YüZÜNCÜ yil üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ


SONUÇ................................................................................................................254



Yüklə 2,03 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/108
tarix30.10.2018
ölçüsü2,03 Mb.
#76035
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   108

 II
7. SONUÇ................................................................................................................254 
8. KAYNAKLAR....................................................................................................260 
9. ÖZET...................................................................................................................264 
10. ABSTRACT......................................................................................................265 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


 III
 
 
ÖN SÖZ 
 
 
Son yıllarda Türk klasik edebiyatı ile ilgili araştırmalar, bu edebiyatın  şiir 
ağırlıklı bir karakter göstermesinden dolayı manzûm eserler üzerinde yoğunlaşmıştır. 
Divan neşirleriyle başlayan çalışmalar şiir tahlilleri ve incelemelerle devam etmiştir. 
Divan edebiyatı ile ilgili gözden kaçırılmaması gereken bir başka husus, bu 
edebiyatın kaynakları, onu besleyen unsurlardır. Söz konusu kaynakların en 
önemlilerinden biri hiç şüphesiz Hurûfîliktir. Şimdiye kadar Hurûfîlik ve onun 
temsilcileri hakkında kapsamlı bir çalışmanın yapıldığı söylenemez. Yapılan 
çalışmaların daha çok Hurûfî şairler üzerine yoğunlaştığı görülür. Müstakil olarak 
Hurûfîlik üzerine olmasa bile, konu hakkında fikir beyan edenler Hurûfîliğin bir din 
mi yoksa tarikat veya mezhep mi olduğuna karar verememişlerdir. Genel olarak 
tasavvufî zeminde filizlenen ve sistemleştiği XIV. yüzyılda olmasa bile daha sonraki 
dönemlerde bir çok coğrafyada etkili olan, halesine giren veya etkilenen insanları 
yakıp kavuran  Hurûfîliği tanımlamak gerçekten oldukça zordur.       
 
 Nesimî, 
Arşî, Misalî, Hakîkî, Muhîtî gibi şairlerin bu mistik anlayışın birer 
temsilcileri olduğu artık bilinmektedir. Kimi şairlerin ise Hurûfî olup olmadıklarına 
karar verilememektedir. Rûhî Bağdâdî, Hayâlî Beg, Usûlî gibi Türk edebiyatının 
önemli şairlerinin ne ölçüde Hurûfîlikten etkilendikleri tespit edilmemiştir. Özellikle 
bâtınî zümrelerde etkili olan Hurûfîliğin, Alevi-Bektaşîlerde  günümüzde bile yaşıyor 
olması araştırmanın önemini daha da arttırmaktadır.   
 
Bu çalışmada, Fazlullah-ı Hurûfî’nin Câvidân-nâme isimli eserinin Türkçe 
tercümelerinden biri olan Ferişteoğlu Abdülmecid’in  Işk-nâmesi’nin karşılaştırmalı 
metni hazırlanmıştır. Müellifin hayatı ve eserleri ortaya konulduktan sonra Işk-
nâme’den hareketle Hurûfîliğin ne olup olmadığı tanıtılmaya çalışılacaktır. Refî’î’nin 
Beşâret-nâme adlı eserinden alınan beyitlerle Hurûfîlik ile ilgili görüşler 
desteklenecektir.  
 
 Hurûfîliğin kaynaklarının değerlendirildiği Giriş bölümünden  başka bu 
çalışma beş bölümden oluşmaktadır. İkinci bölümde Fazlullah-ı Hurûfî’nin hayatı ve 
eserleri değerlendirilmiş, üçüncü bölümde Ferişteoğlu Abdülmecid’in hayatı ve 
eserlerine değinilmiştir. Dördüncü bölümde Hurûfîliğin tarihçesine değinildikten 
sonra, on beş ana başlık altında Fazlullah’ın bâtınî te’vil anlayışı ve çeşitli 
konulardaki görüşleri açıklanmıştır.Beşinci bölümde ise Işk-nâme’nin dört nüshaya 
dayalı karşılaştırmalı çeviriyazısı verilmiştir. 
 
Çalışmanın yazım ve referans sistemiyle ilgili teknik yapısına gelince; 
dipnotlarda referans gösterilen kaynaklar ilk geçtikleri yerde tam künyeleri ile 
verilmiş, daha sonraki dipnotlarda ise sadece müellifin meşhur ismiyle eserin kısa adı 
zikredilmiştir. Kur’an referanslarında sure numaraları, sure isimleri ve ayet 
numaraları  sırası takip edilmiş, hadisler ise içinde yer aldıkları eserlerin bab, cilt, 
sayfa numaralarıyla birlikte verilmiştir. Metin bölümünde yer alan hadis ve ayetler 
aparatta nüsha farklarının gösterilmesinden dolayı karışıklığa meydan vermemek için 
her babın sonunda gösterilmiştir.  


 IV
 
Metin bölümünde her bab/bölümün satırları birden başlayarak 
numaralandırılmış ve nüsha farkları aparatta gösterilmiştir. Metinden alınan ve 
çalışmanın muhtelif yerlerinde kullanılan bölümlerin sonunda yer alan numaralardan 
ilki bab/bölüm numarasını ikincisi ise satır numaralarını göstermektedir. Beşâret-
nâme’den alınan  metinlerin altında ise beyit numarası bulunmaktadır.  
 
Hurûfîliğin bir nebze olsun anlaşılmasını sağlamayı umarak yapılan bu 
çalışmada karşılaştığım güçlüklerin hallinde yardımlarını esirgemeyen danışman 
hocam Prof. Dr. Muhsin MACİT’e minnettârım. Ayrıca hadislerin kaynakları 
konusunda yardımlarını gördüğüm Dr. Ramazan ÖZMEN’e,  metinde geçen Arapça 
bölümleri gözden geçiren Öğrt. Gör. Rahmi TEKİN’e ve Yrd. Doç, Dr. Veysi 
SEVİNÇLİ’ye yardımlarından ötürü teşekkür ederim.  
 
 
 
 
 
 
 
 
Arş. Gör. İsmail ARIKOĞLU 
 
 
 
 
 
 
 
 
VAN  2006   
   
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


 V
 
 
 
 
KISALTMALAR 
 
 
 
a.g.e.  
: Adı geçen eser 
a.g.m.  
: Adı geçen makale 
b.   : 
İbn 
bkz.  

Bakınız. 
Çev.  

Çeviren 
DİA   
: Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi 
EI 
 
: The Encyclopaedia of Islam 
 
 
G   : 
Giriş 
Haz.    
: Hazırlayan 
Hz.    
: Hazret 
İA 
 
: Milli Eğitim Bakanlığı İslam Ansiklopedisi 
Ktp.  

Kütüphane-si 
Nu:  

Numara 
nşr.    
: Neşreden 
t.y. 
 
: Tarih yok 
vr.   : 
Varak 
yp.  

Yaprak 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


Yüklə 2,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   108




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə