149
etkileri bir politik araç olarak da sunulmuş değildir.
548
Allen Frank’a göre “yerel
müslümanların yaşadığı Kama nehrinin doğusundaki alanda halk müslüman din
adamlarıyla ortak hareket etmiş ancak yetkililer islamiyetle doğrudan çatışma içine
girmek istememiştir. Çünkü bölgedeki, müslüman halk İdil ya da Sibirya’dakinden daha
hareketli ve heyecanlıdır.”
549
Rus çariçesi Katerina II, (1792–96) döneminde islamiyet hoş görüyle
karşılanmış, hatta İmparatoriçe Kazak Türklerini Orenburg sınırına yerleştirebilmek için
islamiyete teşvik etmiştir. Bu teşvikler neticesinde Kazak Türkleri 1830’da cami ve
okullar kurulup, molla atanması için devlete dilekçe vermişlerdir.
550
Tatarlar ve Tatarca
devletin Kazak Türklerine ulaşmasında önceleri bir araç olarak kullanılmış, ancak bu
tutumun idari bir hata olduğu fark edilince strateji değiştirilerek Arapça yerine Rusça
kullanmaya başlamıştır.
551
Bu dönemde islamiyetin Rus devleti için bir tehlike değil
genişleme için bir araç olarak kullanıldığı söylenebilir. 1788’de Ufa’da müslüman Dinî
Komitesinin kurulmasıyla Rus devleti müslüman din adamları üzerinde mutlak otorite
sağlamıştır.
552
Sovyet tarihçileri, müslüman din adamlarının emirleri uygulayış dozunu
abartırlarken, devleti müslümanların hıristiyan olacağını ummak yerine, islamı
desteklemekle suçlamışlardır. Ortodoks misyonerler ve devlet yetkilileri islamiyetle
işbirliğini çok büyük bir hata olarak görmüşlerdir. Dimitri Tolstoy, devletini, Kazan
Tatarlarının fanatik müslümanlarını fark etmemekle suçlamıştır. Tolstoy söyle diyordu;
“ yönetim ne yaptı? Fanatik Kazan mollalarını Kırgızların içine saldı. Bu da onları
Tatar olmaya teşvik etti ve Rus medeniyetinden uzaklaştırdı.”
553
Tatar camileri politikası
ile ilgili araştırmalarında E. A. Malov da devletin müslüman nüfusa karşı müsamahalı
davrandığını söyleyerek, Dinî komitenin kurulması ve Kuranın basılmasını- islamiyetin
kazancı olarak dile getirmiş ve bu politikayı eleştirmiştir.
554
Hatta XIX. yüzyılda
548
Werth, a. g. e.,s. 346; 1744 Kantora’nın çabalarıyla çıkan kanunla 536 caminin 418’i yıkılmıştır.
549
Allen J. Frank, İslamic Regional Identity in İmperial Russia: Tatar and Bashkir Historiografy in the Eignteenth
and nineteenth Centuries, Basılmamış Doktora Tezi, İndiana Universty, 1994 s. 32–37, 45–47
550
Alan W. Fisher, “Enlightened Despotism and Islam under Catherina II”, Slavic Review, 27. 4 (1918): 542-553
551
Werth, s. 347
552
Kurat, a.g.e., s. 285; Kurat bu tarihi 1789 olarak vermektedir.
553
Werth, a.g.e., s. 347-348
554
E. A. Malov, Pravoslavnaniya protivomusulmankaya missiya v kazankom kraye v svyazi s istoriyey musulmanstva
v pervoy polovine XIX. Veka Kazan 1868 s. 1–25
150
dinden dönüşü sağlayan hareketi besleyen kaynak XVIII. yüzyılda devletin
müslümanlara verdiği ayrıcalıklar olduğunu söylemektedir.
555
Çağdaş Tatar düşünürler
Katerina’nın islamiyeti desteklediğini kabul etmektedirler.
556
XIX. yüzyılda islamiyet devleti daha çok endişelendirmeye başlamıştır. Bazı
yetkililer Tatarların Türkistan’la bağlarının Doğu ülkeleriyle olan ticaretin ve
paganlarda islamiyetin çekiciliğinin önemini vurguladılar. Bu yüzden XIX. yüzyılın
ikinci yarısında devletin müslümanlara karşı düşman olduğunu söylemek yanlış olur.
Pek çok durumda misyonerlere karşı devlet müslümanları korumuştur.
Tolstoy ve Malov gibi eleştirmenlere göre devlet, XVIII. yüzyılda islamı
bilmiyordu. Bu eleştiri bir yönüyle doğrudur. Devletin islamiyet ile bilgisi XVIII.
yüzyılın ortalarına kadar sınırlıydı. Bu tarihe kadar islamiyetin din büyüklerini
tanımıyorlardı bile, Rus devletinin islamı kabul etmesi Dinî Komitenin kuruluşuyla
başladı. Komitenin kuruluşunun ilk 50 yılında devlet komiteyi göz ardı etti, zamanla
molla seçimini ve kilise kayıtlarını getirerek uygulamayı genişletip sistem haline
getirmiştir.
557
Diyanet işleri arşivlerine göre devlet bu işleri düzene koymak için yeterince
çaba göstermemiştir ve dahası yetkililer uygulama eksikliğinden şikâyet etmiştir. Rus
Din İşleri İdaresi 1830’lardan itibaren ihtidâ eden gayrı Ruslarla uğraşmasına rağmen
müftülerle ilişkiler sınırlı kalmıştır. Dinî idare ve müftüler arasındaki mektuplaşmalar,
1850’lerin sonlarına doğru başlamıştır ve St. Petesburg, müslüman Komitesinin
faaliyetleriyle ilgili bilgisi oldukça sınırlıdır. 1860’lardan önce devlet müslüman-Tatar
okullarının müfredatı ile ilgili araştırma yapmamış ve bu daha sonra yetkililer için sorun
olmuştur.
558
Dinî yetkililer gayrı Rusların yerleri ve statüleri ve günlük yaşantıları hakkında
da çok az bilgiye sahiptir. 1870’te misyoner çalışmalarla ilgili İlminskiy şunları
söylemektedir: “ misyonerlik bölümündeki Akademiden mezun olduğumda vaftiz edilmiş
555
Malov, a. g. e, s. 23
556
A. G. Kerimullin, O istokov Tatarskoy knigi: ot naçala vozniknoveniya do 60-h godov XIX veka Kazan 1992 s. 95-
99; Kerimullin bu yüzyılda Rusya’da Kuranın bir çok baskısı yapılmakta olduğunu, yine İstanbul gibi büyük islam
şehirlerinden binlerce nüshanın geldiğini yazmaktadır. Bu dönemde bir Kuranın fiyatı 25 ile 50 ruble arasındadır.
557
Werth, a. g. e., 349
151
Tatarların nerede yaşadığını bile bilmiyordum...”
559
1860 lara kadar iyi birer hıristiyan
olan Tatarlarla ilgili de oldukça az bilgi vardır. 1874’te Mihail Maşanov, bu Tatarların
Ortodoksluğu düzenli olarak yerine getirmediğini öğrenince şaşırmış; “ din
değiştirenlerin Ruslardan sadece dil ve kıyafetler bakımından farklı olduğunu
düşünürdüm..,” demiştir. Daha sonra gördükleri karşısında fikrini değiştirmiştir: “Rus
papazlarının bu çocukları Ortodoks inancına bağlamaları için çok çalışması gerektiğini
kabul ettim.” itirafını yapmıştır.
560
E. Malov’da 1866’da İmparatorluk ile ilgili
araştırmalarında vaftiz edilmiş Tatarlarla ilgili istatistikler vermeye zorlandığından
şikâyet etmiştir.
561
Burada yetkililerin Rusya ile ilgili ne kadar az şey bildiklerini
vurgulamak gerekmektedir. Sadece 1830’larda etnografik dağılım, ekonomik
aktiviteler, dinî inançlar ve halk hakkında araştırmalar yapılmıştır.
562
Devletin islamiyet hakkında bilgisinin az olduğunu anlamak oldukça
önemlidir. Zira daha sonra Rusya’nın içinde müslüman bir dünyanın bulunmasının
Rusları ne kadar rahatsız ettiğini izah edebilmek için bu bilgi şarttır. 1866’da bir eğitim
komisyonunda Tatar okullarının etkinliğini fark ederek şunları rapor etmiştir: “Bu
okullar Volga bölgesindeki Tatar yerleşim alanlarına öylesine yayılmıştır ki, birçok
Tatar Rusça yerine Tatarca öğreniyor, camilerde kendi imamları var. Büyük Rusya’nın
bu köşelerinde neredeyse 1 milyon kişi eğitim alıyor.”
563
Bu okulların varlığı, Türkistan
ile bağlarının henüz kurulamamasına rağmen bile çok rahatsız edici olmuştur. Yeni olan
durum Rus devletinin bu kurumlara ilgisiydi. Devletin islamiyeti keşfetmesi zaten var
olan bu kurumların açığa çıkmasıdır.
Devlet islamiyet ve kurumlarını daha çok vaftiz edilen Tatarların geri
islamiyete dönmesiyle keşfetmiştir tezi doğrudur. Bunu açıklamak için dönüşün
başladığı 1827’de devlete yazılan dilekçelere başvurmak en doğru yoldur. Bu
dilekçelerde göze çarpan şey yetkililerin islamiyete çok az önem vermesi, mollaların
vaftiz edilmiş Tatarları camilere çekerek, vaftizli Tatarlara eski dinlerinin islamiyet
558
Rossiskiy Gosudarstvenniy istoriçiskiy arşiv ( RGIA), f. 383, envanter (en). 24, dosya no. 3714, s. 1
559
Otdel rukopisey Kazanskoy nauçnoy bibliyoteki im. Lubaşevskago, f. 7, dosya no. 14, s. 96–99.
560
Mihail Maşanov, Religiozno-nravsvennoye sotoyaniye Kreşenskih Tatar Kazanskoy gubernii, Mamadışskago
uyezda (Kazan 1875) s. 5 İzvestiya po Kazanskoy eparhii, 1875
561
E. A. Malov, “Statiçiskaya svedeniya o Kreşenskih Tatarah Kazanskoy i nekotorih drugih eparhii, v voljskom
basseine,” Uçeniya Zapiski Kazanskago universiteta, vip. 3-4, s. 311
562
Werth, a. g. e., s. 350
Dostları ilə paylaş: |