TBNA2014
188
şekilde yazılmıyor. Taraflarla görüşüyorlar ve
tarafların dilekçede yazdıklarını üç aşağı beş yukarı
aynılarını anlatıyorlar. Bence burada önemli olan
çocukla görüşmeleri... “ (Avukat)
Mahkeme uzmanları da ağırlıklı olarak kendi
katılımlarının değerli olduğunu düşünmektedir.
Görüşülen uzmanların neredeyse tamamı
raporlarının olumlu algılandığını düşünmektedir.
Ancak görüşmeler sırasında bazı mahkeme
uzmanları; mahkeme içindeki konumlarını
oturtana kadar zorluk çektiklerini ve halen
kendilerinin ne kadar etkin kullanıldığı konusunda
ilden ile, hâkimden hâkime değişiklik olduğunu
belirtmektedir
.
Hangi dava dosyalarının uzmanlara sevk edileceği,
ne konularda uzmanlardan rapor veya uzlaştırma
amaçlı danışmanlık isteneceği, raporların ne
şekilde kullanılacağı gibi
konularda kesin kurallar
olmaması mahkeme uzmanlarının sisteme
entegrasyonunu kişiye bağlı hale getirmiştir.
“Hâkimlerin hepsinin boşanma davalarını
gönderdiğini duyduğum da oluyor. Mesela daha
önce bir hâkimimiz vardı o anlaşmalıları bile
gönderiyordu. O işte sorun da bu zaten, hep dünya
görüşüne göre şekillenen durumlar var.” (Psikolojik
Danışman)
“Hâkim seni beğendiyse iyi, değilse kötüsün.
Hâkim olur her dosyayı gönderir, hâkim olur ayda
bir dosya gönderir. Bunun standardı olmadığı için
insanlar bize de saygın şekilde bakmıyor. Biz kendi
saygınlığımızı kendimiz kazanmak zorundayız.”
(Sosyal Hizmet Uzmanı)
“Valla aslında hâkimin kendi kafasında
oluşturduğu şeyle ilgili. Ben öyle görüyorum. Her
dosyayı da göndermiyor. Şimdi işin içinde çocuk
varsa geliyor… Oran vermek yanlış olur…” (Sosyal
Hizmet Uzmanı)
Bazı uzmanlar hazırlanan raporların ne kadar
dikkate alınıp kullanıldığı konusunda da hâkimden
hâkime fark görmektedir. Kimi hâkimlerin raporları
usulen istediği ancak kullanıma
geldiğinde
çok da dikkate almadığı belirtilmiştir. Birçok
uzman, hâkimlerle daha yakın çalışmak, aldıkları
davanın başını ve sonucunu bilmek, hazırladıkları
dosyaların kullanıldığı yönünde geri dönüş almak
gibi istekleri dile getirmiştir.
“Usulen yapılıyor. Ben öyle görüyorum. Hâkimin
rapor istemesinin en büyük nedenlerinden biri
davanın Yargıtay’dan dönmemesi. Bu algı var şu
anda.” (Sosyal Hizmet Uzmanı)
“Aslında hâkimin uzmanlarla yapması gereken,
uzmanlara verdiği her dosyayı belli bir günde
tartışması. Psikolog arkadaşım sen ne gözlemledin,
pedagog arkadaşım sen ne düşünüyorsun; sosyal
hizmet uzmanı arkadaşım sizin düşünceleriniz ne,
bilgi verir misiniz... Böyle olmuyor. İdeali budur.”
(Sosyal Hizmet Uzmanı)
“Genel olarak hâkimler delil olayına baktıkları
için kusur oranı belgelendirme konusunda genelde
tanıklar ve diğer maddi delillerden yola çıkılıyor.
Bizim mesleki değerlendirmelerimiz onları
etkilemiyor.” (Psikolog)
“Şimdi hâkimden hâkime çok değişiyor. Bazı
hâkimler alıyor seni dosya sırasında yanına
oturtuyor. Bana bununla ilgili yardımcı olur
musunuz diyor. Bazıları da mahkeme salonlarında
izleyici sandalyesine oturtuyor seni. Evet diyor ne
oldu, bir şey var mı. Sonra da tamam, tamam, hadi
çıkabilirsin!” (Pedagog)
Genel olarak bu tip sorunların zaman içinde
gittikçe azaldığından bahsedilmektedir. Hâkimler
ve diğer mahkeme çalışanları gittikçe uzmanların
işlevlerini ve önemlerini idrak etmektedir. Ancak
bu uzun süren bir süreçtir ve her ilde eşit derecede
hızlı ilerlememektedir.
“İlk başlarda çok sıkıntı yaşadık. Yedi yıl önce
duruşmalara girdiğimizde birbirlerine şu bayan
ne iş yapıyor diye soruyorlardı. Bir de ne derlerdi
biliyor musunuz: Sosyal hanım buyurun derlerdi.
Önce bence zaten mahkemedeki hâkimlerin,
savcıların bu konuda eğitilmesi lazım. Bizi
tanımıyorlar ki...” (Sosyal Hizmet Uzmanı)
Kanun Uygulayıcı ve Uzmanların Boşanma ve Boşanmanın Hukuki Sürece Dair Değerlendirmeleri
189
Bazı uzmanlar konumlarının güçlenmesinde
zaman içinde daha çok Yargıtay kararının uzman
raporlarını dikkate
alarak verilmesinin etkili
olduğunu düşünmektedir. Hâkimin, uzman
raporlarının tersine karar verdiği durumlarda
davaların Yargıtay’da bozulduğundan söz
edilmektedir. Bu deneyimler ilk başta uzmanların
işlevlerini benimsemeyen hâkimlerin de zaman
içinde raporları dikkate almasına sebep olmuştur.
“Yazdığımız raporlarda mesela çocuğu babaya
veriyoruz, hâkim anneye veriyor. Ondan sonra
Yargıtay’a gidiyor dosya, bozulup geliyor, bizim
kararımıza uyulması isteniyor. Böyle dosyalar
geldikçe hâkimlerde artık uzmanlar önemliymiş,
bunlara dikkat edelim diyor.” (Pedagog)
10.4.10. Uzmanların Çalışma Koşulları
Bu bölümde mahkeme uzmanlarının çalışma
koşulları, davalılarla görüşme şekilleri ve çalışma
ofislerinin yaptıkları
işe uygunluğu, fiziksel çalışma
ortamları, hane ziyaretleriyle ilgili lojistik ve
güvenlik konuları ele alınmıştır.
10.4.10.1. Uzmanların Görüşme Yöntemleri
Uzmanlar kendileri sevk edilen dosyalarda ilgili
kişilerle çoğunlukla sadece yüz yüze görüşme
yapabilmektedir. Bu durumda devam ziyaretleri için
lojistik imkânların olmaması (görüşme odası, yol
masraf desteği gibi) da etkilidir. Bazı durumlarda
görüşme 3 – 4 kez yapılabilmektedir ancak bu çok
nadirdir. Bu görüşme sayıları uzmanların tespit
işlevi için çoğu zaman yeterli gelse de danışmanlık
işlevi için yeterli değildir. Görüşme süreleri 45
dakika ve 1,5 saat arasında değişmektedir. Uzmanlar
genel olarak ideal sürenin 45
dakika olduğunu
belirtmektedir. Bu sürenin sonrasında görüşülen
kişinin dikkatinin dağılabileceği düşünülmektedir.
“Bazı dosyalarda taraflarla bir kere, bazılarında 2
kere, bazılarında 3 - 4 kere görüştüğünüz oluyor.
Dosyaların durumuna, bizim aklımızdaki soruyu
çözüp çözemediğimize göre değişiyor. Mesela bir
velayet dosyasında çocukla bile dört kez görüştük,
bizim için uç bir şey.” (Pedagog)
“İdeal bir görüşmenin sayısı ikiden az olmamalı.
Çünkü tarafla bir görüşüyorsunuz taraf heyecanlı
oluyor, sistemi bilmiyor; bir görüşme yapıyorsunuz,
sonraki görüşmede hem karşı tarafın iddialarını
soruyorsunuz hem de onun unuttuğu, anlattığı,
anlatmadığı, sonradan aklına gelen kendisi için
çok önemli şeyler olabiliyor.” (Pedagog)
“Aldığım bulgular, görüşme notları, edindiğim
izlenim çerçevesinde ailenin bütünlüğünün
korunabileceğine inanıyorsam görüşmelerimi 2
ya da 3’e çıkarıyorum. Ama maksimum 2 - 3...
Ancak hakikaten artık ipler kopmuşsa tek bir
görüşmede raporumu alıyor, düzenliyorum.”
(Psikolog)
10.4.10.2. Lojistik ve Güvenlik Konuları
Yapılan araştırmada uzmanların yaşadığı mekân ve
ulaşım gibi lojistik sorunların görüşmelerin sayısı ve
kalitesi konusunda olumsuz etkilere sahip olduğu
gözlenmiştir. Uzmanlar özellikle mahkemelerde
kendilerine ait oda olmamasından ya da en azından
yeterli sayıda görüşme odası olmamasından şikâyet
etmektedir. Boşanma davaları çerçevesinde yapılan
görüşmelerde kişiler çoğu zaman hayatlarıyla ilgili
mahrem detaylar paylaşmaktadır. Bu görüşmeler
için uygun odaların olmaması görüşmelerin
verimliliğini de düşürmektedir. Bazı mahkemelerde
tüm uzmanlar için 1 oda bulunmaktadır.
Uzmanlardan biri görüşme yaparken diğerleri
çıkıp koridorda beklemektedir. Bazı durumlarda
uzmanların mahkemede kendilerini ait odası
yoktur, hâkimlerin odalarını veya ortak alanları
kullanmaktadırlar. Bu
durum mahkemedeki katip
- mübaşir gibi kişilerin uygunsuz zamanlarda
odaya girmelerine, görüşme yapılan kişiyle uzman
arasında güven tahsis edilmesinin zorlaşmasına
sebep olmaktadır.
Özel görüşme odaları çocuklarla yapılan
görüşmeler için de gereklidir. Uzmanlar
çocuklarla mahkemenin soğuk ortamında
görüşmenin zor olduğunu, çocuk görüşmeleri
için daha renkli, çocukların kendilerini rahat
hissedeceği odalar kullanılması gerektiğini
söylemektedir.