89
6. Türk
Tıbbi
Onkoloji
Kongresi
Hemşirelik Oturumu
nelleri; hizmet verdikleri hastaların cinselliğini değerlendirme, sorun
alanlarını belirleme ve gereksinimler doğrultusunda uygun
müdaha-
leleri başlatabilmek için, cinsel konulardaki değer ve tutumlarının far-
kına varma, rahatlık düzeyini artırma, bilgi ve becerilerini geliştirme
çabası içinde olmalıdır. Sağlık kurumları ise, cinsellikle ilgili konuları
kanser hastalarının tedavi ve bakım sürecine entegre edecek sistem-
leri oluşturarak sağlık ekibinin çabalarını desteklemelidir.
KAYNAKLAR
1. Althof SE, and Parish Sj. Clinical interviewing techniques and
sexuality questionnaires for male and female cancer patients. j
Sex Med 2013;10 (suppl 1):35-42.
2. Barlow EL, Hacker NF, Hussain R, Parmenter G. Sexuality and
body image following treatment for early-stage vulvar cancer: a
qualitative study. journal of Advanced Nursing 2014; 70(8):1856-
1866
3. Bober SL, Reese CB, Barbera L, Bradford A, Carpenter KM, Gol-
dfarb, S, Carter j. How to ask and what to do: a guide for clini-
cal inquiry and intervention regarding female sexual health after
cancer. Curr Opin Support Palliat Care 2016; 10(1):44-54.
4. Cleary V, Hegarty j. Understanding sexuality in women with
gynaecological cancer. European journal of Oncology Nursing
2011; 15: 38-45
5. Fogel CI, Woods NF. Women’s Health Care in Advanced Practice
Nursing. New York: Springer Publishing Company; 2008. p. 296
6. Gilbert E, Ussher jM, Perz j. Sexuality after gynaecological can-
cer: A review of the material, intrapsychic, and discursive aspects
of treatment on women’s sexual-wellbeing. Maturitas 2011; 70 :
42 – 57
7. Gölbaşı Z, Evcili F. Hasta Cinselliğinin Değerlendirilmesi Ve Hem-
şirelik: Engeller Ve Öneriler. Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilim-
leri Dergisi, 2013;16(3): 182-189.
8. Katz A, Dizon DS. Sexuality After Cancer: A Model for Male Survi-
vors. j Sex Med 2016;13:70-78
9. Kelvin jF, Steed R, jarrett j. Discussing Safe Sexual Practices
During Cancer Treatment. Clinical journal of Oncology Nursing
2014; 18 (4): 449-453
10. Kotronoulas G, Papadopoulou C, Patiraki E. Nurses’ knowledge,
attitudes, and practices regarding provision of sexual health care
in patients with cancer: critical review of the evidence. Support
Care Cancer 2009; 17:479-501
11. Krebs LU. Sexual assessment in cancer care: concepts, methods,
and strategies for success. Seminars in Oncology Nursing 2008;
24 (2): 80-90
12. Male DA, , Karen D. Fergus KD, Cullen F. Sexual identity after
breast cancer: sexuality, body image, and relationship repercus-
sions. Current Opinion in Supportive & Palliative Care 2016; 10
(1,): 66-74
13. Olsson C, Berglund AL, Larsson M, Athlin E. Patient’s Sexuality -
A Neglected Area of Cancer Nursing?. Eur j Oncol Nurs. 2012;16
(4): 426-31.
14. Quinn MM, Letourneau jM, Rosen MP. Contraception after can-
cer treatment: describing methods, counseling, and unintended
pregnancy risk. Contraception 2014; 89 : 466–471
15. Rasmusson EM, Plantin L, Elmerstig E. ‘Did they think I would
understand all that on my own?’ A questionnaire study about
sexuality with Swedish cancer patients. European journal of
Cancer Care 2013; 22: 361-369
16. Rossen P, Pedersen AF, Zachariae R, Von der Maase H. Sexuality
and body image in long-term survivors of testicular cancer. Euro-
pean journal Of Cancer 2012; 48: 571-578
17. Salani R, Billingsley CC, Crafton SM. Cancer and pregnancy: An
overview for obstetricians and gynecologists. American journal
of Obstetrics & Gynecology 2014;211(1):7-14
18. Schover LR, Van der Kaaij M, Van Dorst E, Creutzberg C, Huyghe
E, Kiserud CE. Sexual dysfunction and infertility as late effects of
cancer treatment. European journal of Cancer 2014; 12:41-53.
19. Seidler ZE, Lawsin CR, Hoyt MA, Dobinson KA. Let’s talk about
sex after cancer: exploring barriers and facilitators to sexual
communication in male cancer survivors.
20. Tuğut N, Gölbaşı Z. Cinselliğin Değerlendirilmesi: Hemşireler İçin
Öneriler ve Klinik Stratejiler Hemşirelikte Eğitim Ve Araştırma
Dergisi 2014;11 (2): 59-64
21. Ussher jM, Perz j, Gilberta E, Wong WKT, Mason C, Hobbs K,
Kirsten L. Talking about sex after cancer: A discourse analytic
study of health care professional accounts of sexual communica-
tion with patients. Psychology & Health 2013; 28 (12): 1370–1390
22. Ussher jM, Perz j, Gilbert E, The Australian Cancer and Sexuality
Study Team. Perceived causes and consequences of sexual chan-
ges after cancer for women and men: A mixed method study.
BMC Cancer 2015; 15:268
23. Varela VS, Zhou ES, Bober SL. Management of sexual problems
in cancer patients and survivors. Curr Probl Cancer 2013; 37:319–
352
24. Zeng, YC, Liu X, Loke AY. Addressing sexuality issues of women
with gynaecological cancer: Chinese nurses’ attitudes and practi-
ce. journal of Advanced Nursing 2012; 68(2), 280–292.
90
6. Türk
Tıbbi Onkoloji
Kongresi
Hemşirelik Oturumu
Ölüm insanların başına gelen en son, en belirleyici, en eşitlikçi ve
en kaçınılmaz gerçektir. İnsanın, “ölmek zorunda olan bir varlık”
olduğunun bilincinde olması, onu derinden etkilemektedir. Çünkü
ölüm, varoluşa yönelik güçlü bir tehdittir. Ölmek zorunda olduğu
gerçeği, insanda kaygı yaratırken aynı zamanda diyalektik olarak onu
yaşama bağlayan, varoluşunu anlamlandıran bir neden de olabilir.
Ölüm gerçeğinin farkında olan insan, yaşamını bütünüyle daha anlam-
lı ve dolu yaşayabilir. Ölüm gerçeğinin kabullenilmesiyle kişi, korkulu
ve kötümser bir ruh halinden çok, değerlerini gerçekleştirebileceği bir
yaşama yönelebilir. Ölüm düşüncesinin yaşamımıza olumlu katkıda
bulunduğunu savunmak çoğu zaman zor olsa da ölüm düşüncesinin
olmadığı bir yaşam anlamından çok şey kaybedebilir. İnsan ancak
ölümlü olduğunun bilinciyle daha canlı, daha farklı, bencillikten, sığ-
lıktan ve katılıktan uzak bir şekilde yaşayabilir.
Günümüz modern yaşam sürecinde birey ölümü, yadsıyarak müca-
dele edilmesi gereken bir hastalık ya da aşılması gereken bir engel
olarak algılamaktadır. Böylece modern insan, yaşamın her alanından
uzaklaştırmak istediği ölümü hastanelere hapsetmek istemekte, bu
da ölümün tüm duygusal yükünü sağlık personelinin üzerine yıkmak-
tadır. Oysa tüm insanlar gibi sağlık çalışanları da ölümle yüzleşmek-
ten kaçınabilmekte ve ölüm karşısında kaygı duyabilmektedirler. Öte
yandan sağlık çalışanları, çalışma koşulları nedeniyle ölümle sıklıkla
karşılaşmakta ve ölümcül hastaya bakım vermek durumunda kal-
maktadırlar.
Bütüncül ve duyarlı bir bakım alma şüphesiz her insanın hakkıdır. Öl-
mekte olan bir hasta için ise birlikte geçirilecek zamanın azlığı nede-
niyle bu bakım daha da önem kazanmaktadır. Terminal dönemdeki
hastayla çalışan hemşireler, ölüm olgusunu yakından yaşarken hem
kendi ölüm gerçeği ile yüzleşmekte hem de ölümcül hastaya ve ai-
lesine yardım etmek ve bakım vermek durumunda kalmaktadırlar.
Günümüzde ölümlerin evden çok hastanelerde olması, terminal dö-
nemdeki hastanın bakımını önemli kılmaktadır. Bu nedenle hemşire-
lerin yaşam ve ölümle ilgili sorunlarla yüz yüze gelmeye, ölüme karşı
kendi duygularını araştırmaya, beklenen ölüme karşı aile tepkilerini
anlamaya ve onlara ölüm yaklaşırken ve yas sürecinde yardım etmeye
hazır olmaları gerekmektedir.
İnsanlar uzun ve memnun kaldıkları kaliteli bir yaşam sürmeyi
isterler. Yaşam kalitesi, fiziksel, mental, sosyal, duygusal yönden
bireyin algıladığı iyi olma halidir. Hasta bireyler için fiziksel yönden
tam iyileşme mümkün olmadığında, ağrı hissetmemek, bağımsızlığın
desteklenmesi, spiritüel iyilik halinin sürdürülmesi yaşam kalitesinin
göstergeleri olarak değerlendirilir. İyi yaşam sonu bakım ve iyi ölüm
ise; hasta ve ailesinin isteklerinin dikkate alındığı, acı ve gereksiz stre-
sin yaşanmadığı, kültürel ve etik standartlara uygun yaklaşımı içerir.
Nitelikli yaşam sonu bakım ve iyi ölüm, hastaların bireysel beklentile-
rine göre farklı şekillerde tanımlanabilir. Bazı hastalara göre iyi ölüm,
sevdiği insanlarla birlikte olup, onlara hoşçakal deme fırsatı bulabil-
mektir. Bazı hastalara göre saygılı ve becerikli bakım alma, bazıları-
na göre ise bağımlı olmadan, ağrı, inkontinans, delirium yaşamadan
ve travmatik tedavi müdahalelerine maruz kalmadan ölmek, onurlu
ölüm olarak kabul edilir. Bazı hastalar, daha uzun yaşama, sevdikleri
ile birlikte olma ve onlara hoşçakal deme fırsatına sahip olmalarına
rağmen, erken ölümü tercih edebilirler. Gereksiz acıların yaşandığı,
hasta ve ailesinin istek ve değerlerinin önemsenmediği, hasta ile ilgili
bireylerin bazılarının suçluluk duygusu yaşadığı, ihmal, şiddet, isten-
meyen tedavilerin zorla uygulandığı bakım şüphesiz duyarlı bir yaşam
sonu bakım olarak tanımlanamaz.
Ruh sağlığı uzmanları kayıp ve yasın doğasını ve kaybın ardından ge-
len uyum sürecini anlamak ve açıklamak üzere bazı teorik ve klinik
yaklaşımlardan yararlanırlar. Geleneksel psikanaliz teorisi yası, yaslı
bireyin başka şeylere, mesela ilişkilere, iş hayatına ve kendisine ye-
niden yatırımda bulunabilmek için ölen kişiden kendisini ayrıştırması
gereken ruhsal travmanın anormal ve geçici bir hâli olarak tasvir eder.
Bu da kayıpla yüzleşme ve belirsizliği çözüme kavuşturma sürecinden
geçmeyi (buna yas üzerine çalışma denir) gerektirir. Ölen kişiden ken-
dini ayıramamak ya da bağları koparamamak ve ambivalans duygula-
ÖLÜM, İyİ ÖLÜM, yAS
yrD. DoÇ. Dr. fiGEn inci
niğdE ünivErsitEsi