TBNA2014
190
“Bir odamız yok, raporumuzu evde yazıyoruz.
Adliyeye geldiğimizde görüşme yaptığımız yer
hâkim odası oluyor. Hâkim duruşmada ara verdiği
zaman biz görüşmeciyi dışarı çıkartıyoruz. Bazen
en hararetli yerde, duygu yoğunluğunun olduğu
yerde, tepkilerini ölçtüğümüz yerde aksamalar
olabiliyor.” (Pedagog)
“Bakıyor duvarlar boyasız, bir tane kıytırık
perde var. Burada birkaç tane oyuncak var; iyi
tamam çocuklar da oyun falan oynayabiliyor ama
onun dışında bir şey yok. Ben yeri geldiğinde
şu çocukla yerde oyun oynayabilmeliyim. Ona
göre odam olmalı benim. Ben çocuğu yere nasıl
oturtacağım? Ben Denver 2, gelişimsel tarama testi
yapamıyorum mesela çünkü çocuğu oturtacağım yer
yok.” (Pedagog)
Uzmanların karşılaştığı başka bir lojistik
sorunsa araç tahsisidir. Uzmanlara
araç tahsis
edilmemektedir. Uzmanlar genelde görüşmeye
gidilecek yerlere taksi paralarını kendileri
vermekte, daha sonra bu paranın geri ödenmesi
için uğraşmaktadır. Adalet Bakanlığı sistemi içinde
de net tanımlamalar olmadığı için geri ödemelerde
bürokratik sorunlar yaşanmaktadır.
Bazı uzmanlar görüşme sıklıkları düşünüldüğünde
harcırahlarının yeterli olmadığını belirtmektedir.
Bu tür lojistik imkânsızlıklar uzmanların bazen
yerinde yapılacak gözlem / görüşme sayısını
azaltmasına sebep olmaktadır.
“Hâkim diyor ki bu çocuk incelenecek, ev ortamı,
sosyal çevresi gözlemlenecek. Git bunun yaşadığı
ortamın raporunu hazırla. Dosyayı alıp tamam
hâkim bey diyorsun ki herhangi bir ücret yok.
Araba ücreti adı altında, yol ücreti adı altında
bir ücret tahsis edilse taksi tutar, uygular
gelirsiniz. Ama sen git bir araç ayarla adliyeden
diyor. Çıkıp idari işlere gidiyorsun, adliyenin bu
tür işlerde yardımcı olan aracı yok diyorlar.”
(Pedagog)
“Hâkim diyor ki kendi paranızı cebinizden
harcayacaksınız, faturayı alıp getireceksiniz ben
size ücretini kestireceğim. Her ay bizim bazen
20 tane ev ziyaretine gittiğimiz oluyor. Ben
200 - 250 belki 500 lira cebimden ayırmak zorunda
değilim ki iş için. Öyle olduğu için de taraflara
telefon ediyoruz. Taraflar gelip götürüyor.”
(Pedagog)
Mahkeme uzmanlarının
dile getirdiği başka sorun
ise güvenliktir. Bu durum ceza mahkemelerinde
daha sık yaşanmakla birlikte aile mahkemelerinin
davalarında da uzmanlar güvenli olmayan muhitlere
gitmek durumunda kalmaktadır. Bunun yanı sıra ev
ziyaretlerinde taraflarla görüşme yapılırken şiddete
meyilli kişilerle karşı karşıya kalmak da olasıdır. Bu
gibi durumlarda hızlı bir şekilde ulaşabilecekleri
herhangi bir kolluk kuvvetinin olmaması uzmanlara
endişe yaşatmaktadır.
“Güvenlik falan yok. Biz kendi güvenliğimizi
kendimiz sağlıyoruz. Bundan dolayı sıkıntı
yaşadığımız oldu. Silah dayayan bile oldu
kafamıza. Biz bunları atlattık ama bundan
sonra ne olacağının garantisi yok yine de.” (Sosyal
Hizmet Uzmanı)
“Çocuk mahkemesinde suça sürüklenen çocuklarla
ilgileniyorsunuz. Bu çocuklar genelde güvenliksiz,
kenar mahallerde oluyor. Yanınıza polis verilmiyor.
Bir şekilde o mahalleye giriyorsunuz… Özlük
hakkımız olmadığı için güvenlik talep edemiyoruz.”
(Pedagog)
10.4.10.3. Uzmanların Gelişimi İçin Öneriler
Mahkeme uzmanlarının mesleğe girişte aldığı
eğitimler, uzmanlıklarını geliştirmek için ihtiyaç
duydukları meslek içi eğitimler ve raporlarının
standardizasyonuyla ilgili konular bu bölümde
değerlendirilmiştir.
10.4.10.4. Eğitim İhtiyacı
Uzmanların sorun yaşadığı diğer konuysa
eğitimdir. Çoğu mesleğe girerken genel memuriyet
kurallarını öğreten eğitim dışında herhangi bir
eğitim almamıştır. Uzmanlar kendi konularına özel
eğitimler, ayrıca hukuk
sistemiyle ilgili eğitimler
beklemektedir. Uzmanlar kendi alanlarında
Kanun Uygulayıcı ve Uzmanların Boşanma ve Boşanmanın Hukuki Sürece Dair Değerlendirmeleri
191
üniversitelerden eğitim almış olsalar bile bilirkişi
olarak işlevlerini yerine getirecek donanımdan
yoksundur.
Birçok uzmanın, mahkeme uzmanlığına ilk
başladığında çok zorlandığı, daha sonra zaman
içinde işini “el yordamıyla” öğrendiği anlaşılmaktadır.
Uzmanlık sistemin aile mahkemelerinde
yeni olması, mahkemelerde görüşülen kişileri
önceleyen ve bilgi aktarımı yapabilecek
kıdemli uzmanların da olmaması bu sorunu
artırmaktadır.
“Çalışmaya ilk başladığınız dönemde hazırlık
eğitimi gibi bir şey var ama onun içeriği
sizin buradaki işinize uygun değil. Sadece
memuriyetinize uygun bir eğitim. Memuriyet
nedir, nasıl yapılır, adliyede işlem nasıl yapılır,
bunları gösteriyorlar. Sizi alanınızdasınız,
mezun olmuşsunuz, biliyorsunuz diyerek
direkt oturtuyorlar. Öyle boşanmayla ilgili
eğitim olmuyor.” (Sosyal Hizmet Uzmanı)
“Adli sistemde görüşme yapmanız isteniyor ama
süreçle ilgili de bilginiz olması gerekli. Şimdi bir
hâkim savcı kadar süreci bilemiyoruz. Kanunları
bilemiyoruz. Çünkü böyle bir eğitimimiz
yok. Adli sistemdeki çocuğun durumuyla ilgili
bize eğitim verilmedi. Sadece topluma nasıl
yararlı hale getirebileceğimiz değerlendiriliyor.
Onun dışında bir değerlendirme yapılmadı.”
(Pedagog)
Küçük şehirlerdeki bazı uzmanlar eğitimlerin
büyük şehirlerde yapıldığını ve kendilerinin de
gitme imkânı bulamadığını belirtmiştir.
“Çocuklarım daha ufak. Eğitimler veriliyor X’te.
Benim sürekli oraya gitme olanağım yok. Kocam
da burada çalışıyor. Keşke internetten eğitim olsa,
burada seminerler düzenleseler. Bizi doldurmaları
lazım. Eksiğiz.” (Psikolog)
Bazı uzmanlar Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı
’nın sağladığı eğitimleri almıştır ancak
bu eğitimlerin sürekli ve çeşitli olması gerektiğini
belirtmektedir.
“Şu anda Aile Bakanlığı dediğim gibi boşanma
evresindeki ailelere danışmanlık hizmeti vermek
üzere eğitimler yapıyor. Geçen sene ilk eğitimi
yaptılar. Kısa süreliydi. Bu eğitimlerin sürekli
olması lazım.” (Psikolog)
Uzmanlar Adalet Bakanlığı’nın bazı eğitimler
düzenlediğini ama kendilerinin Adalet Bakanlığı’na
bağlı olmadıkları için bunların dışında kaldıklarını
düşünmektedir.
“Ben orada olmayan personel adına görev
yapıyorum. Kendi kurumumun asli işini
yapmıyorum. Bu yüzden şimdi kalkıp da adliye
bize eğitim versin diyemem. Yani zaten onlar da
bu eğitimi verecek insanlar olsa bizi çağırmaz.”
(Psikolog)
“Adalet Bakanlığı yeni tayin edilmiş uzmanlarla
kendi eğitim grubunu oluşturdu. Bizim orada
birkaç arkadaşımız var eğitim veren. Facebook’tan
takip ettiğimiz kadarıyla yeni atananlara onlar
eğitim vermiş” (Pedagog)
10.4.10.5. Rapor Formatları
Mahkeme uzmanlarının bir sorunu da biçim ve
içerik bağlamında tanımlanmış belli bir rapor
formatı olmamasıdır. Herkes kendi formatını
kendi oluşturmakta ve çoğu zaman da raporların
işlevselliği konusunda ilgili hâkimlerden
geribildirim alınamamaktadır.
“Şöyle bir durum var. Ben bu raporda nasıl
yaparım? Çocuk iki yıldır ailesi yanında,
şu ikiyi rakamla mı yazıyla mı yazayım?
O kadar çok şey çıkıyor ki... Birinci tekil mi
ikinci tekil mi yazayım? Hiçbir kural yok...”
(Pedagog)
“Uzmanlaşamıyorsun. Bu tamamen kişinin
kendini yetiştirmesiyle ilgili. Biz mesleğe
başladığımızda herhangi bir rapor örneği
yoktu. Raporları biz kendimiz ortaya
çıkardık, kendimizce biçimlendirdik. Çocuk
mahkemesinde de öyleydi.” (Sosyal Hizmet
Uzmanı)