) s. 306–307
540
Edward C. Thaden,
Russification in the Baltic Provinces an Finland 1855–1914 (Princeton 1981) s. 27–28.
148
Türkistan’a dönmüştür.
541
Rusya’nın Türkistan’daki egemenliği arttıkça Tatarlara olan
bağlılık ve güvenleri de azalmıştır.
542
Tatarların dinî yollarla Türkistan’da egemenlik
kuracağı korkusu devletin islamiyete karşı cephe açmasına neden olmuştur.
Bu dönemde köktendinci akımlardaki yeniliklerin yanında geleneksel
düşüncede de yenilikler oluşmaya başlamıştır. “
Moskovskıe Vedomosti gazetesinin
tutucu editörü Mihail Katkov’un Rusları Polonya hareketine karşı örgütleme çabası çok
önemlidir. Katkov öfkesini, aynı anda Finliler, Almanlar ve Ermeniler gibi
bağımsızlıklarıyla uğraşan gayrı Ruslara karşı da göstermekten çekinmemiştir.”
543
Bu
dönemin geleneksel ideolojinin en güçlü temsilcisi Nikolay Danilevski’dir ve
Rusya ve
Avrupa ismini taşıyan eseri, biyoloji ve diğer bilimlerin ilkeleri üzerinedir.
Danilevski’nin ilgilendiği en önemli şey, Rusya ve Avrupa ilişkileridir. “Slavları tarihi
ve kültürel bir tip olarak incelerken Slavların Osmanlı ve
Avusturya egemenliğinden
kurtulup Avrupa’ya karşı Rusya adı altında birleşmesini önermiştir.”
544
Bu ideolojik
akımın fark edilmesi 1877–78 Türk-Rus savaşıyla sonuçlanmıştır. Bu savaş neticesinde
Bağımsız Bulgaristan kurulmuştur. Bu akımların İdil-Kama bölgesindeki olaylarla
doğrudan ilişkisi yoktur, ancak islama karşı atılan iftiraları anlamak için önemlidir.
545
Rus imparatorluğunun islamla ilgili politikaları özetlenemeyecek kadar
karmaşıktır. Andreas Kappeler’e göre, “Rusların müslümanlara karşı uyguladığı ortak
bir politika olmamıştır. Farklı bölgelerdeki siyasi, sosyal ve kültürel
çeşitlilik politikaya
da yansımıştır, ancak en önemli ortaklık pragmatik (faydacı) esnekliktir.”
546
Bu
politikaların genel taslakları Sovyet ve batılı araştırmacılar tarafından incelenmiştir.
547
Ancak yine de açıklanması gereken pek çok şey vardır. XVIII. yüzyılda Kantora’nın
zorla vaftiz çabası, camilerin yıkılması gibi meseleler henüz iyice aydınlatılmış değildir,
541
R. A. Pierce,
Russian Central Asia, 1867–1917, Berkeley 1960; Kappeler, s. 160–68
542
Edward J. Lazerini, “Volga Tatars in Central Asia, 18th-20th Centuries: From diaspora to Hegemony “ (Editör
Beatrice Manz,
Central Asia in Historical Perspective, Boulder 1994, s. 89–90
543
Edward C. Thaden,
Conservative Nationalism in Nineteenth-Century Russia, Seattle 1964, s. 47-48.
544
Danilevski’nin fikir sistemi için bakınız; Edward C. Thaden, 102–115
545
Werth,
a. g. e. s. 345
546
Andreas Kappeler, “Charist Policy toward the muslims of the Russian empire”,
Muslim Commities Reemerge:
Historical Perspectives on Nationality, Politics and Opposition in the former Soviet Union and Yugoslavia (Durham
and London 1994) s. 141–156.
547
A. N.
Grigoryev, “Kristiyanizatsiya neRuskih narodnostey kak odin iz metedov natsionalno-koloniyalnoy politiki
tsarizma v Tatarii”,
Materyali po istorii Tatari, vip. 1, Kazan 1948, s. 226–285.