Türkün İlk Ruhaniyyat Ocağı Asif Atanın – İnam Atanın Mütləqə İnam Ocağı

98 
 
aşağılayan  ideolojiler,  siyasi  doktrinler  yokedilmelidir.  Ulusal 
gelişimi engellemek dünyaya ağalık yapmak davasının onaylanması 
içindir.  O  yüzden  milli  kültürleri  ev  seviyesine  sıkıştırıyorlar. 
Dünyanın  düzeninde,  uygarlığın  gelişmesindeyse  "tek  kültürlülük" 
kabul  edilmektedir.  Her  bir  ulusun  örf  ve  geleneği,  yaşamı,  giyimi, 
kuşamı  onun  kendineözgü  özelliklerini  açığa  çıkarır.  Bu  özellikler 
değişikliğe  uğratılan  kültürel  nitelikleri  birarada  topluyor.  Yani 
gerçek  yaşamını  kaybediyor.  Bu  durumda  milletin  kültürel  varlığı 
farkedilmiyor. Bu nedenle biz diyoruz ki, Milliyetçilik  - milleti yok 
olmaktan kurtaran bir Ülküdür. Evrensel anlamda bu düşünce kendi 
bünyesinde zararlı etkileri taşıyamaz. Taşırsa, demek  ki, düşünceler 
değiştirilmiştir. 
Mutlaka  İnam  dünyabakışında  Asif  Ata  Rönesansı`nın  düşünce-
lerinden  birisi  de  "Özümlü  Doğu"  düşüncesidir.  O  düşünüyor  ki, 
Doğu'da  yaşamın  düzeni  ve  bu  yönde  arayışlar  herzaman  manevi-
yatla, Ruhsal değerlerle alakalı olmuştur. Maddesellik Batı tefekkü-
rünün  dünyanın  üzerine  selib  seferidir.  Batı  dünyayı  maddesellik 
tuzağına  düşürmüştur.  Maddeselliğin  boy  göstermesiyle  (total  geli-
şimi) Doğu değerleri dünya için gereksizleşti. Tabii ki, maddesellik 
Kişinin ruhunda var. Bu açıdan maddesellik Doğu'da hükümdarların 
amellerinde, hayatında olduğu halde, Batı onu belli bir düzene soktu, 
yaşam  biçimine  dönüştürdü.  Bir  zamanlar  maddeselliği  yaşam 
biçimine  dönüştürenlerin  eylemleri  adaletsizlikle  kıyaslanıyordu. 
Şimdiyse böylesi durumlar doğal karşılanıyor. Bu nedenle dünyanın 
insanlık  düzeni  iyice  bozulmuş  durumda.  Asif  Ata  Özümlü  Doğu 
dediğinde  manevi  değerlere  geri  dönmeği,  Ruhsal  kanunların 
giderlerinin karşılanmasını öngörüyor. Ancak burada dinsel talepleri 
değil, İnamın önplanda olması öngörülüyor.  
Kişide kendini başkalarıyla kıyaslama eğilimi vardır. Bu özelliğin 
gelişimi bireyin bireyle savaşına yol açtı. Maddesellik bu savaşı iyice 
körüklüyor.  Başkalarından  üstün  olmak  (bencillik)  duygusu  hayat 
uğruna mücadeleyi başlatıyor. Maalesef, bu karakteristik yönü büyük 
meselelerde gidermek için din hiçbir şey yapmadı. Adamı insanlaş-
tırmakla  maddesellikten  uzaklaştırmak  mümkündür.  Bu,  İnamın 
işidir.  İnam  diyor  ki,  kişi  kendisini  başkalarıyla  değil,  Mutlakla 
kıyaslamalıdır.  Gerçeğe  ulaşmak  için  Mutlakçılık  yolundan  gitmek 
gerekir.  Mutlak  olmayan  gerçekte  yalan  var.  Kişinin  hayvandan 
ayrılmasının, İnsan`a kavuşmasının boyutu Mutlaktır.  

---

99 
 
Değerli  okurumuz,  biz  bu  konumuzun  iki  bölümden  oluşmasını 
planlasak  bile,  en  çok  dinin  temel  prensiplerini  açıklamak  zorunda 
kaldık.  Zira,  bugünün  kendisinde  bile  dinsel  bakışın  manevraları 
yalanı hayatımıza sokmak istemektedir. Bu nedenle imkanımız yetti-
ği ölçüde yalanın esaretine karşı itirazımızı ve pozisyonumuzu sergi-
liyoruz.  Sözümüz,  düşüncemiz,  yaratıcılığımız  İnam`ın  gelişmesine 
hizmet  ediyor.  Her  adımda  Asif  Ata`nın  temel  fikirlerini  sizlere, 
insanlığa  sunuyoruz.  Bu  düşünceler  daha  geniş  bir  biçimde  tarafı-
mızdan  "Asif  Ata  Değerleri,  yahut  İnsanlığın  İnancı"  eserinde 
sunuldu.  Ancak  bu,  ilk  ve  son  değil.  Bu  yazıda  da  temel  amaç  işte 
dinin  temel  ilkelerine  yönelik  tutum  sergilemektir.  Okurlarımızda 
doğabilecek "peki ne yapmalı?" sorusuna cevap için kısa bir biçimde 
İnam`dan (Mutlaka İnam dünyabakışına) tezler şeklinde görüşleri de 
bu yazıya ekledik. 
 

---

100 
 
İnançta Türkçülük Evrenselliğin onaylanmasıdır 
 
Asif Ata İnancı Türk ruhundan oluşmuş, Türk karakterine uygun 
olan olgudır. Asif Ata ülküsünün amacı bu İnamla Türk Dünyası`nı 
feyizlendirmekle onun o tarihi ihtişamını onaylamaktır.  
Asif Ata zamanın gidişatından yaranmadı, O, Mutlaklık, İnsanlaş-
ma prensiplerini ortaya çıkarmakla yeni İnsanlık Dönemini başlatmış 
oldu.  İşte  bu  yüzden  onun  tüm  fikirleri  gibi,  milliyetçilik  düşünce-
sinin de zamanla hiçbir alakası bulunmamaktadır. Asif Ata milliyet-
çiliği  "izinli  milliyetçilik" değil,  zamanın,  dönemin  TÜRK  sözünün 
yasak  olduğu,  Türkçülüğün,  milliyetçiliğin  suç  sayıldığı  yılların 
milliyetçiliğidir.  Boşuna  değil  ki,  Asif  Ata  KGB  tarafından  1982 
yılında  antimarksist,  antisovyet,  pantürkist,  milliyetçi  sıfatlarıyla 
sorgulanıyordu.  
Tüm  yönleriyle  yeni:  Bağımsızlık,  İnsanlık  yönünden  konuşan 
Asif  Ata  türkçülüğün,  ona  kadar  mevcut  olan  türkçülüğün  tüm  iyi 
yanlarını kendi bünyesinde barındırmakla beraber, eşsiz özelliklerini 
bir araya getirmektedir.  
Milliyetçilik Asif Ata`ya göre aşağıdaki ilkelere dayanmaktadır:  
   1.  Millet  -  Etnik  birliği,  tarihi  sonuç  birliği  ve  kültür  (özellikle 
dil) birliği demektir.  
Millet ve halk bir olaydır. Halk - Millet demektir. Çokuluslu halk 
uydurmadır. Çokuluslu nüfus olur, ülke olur, çokuluslu halk olamaz.  
2.  Milletin  özü  her  milletin  benzersizliği,  eşsizliğiyle  belirlenir. 
Hiçbir halk hiçbir halkı değiştiremez. Her ulusun dünya  kültüründe
 
başkası  tarafından  değiştirilmesi  mümkün  olmayan  yeri  var.  Dünya 
mevcut  olduğu  sürece  milletler  de  mevcut  olacaktır.  Dünya  hiçbir 
zaman tek taraflı olamaz. Milletin ölümü dünyanın ölümüdür.  
3. Milliyetçilik ırkçılıktan tamamen uzak bir olgudur. Şovenizm - 
kendi milletinden başka diğer milletlere nefret ruhuyla yanaşarak bir 
milletin  mutluluğunu  başka  milletlerin  mutsuzluğu  üzerine  inşa 
yönünü  milliyetçilik  perdesi  altında  gerçekleştirmeği  amaç  edinmiş 
Efendiliktir. Asıl, yetişkin milliyetçilikte şovenizmden, ırkçılıktan iz 
bulunmamaktadır.  Aynı  zamanda  milliyetçilik  kendi  milli  ruhunu, 
milli kültürünü, milli tarihini gururla ve azimle korumaktır.  
4. Milliyetçilik etkeni millet uğruna savaşmak, milletin yaşaması 
için  yaşamak,  onu  kurtarmak,  onun  ölümünü  kendi  kişisel  ölümü 

---