11
İzmir’in Tire ilçesinde doğdu. Hayatı hakkında bilgiler oldukça çelişkilidir.
Taşköprülüzâde, Aydınoğlu Mehmet Bey’in hocası İzzüddin Abdullâtif b. Melek’i
anlatırken âlim ve fâzıl olan bu zatın kardeşinin “ sapık Hurûfî fırkasının reisi
Fazlullah’ın ashabından”
olduğunu söyler, ancak adını vermez.
53
Taşköprülüzâde’nin
vermiş olduğu bu bilgiler de doğru görünmemektedir. Çünkü İbn Melek’in
Aydınoğlu Mehmet Bey’in hocası olması mümkün değildir.
54
Taşköprülüzâde
kuvvetle muhtemel bu kişilerin babası Kadı Ferişte İzzüddin ile oğlunu
karıştırmaktadır. Bu iki kardeşin meşreblerinin çok farklı olmasına rağmen aralarının
çok iyi olduğunu belirten Mecdî de Hurûfî olan kardeşin adından bahsetmez.
55
Ancak söz konusu eserin derkenarında Ferişteoğlu’nun adının Abdülmecid olduğu
kayıtlıdır. Aynı eserde Şakâ’ikde Abdülmecid’den bahsedilmediği ancak Kur’an
lugâti yazan kişinin bu zat olduğuna değinilir.
56
Hurûfîliğe dair tercüme ve telif eserleriyle tanınan
Firişteoğlu eserlerinde
Abdülmecid b. Ferişte İzzüddîn et-Tirevî künyesini kullanmıştır. Lugat-ı Kânûn-ı
İlâhî adlı eserin bazı nüshalarında ise künyesi Abdülmecîd b. Abdüllatîf b. Ferişte
şeklindedir. Muhyiddîn Ferişte İzzüddîn, Ferişteoğlu Abdülmecid, Ferişteoğlu,
kullandığı diğer künyelerdir.
Son zamanlarda yapılan bir çalışmada, Lugat-ı Kânûn-ı İlâhî’nin bazı
nüshalarında rastlanan Abdülmecid b. Abdüllatîf b.
Ferişte şeklinde isim
zincirlerinden hareketle eski kaynakların verdiği bilginin aksine Abdülmecid ile
Abdüllatîf’in kardeş olmadıkları, Abdülmecid’in Abdüllatîf’in oğlu olduğu ileri
sürülmüşse de söz konusu kayıt bu iddia için yeterli bir gerekçe teşkil etmez.
57
Söz
konusu eser Abdülmecid’e değil de başka birine mi aittir? Eserin ön sözünde
Ferişteoğlu sözlük hakkında bilgi verirken “yigirmi sekiz
bab eyledüm yigirmi sekiz
kelime mukabilinde ki”
58
ifadesine yer vermektedir. Bu ifade hurûfî te’vil açısından
oldukça önemlidir. Ferişteoğlu Işk-nâme adlı eserini de biri giriş olmak üzere otuz üç
bölümden oluşturmuştur. Otuz üç Hz. İsa’nın zuhur, Fazlullah’ın te’vile başlama
yaşıdır. Bütün bu veriler eserin Ferişteoğlu’na ait olduğunu güçlendirmektedir.
Ferişteoğlu Abdülmecid, İbn Melek’in oğlu değil kardeşidir. Çünkü Ferişteoğlu’nun
yazmış olduğu diğer eserlerinde özellikle de Işk-nâme’de adı Ferişteoğlu
Abdülmecid b. İzzüddin olarak geçmektedir.
Firişteoğlu Abdülmecid’in Hurûfîliğe nasıl
intisab ettiğine dair eski
kaynaklarda bilgi yoktur. XIX. Yüzyıl müelliflerinden Hoca İshak Efendi Hurûfîler
ve Bektaşîlere dair kaleme aldığı Kâşifü’l-esrâr ve Dâfiu’l-eşrâr adlı eserinde
Firişteoğlu Abdülmecid’in Bayezid adlı birine intisab ettiğini, bu zatın Fazlullah’ın
halifelerinden Şemseddin’e mensup olduğunu ve Abdülmecid’in 864 (1459-60)
yılında öldüğünü kaydeder ancak bu bilgiyi nereden aldığını belirtmemektedir.
59
53
Taşköprülüzâde,
E’ş-Şekâ’ik, s.45
54
Mustafa Baktır, “İbn Melek” ,
DİA, XX , 175-176.
55
Hüsammettin Aksu, “ Firişteoğlu Abdülmecid”,
DİA, XIII , 134.
56
Mecdî
Mehmet Efendi,
Şakaik-ı Nu’maniye ve Zeyilleri ( Neşre Haz. Abdükadir Özcan), İstanbul
1989, 67.
57
Cemal Muhtar,
İki Kur’an Sözlüğü Luğat-ı Ferişteoğlu ve Luğat-ı Kânûn-ı İlâhî, İstanbul 1993, 13
58
Muhtar, a.g.e, 99.
59
Hoca İshak Efendi,
Kâşifü’l-esrâr ve Dâfiu’l-eşrâr, İstanbul 1291, 157
12
Ömrünü Tire’de geçiren Ferişteoğlu’nun ölüm tarihi ise 864/1459-60
yıllarındadır.
60
Bazı kaynaklarda 1469 tarihinde öldüğü kayıtlıdır.
61
Bütün
kaynaklarda ise 1469 tarihinden önce ölmüş olabileceği belirtilmektedir. Lugat-ı
Kânûn-ı İlâhî adlı esrine göre 1450 yılında sağdır. Günümüzde halen Tireliler İbn-i
Melek’i “tatlı su” Abdülmecid’i ise “acı su” olarak bilmektedirler.
3.2. ESERLERİ
3.2.1. IŞK-NÂME
Eser aşağıda müstakil olarak ele alınacağından burada konu edilmemiştir.
3.2.2. LUGAT-I KÂNÛN-I İLÂHÎ
H. 854 (1450) Eylül ayında mensur olarak yazılmış olan bu eser, Kur’an-ı
Kerim’de geçen 2300 Arapça kelimenin yirmi sekiz bölümde Türkçe karşılıkları
verilmiş, kelimenin içinde geçtiği ayetler gösterilmiştir. Arap alfabesinde yirmi sekiz
harf olmasından dolayı eserin yirmi sekiz bölüme ayrılmış olması Hurûfilik itikadına
uygundur. Eser üzerine Cemal Muhtar bir çalışma yapmış ve yayınlanmıştır.
62
Söz
konusu çalışmada eserin on bir nüshasının
olduğu belirtilmekte, ancak eserin Türkiye
kütüphanelerinde yirmi beş yazma nüshası tespit edilebilmiştir. Cemal Muhtar
eserin İbn Melek’in oğlu Ferişteoğlu Abdülmecid’e ait olduğunu belirtmektedir.
Eserin bazı nüshalarının giriş bölümlerinde yer alan Ferişteoğlu Abdülmecid b.
Abdüllatif b. İzzüddin ifadesinden hareketle bu görüş ileri sürülür. Ancak
Ferişteoğlu’nun eserlerinin büyük bir bölümünde Ferişteoğlu Abdülmecid b. İzüddin
ismi kullanılmaktadır. Dolayısıyla Muhtar’ın
görüşleri sağlam temelli
görünmemektedir.
Eserin tespit edilebilen yazma nüshaları:
1.
İstanbul Üniversitesi Türkçe Yazmalar 1696
2.
İstanbul Üniversitesi Türkçe Yazmalar 3989
3.
Süleymaniye Kütüphanesi A.Telvelioğlu 924
4.
Süleymaniye Kütüphanesi Bağdatlı Vehbi 1979
5.
Süleymaniye Kütüphanesi Darülmesnevi 569
6.
Süleymaniye Kütüphanesi Denizli 282
7.
Süleymaniye Kütüphanesi Denizli 333
8.
Süleymaniye Kütüphanesi Denizli 288
9.
Süleymaniye Kütüphanesi Fatih 5260
10.
Süleymaniye Kütüphanesi Fatih 6260/2
11.
Süleymaniye Kütüphanesi Hacı Mahmut Efendi 5471
12.
Süleymaniye Kütüphanesi Hacı Mahmut Efendi 5493
13.
Süleymaniye Kütüphanesi İzmir 765/1
14.
Süleymaniye Kütüphanesi Pertev Paşa 155
15.
Süleymaniye Kütüphanesi Reşid Efendi 851
16.
Süleymaniye Kütüphanesi Serez 3690
17.
Süleymaniye Kütüphanesi Yazma Bağışlar 1842
60
Hoca İshak Efendi,
a.g.e., s. 157
61
İslam Ansiklopedisi, “Firişte-oğlu” IV. , 652.
62
Muhtar,
İki Kur’an Sözlüğü Luğat-ı Ferişteoğlu ve Luğat-ı Kânûn-ı İlâhî, İstanbul 1993