T. Tolga GÜMÜŞ ∗



Yüklə 217,11 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə11/11
tarix29.10.2017
ölçüsü217,11 Kb.
#7328
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

Feodalizm: Avrupa Tarihinde Yeni Yaklaşımlar 

59 


biçimde tanımlanabilmektedir. Böylece tarihçiler bütün Avrupa’ya ve bütün 

batı Avrupa coğrafyasına uygulanabilecek bir genel geçer feodaliz tanımı 

yapmanın güçlüğünden de kurtulmuş olmaktadırlar.  

Tarihçiler arasında ‘feodalizm’, ‘feodal ortaçağ’, ‘feodal dünya’, ‘feodal 

Avrupa’, ‘feodal düzen’ ve ‘feodal toplum’ gibi kavramlar üzerinde 

tartışmalarının kıyasıya yaşandığı son elli yılda elbette herkesin üzerinde 

uzlaştığı tek bir feodalizm kavramından bahsedilemez. Annales ekolünün ve 

Marksist tarih anlayışının ortaçağ Avrupa toplumuna atfettiği feodalizm 

terimi ile son dönem Kıta Avrupa’sı ve Ada tarihçilerinin kullandığı 

feodalizm kavramı arasında altı özellikle çizilmesi gereken çok ciddi ve 

niteliksel bir fark vardır. Annales tarihçileri ve Marksist tarihçiler feodalizm 

teriminin içine manoryalizmin bütün ekonomik karmaşıklığını ve ekonomik 

ve sosyal her türlü ‘toprak ağası-köylü’ ilişkisini katarken, son dönem 

feodalizm tarihçileri feodalizmi fief ve feodum terimlerinin orijinal ve otantik 

temelinde çok dar bir kapsamda tanımlanmış, bireyler arası bazı teknik 

zorunlulukların doğasını inceleme çerçevesinde görmektedirler.

54

 Bu 


bağlamda iki farklı tarih ekolü daha başından itibaren ‘feodal’ teriminden 

farklı seyler kastetmekte ve onunla farklı tarihsel olayları imlemektedirler. 

Günümüzde de dünya genelinde değişik coğrafyaların tarihini açıklarken 

feodal teriminin bu kadar kolay kullanılabilmesinin nedenlerinden biri de 

belki de feodalizmin işlevselliğini yitirecek kadar geniş bir çerçevede 

tanımlanması ve bir çok ekonomik ilişki biçiminin feodalizm kavramının 

içine sokulmasıdır. Diğer taraftan ortaçağı tekil olaylar ve duruma özgü çok 

özel teknik uygulamalar bağlamında açıklamaya ve anlamaya çalışan 

özellikle Anglo-Sakson ortaçağ tarih anlayışı feodalizm kavramını 

işlevselliğini yitirecek kadar dar bir çerçevede tanımlamaktadır. Bu durumda 

da feodalizm denen sistemi tamamen reddetmek çözümlerden en etkili 

olanıdır. Dolayısıyla feodalizmin ne olduğu ve ne olmadığı tartışmasının 

temel unsurlarından biri feodalizm kavramını olabildiğince genişleterek 

işlevsizleştirmekle onu olabildiğince daraltarak işlevsizleştirmekten 

kaynaklanmaktadır. Bu durum aynı zamanda feodalizm kavramının üzerine 

yapılan bunca eleştiriye rağmen neden bugün hala hem tarihçiler hem de 

sosyal bilimlerin başka alanlarında da ısrarla kullanılmaya devam edildiğini 

de açıklayabilir.  

 

                                                      



54

 ‘İngiliz feodalizimi’ tarih yazıcılığının geçirdiği kısa evreyi ve son elli yılda ortaya çıkan 

belli başlı fikirlerin ve tartışmaların yakın bir tarihte yapılmış kısa bir özeti için bknz: D. A. 

Carpenter, ‘The Second Century of English Feudalism’, s. 30-71. 




T. Tolga Gümüş 

60

‘Manoryalizm’ ile ‘feodalizm’ kavramlarının birbirine karıştırılmasının 



yarattığı sorunlardan ayrı olarak, Manoryalizmin bile bütün Ortaçağ batı 

Avrupa’sı için geçerli olmadığını belirtmek gerekmektedir. Tarihçilerin 

feodalizm’in klasik dönemi olarak adlandırdıkları 10-12. yüzyıllarda bile 

Batı Avrupa’daki ekonomik faaliyetler tamamiyle manoryal ekonomik ilişki 

üzerinden işlemiyordu. İki örnek özellikle dikkat çekicidir. Birincisi ve daha 

çok bilinen örnek, genellikle kralın özel mülkü olarak kabul edilen ve feodal 

veya daha uygun tabiriyle manoryal düzenin dışında kalan özel mülklerin 

(demesne land) varlığıdır.  İkincisi ise orijinal olarak Fransa Citeaux 

bölgesinde ortaya çıkan ve kısa sürede bütün Batı Avrupaya yayılan Aziz 

Benedikt Manastır düzenini savunan ama Hiıristiyanlığa getirdikleri bakış 

açısı farklılığı nedeniyle dönemin ekonomik ilişki ağının dışında bir 

ekonomik düzenle çalışan Citeaux rahiplik kurumudur (Cistercian Order).   

Cistercian rahiplerin inançları gereği pirimitif Hiristiyanlığa dönmeyi ve 

buna bağlı olarak fakirlik içinde yaşamanın erdem olduğunu kabul etmeleri 

onları hem feodalizmin hem de manoryalizmin dışında tutmuştur. Citeaux 

rahipleri Avrupa’daki mevcut nüfusun fazlaca rağbet etmediği insan 

kalabalıklığı açısından seyrek yerlerde seçtikleri topraklarını hiçbir dış 

sisteme (Lorda, veya Krala) bağlı kalmadan tamamen kendi emekleriyle, 

kendi amaçları doğrultusunda işlemeleri ve büyük olasılıkla bu yüzden 

yarattıkları artı değerle zamanla zenginleşerek ekonomik yönden 

güçlenmeleri buna en güzel örnektir.

55

  



Sonuç 

Bütün bunlardan sonra bu noktada feodalizmin altın çağı en azından 

Avrupa tarihçileri için sona ermekte midir sorusunu sormak uygun 

görünmektedir. Şurası kesindir ki Ganshof ve Bloch gibi tarihçilerin sıra dışı 

çalışmalarıyla kısa sürede zirveye çıkan kavram, hem yerel tarih 

çalışmalarının aksine deliller sunmasıyla hem de konuyu daha yakından 

inceleyen Reynolds gibi tarihçilerin teorilerde buldukları çelişkiler ve 

açmazlar sayesinde gitgide kan kaybetmiştir. Dolayısıyla kavram artık eskisi 

kadar itibar görmemektedir. Batı Avrupa ortaçağ ve erken modern ve hatta 

modern dönem toplum yapısını açıklamakta kullanılabilecek Feodal düzen 

denen değişmez, kesin ve mutlak bir rejim yoktur. Örneğin bugün fief denen 

özel toprak biçiminin 13. yy. dan önce aristokratik toprak paylaşım 

sisteminde yok denecek kadar az bir etkisi olduğu serflik-efendilik ilişkisinin 

ve serfin toprakla olan mülkiyet formlarının Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde 

genellemeye izin vermeyecek kadar çok farklılaştığı bilinmektedir. Bu, 

Avrupa’nın çeşitli dönemlerinde yaşanan çeşitli sosyal ilişkilerin bugünden 

                                                      

55

 Isabel Alfonso, ‘Cistercians and Feudalism’, Past and Present, 133, (Kasım, 1991), s. 3-30, 



(s. 3-8). 


Feodalizm: Avrupa Tarihinde Yeni Yaklaşımlar 

61 


hiçbir farkı olmadığı anlamına gelmez. Monarklar ile aristokratlar ve 

aristokratlar ile halk arası bağların toprak temelinde açıklanması tarihçilerin 

yaptıkları temel yanlıştır. Fief, serflik, toprak mülkiyeti, lordluk, dominyon 

gibi kavramlar Batı Avrupa’da hem bölgeden bölgeye hem de farklı 

tarihlerde birbirinden o kadar farklı anlamlarda kullanılmaktadırlar ki 

bütüncül, teknik ve yukarıdaki tüm kavramları kapsayan bir feodalizm 

tanımına ulaşmak imkansızdır. Ayrıca bir feodalizmden mutlaka 

bahsedilecekse devlet ve kanun kavramlarının gerçekte ne ölçüde var 

olduğunun sorgulamaya açık olduğu erken ortaçağ bu kavramın dışında 

bırakılmalıdır.  

Yukarıdaki değerlendirmelerin 

ışığında feodalizm kavramını 

tanımlamakta kullanılabilecek tek ortak payda feodalizmin kontrata bağlı bir 

ilişki olduğudur. Fakat kontrata konu olan şey ne tek başına fief ne vassal ne 

de paradır. Zaman içerisinde ve coğrafi koşullara bağlı olarak bu kontratın 

içeriği ve niteliği öylesine değişmiştir ki neyin feodal neyin modern 

olduğunu hiçbir şüpheye yer bırakmayacak  şekilde tanımlayabilmek 

olanaksız hale gelmiştir. Benzer şekilde kontrata bağlı ilişki biçimleri bugün 

de Batı Avrupa’da sürdüğüne göre ne zaman başladığı belli olmayan feodal 

çağın ne zaman tam olarak sona erdiği veya erip ermediğini de 

belirleyebilmek olanaksızdır. Dolayısıyla terimin bütün bu belirsizliği ve 

gönderide bulunduğu olayların çeşitliliği nedeniyle feodal terimini hangi 

durumda ne amaçla neyi betimlemek için kullanılabileceğini belirlemek 

büyük ölçüde sosyal bilimcilerin öznel bağlamlarına kalmıştır. Kavramın 

anlamı o kadar genişletilmiştir ki neyi dışarıda tuttuğu belirsizleşmiştir. 

Neyin feodal neyin feodal olmadığını diğer bir değişle neyin feodalizmin 

içinde neyin feodalizmin dışında kaldığını belirlemek gittikçe güçleştiği için 

feodal terimi günümüzde neredeyse hiçbir şey söyleyemeyen ve sosyal 

bilimcilerin istismarına açık geniş bir anlam kazanmıştır. 

Bütün bunların ışığında ‘feodalizm’ terimi hala neden kullanılmaktadır? 

Bunun kısa cevabı terimin tıpkı bazı diğer tarihçilerin kullandığı 

tanımlanması zor ama bir şekilde işlevselliğini tam olarak yitirmemiş, belli 

belirsiz bir içeriğe sahip olan ve bu yönüyle de söylem oluşturmada işleri 

kolaylaştıran Ortaçağ, Rönesans, Monarşi gibi terimlerin var olma nedeniyle 

paraleldir. Feodalizm ya da feodalite kavramı bir şeyler anlatmada bir kısa 

yol oluşturmaktadır.

56

 

 



 

                                                      

56

 Fredric Cheyette, ‘Some Notations on Mr. Hollister’s “Irony”’, Journal of British Studies



5/1. (Kasım, 1965), s. 1-14, (s. 4). 


T. Tolga Gümüş 

62

Kaynakça  

Adams, George Burton, ‘Anglo-Saxon Feudalism’, American Historical Review, 7/1, (Ekim, 

1901), s. 11-35. 

Alfonso, Isabel, ‘Cistercians and Feudalism’, Past and Present, 133, (Kasım, 1991), s. 3-30. 

Bachrach, Bernard S., Eleştiri: Susan Reynolds, Fiefs and Vassals: The Medieval Evidence 



Reinterpreted (New York: Oxford University Press, 1994), Albion: A Quarterly Journal 

Concerned with British Studies, 27/3, (Sonbahar, 1995), s. 466-67. 

Bisson, Thomas N., ‘Medieval Lordship’, Speculum, 70/4, (Ekim, 1995), s. 743-759. 

Boulainvillier, Henri (Comte de), Histoire des Anciens Parlements de France (1737). 

Britnell, R. H., ‘Feudal Reaction after the Black Death in the Palatinate of Durham’, Past and 



Present, 128, (Ağustos., 1990), s. 28-47 

Brown, Elizabeth A. R., ‘The Tyranny of a Construct: Feudalism and Historians of Medieval 

Europe’, American Historical Review, 79/4, (Ekim, 1974). 

Capua, J. V., ‘Feudal and Royal Justice in Thirteenth-Century England: The Forms and the 

Impact of Royal Review’, American Journal of Legal History, 27/1, (Ocak, 1983), s. 

54-84. 


Carpenter, D. A., ‘The Second Century of English Feudalism’, Past and Present, 168, 

(Ağustos, 2000), s. 30-71. 

Charusheela, S., ‘Transition, Telos, and Taxonomy’, Rethinking Marxism, A Journal of 

Economics, Culture and Society, 19/1, (Ocak 2007), s. 8-17. 

Cheyette, Fredric, ‘Some Notations on Mr. Hollister’s “Irony”’, Journal of British Studies

5/1. (Kasım, 1965), s. 1-14. 

Coss, P. R., ‘Bastard Feudalism Revised’, Past and Present, 125, (Kasım, 1989), s. 27-64. 

Coulborn, Rushton, (ed.), Feudalism and Asian Societies, (Princeton: Princeton University 

Press, 1956). 

Crouch, David; Carpenter, D. A., ‘Bastard Feudalism Revised’, Past and Present, 131, 

(Mayıs, 1991), s. 165-189. 

Davidson, Andrew P., ve Grant, Bligh, ‘Rural Australia: Neo-Liberalism or A “New 

Feudalism”?’, Journal of Contemporary Asia, (Ocak 2001), 31/3, s. 289-305. 

Douglas, David C., ‘The Norman Conquest and English Feudalism’, Economic History 

Review, 9/2, (Mayıs, 1939), s. 128-143. 

Dubos, Jean-Baptiste (L'abbé), Histoire Critique de L'établissement de la Monarchie 



Françoise dans les Gaules (1734). 

Duvall, Tim, ‘The New Feudalism: Globalization, the Market, and the Great Chain of 

Consumption’, New Political Science, 25/1, (2003), s. 81-97. 

Franz, Barbara, ‘Guest Workers and Immigration Reform: The Rise of a New Feudalism in 

America?’, New Political Science, 29/3, (Kasım 2007), s. 349-68. 

Ganshof, François Louis, Feudalism çev. Philip Grierson (New York: Harper Torchbooks, 

1964). 



Feodalizm: Avrupa Tarihinde Yeni Yaklaşımlar 

63 


Hajdu, Robert, ‘Family and Feudal Ties in Poitou, 1100-1300’, Journal of Interdisciplinary 

History, 8/1, (1977), s. 117-139. 

Halphen, Louis, Charlemagne et l'empire Carolingien (Paris: Albin Michel, 1968). 

Hilton, R. H., ‘A Crisis of Feudalism’, Past and Present, 80, (Ağustos, 1978), s. 3-19. 

Hollister, C. Warren, ‘1066: The “Feudal Revolution”’, American Historical Review, 73/3, 

(Şubat, 1968), s. 708-723. 

Hollister, C. Warren, ‘Reflections on the Unicorn’s Head’, Journal of British Studies, 5/1. 

(Kasım, 1965), s. 15-18. 

Hollister, C. Warren, ‘The Norman Conquest and the Genesis of English Feudalism’, 



American Historical Review, 66/3, (Nisan, 1961), s. 641-63. 

Holt, J. C., ‘Politics and Property in Early Medieval England’, Past and Present, 57, (Kasım 

1972), s. 3-52. 

Holton, Robert J., ‘Marxist Theories of Social Change and the Transition from Feudalism to 

Capitalism’, Theory and Society, 10/6, (Ekim, 1981), s. 833-867. 

Hoyt, Robert S. ve Hollister, C. Warren, ‘The Iron Age of English Feudalism’, Journal of 



British Studies, 2/2. (Mayıs, 1963),s. 27-32. 

Kaiser, Thomas E., ‘Feudalism and the French Revolution’, History Teacher, 12/2. (Şubat, 

1979), s. 203-216 

Kosminsky, E. A., ‘The Evolution of Feudal Rent in England from the XIth to the XVth 

Centuries’, Past and Present, 7, (Nisan, 1955), s. 12-36. 

Lawrence Krader, ‘Feudalism and the Tatar Polity of the Middle Ages’, Comparative Studies 



in Society and History, 1/1, (Ekim, 1958), s. 76-99. 

Lyon, Bryce D., ‘The Feudal Antecedent of the Indenture System’, Speculum, 29/3, (Haziran, 

1954), s. 503-5. 

Lyon, Bryce D., ‘The Money Fief under the English Kings, 1066-1485’, English Historical 



Review, 66/259, (Nisan, 1951), s. 161-193. 

Montesquieu, Charles de Secondat, (Baron de), De l'Esprit des Lois (Anonim baskı: 1748). 

Murray, Warwick E., ‘Neo-feudalism in Latin America? Globalisation, Agribusiness, and 

Land Re-concentration in Chile’, Journal of Peasant Studies, 33/4, (Ekim 2006), s. 646-

77. 

Painter, Sidney, ‘The Family and the Feudal System in Twelfth Century England’, Speculum



35/1, (Ocak, 1960), s. 1-16. 

Poggi, Gianfranco, ‘Max Weber’s Conceptual Portrait of Feudalism’, British Journal of 



Sociology, 39/2. (Temmuz, 1988), s. 211-227. 

Romano, Ruggiero; Stein, Stanley J., ‘American Feudalism’, Hispanic American Historical 



Review, 64/1, (Şubat, 1984), s. 121-134. 

Smith, Adam, The Wealth of Nations (1776). 

Stephenson, Carl, ‘Feudalism and Its Antecedents in England’, American Historical Review

48/2, (Ocak, 1943), s. 245-265. 




T. Tolga Gümüş 

64

Stephenson, Carl, ‘The Origin and Significance of Feudalism’, American Historical Review



46/4. (1941), s. 788-812. 

Thompson, James Westfall, ‘German Feudalism’, American Historical Review, 28/3, (Nisan, 

1923), s. 440-474. 

Thompson, James Westfall, ‘German Feudalism’, American Historical Review, 28/3, (Nisan, 

1923), s. 440-474. 

Tonsor, Stephen J., ‘Feudalism, Revolution and Neo-Feudalism: A Review Article’, 



Comparative Studies in Society and History, 21/1. (Ocak, 1979), s. 131-138. 

Vernadsky, George, ‘Feudalism in Russia’, Speculum, 14/3, (Temmuz, 1939), s. 300-323. 

Vernadsky, George, ‘On Feudalism in Kievan Russia’, American Slavic and East European 

Review, 7/1, (Şubat, 1948), s. 3-14. 

Walker, Sue Sheridan, ‘Widow and Ward: The Feudal Law of Child Custody in Medieval 

England’, Feminist Studies, 3, No. 3/4, (Bahar - Yaz, 1976), s. 104-116. 

Wallerstein, Immanuel, ‘From Feudalism to Capitalism: Transition or Transitions?’, Social 



Forces, 55/2, (Aralık, 1976), s. 273-283. 

White, Stephen D., ‘Succession to Fiefs in Early Medieval England’, Past and Present, 65, 

(Kasım, 1974), s. 118-127. 

White, Stephen D., Eleştiri: ‘English Feudalism and Its Origins’, Eleştirilen çalışma: R. Allen 

Brown, ‘Origins of English Feudalism’ American Journal of Legal History, 19/2. 

(Nisan, 1975), s. 138-155. 

Zafirovski, Milan, ‘Neo-Feudalism’ in America? Conservatism in Relation to European 

Feudalism’, International Review of Sociology, 17/3, (Eylül 2007), s. 393-427. 

 

 

 



 

 

 



 

 

Yüklə 217,11 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə