210
Psİkolojİ
lükler içinde geçmek için “seçilmiş” olduğunu düşünmek vb. Bu kişilere
yardım etmek, yukarıda belirtilenler doğrultusunda olacaktır.
BAZI SOMATİK HASTALIKLARDA
PSİKOLOJİ PROFİLLERİ
İnsanda ruh ve bedenin derin bir bağlantı içinde bulunduklarını
söyledik. İnsanın hastalığa nasıl tepki göstereceği bir çok etkene bağlıdır:
onun kimlik özellikleri, hastalığın özelliği, süresi ve hastalığın neticesi.
Bu metinde en sık rastlanan somatik hastalıklarda görülen psiko-
lojik belirtilere yer vereceğiz:
1. KARDİOVASKÜLER SİSTEM HASTALIKLARI
Bu tip hastaların psikolojik durumları terapist, kardiolog, psiki-
yatrist ve psikologların ilgi alanında bulunmaktadır.
Kardiovasküler sistem, tüm organlardan sinir sistemiyle en yakın
ilintidedir.
Kardiovasküler hastalıkların yelpazesi çok geniştir, ancak hastala-
rın çoğunda endişe, hastalığın kötüye gidebileceği korkusu ve düzeltile-
meyecek birşey için üzüntülü düşünceler hüküm sürmektedir. Hastalar
sıkça depresyona düşer, aradabir intihar düşüncesiyle uğraşır ama inti-
har etmezler. Sıkça korkulu rüya görürler (derine düşmek, boğulmak,
kendi cenaze merasimine katılmak vb). Zor uyur, uykudan ise korku ile
uyanmaktadırlar.
Bazı vakalarda klinik resimde huzursuzluk, hırslı davranışlar, or-
tamdaki insanların tahammül edilmeyişi, bazı durumlarda ise saldır-
ganlık görülür. Beyinde oksijen yetersizliği (hipoksi) nedeniyle beliren
eufori daha az olur.
Aritmi ve stenokardi ile izlenen kronik kalp hastalarında, kimliğin
psikopatizasyonu gelişmekte, daimi hipohondri fiksasyonu belirmekte,
üzgünlük, ilgilerin daralması ve hırslı davranma temayyülleri görül-
mektedir.
Miokard enfarktüsü olan hastalarda endişe, huzursuzluk, depres-
yon ve negativizm ağır basmaktadır. Hastalar rahatsızlıkla ilgili olguyu
kabul etmekte, ancak daha sonra fobiler, sakatlık korkusu ve iş ile aileye
yansıyacak olumsuzluklar endişesi kaydedilmektedir.
211
sağlık mesleki okullar için
2. HİPERTANSİYON HASTALIĞI
- aynı öyle sayısı çok psikolojik
değişikliğin meydana gelmesine neden olmaktadır. Hastalığın başlangı-
cında genelde baş ağrıları, baş dönmeleri, sinir, yorgunluk, kaygı, ağlama,
hafıza zayıfl aması belirmektedir.
Hipertansiyon hastalığı, insan hastalanmadan önce var olduğu
olumsuz özelliklerini belirtir.
Hipertansiyon hastalığı (özellikle genç yaşta başladıysa) duygusal
yaşamda daha ağır bozukluklara sebebiyet vermektedir, mesela büyük si-
nir, hırslı davranışlar, düşmalık ve kötü niyetlilik duygusunun gelişmesine
neden olmaktadır.
3. BEYİNDE ARTEROSKLEROZ
- değişiklikler hipertansiyon
hastalığına benzemektedir. Bu hastalığın başlangıcında da yorgunluk, aza-
lan iş yeteneği, aktif dikkatin zayıfl aması, unutkanlık, duygu kontrol kaybı
kaydedilmektedir. Hastaların geceleyin daha şiddetli olan baş ağrısı olur.
Arteroskleroz başlangıcında hastalar kendi durumları karşısında
eleştirisel davranırlar, hafızanın, çalışma yeteneğinin zayıfl adığı konusun-
da bilinçlidirler ama buna zor katlanmaktadırlar.
Hastalığın ilerlemesiyle, yukarıda tarif edilen değişiklikler yanı sıra,
zekâ azalması ve hafızada patolojik değişiklikler meydana gelmekte- has-
talar yeni içerikleri özellikle ad ve rakkamların belleğe konulmasında zor-
luk çeker, düşünme yavaşlamıştır, detaylara eğilirler, konuşmada steryotip
olurlar, önemli-önemsiz arasında fark yapamazlar, konsentrasyon ve dik-
katlerinde azalma olur.
4. SİNDİRİM SİSTEMİN HASTALANMASI
- bu hastalıklar ara-
sında ülser hastalığı en büyük dikkat çeker. Bu hastalıkta genelde asteni
(genel zayıfl ık, yaşam coşkusunun azalması) ve sinirliliğin artması kay-
dedilir. Hastalar genelde uyku bozukluğundan sıkça şikayet ederler.
Kanserojen hastalık korkusunun belirmesi olasıldır, buysa depresif tep-
kilerin gelişmesine neden olmaktadır. Bazı durumlarda psikopat tepkiler
görülebilir. Somatik durumun iyileşmesiyle bu tepkilerde azalma olur.
Karaciğer hastalarında yorgunluk artar uykuludurlar, dikkatleri
daha zor konsentre olur. Hastalar keyifsizdir, kolayca depresyona düşer,
sinirlidirler, sıkça hipohondrik fikirlere yakalanırlar, şiddetli tepkilere yat-
kındırlar.
5. NEOPLAZMA
- kanserojen tümörlerde belirgin psikolojik deği-
şiklikler görülür. Genelde tümünde de genel halsizlik, yaşam coşkusunun
212
Psİkolojİ
azalması ve apati gözlenir. Neoplazmalarda psikolojik değişiklikler farklı-
dır ve hastalığın yerine bağlıdır. Beyin tümörlerinin en büyük değişiklik-
lere neden olduğu beyandır: başlangıçta büyük halsizlik, sinir, dalgınlık,
hipohondri düşünceler gözlenir.Tümörün gelişimiyle hastalar adinamik
olur, iyi duymaz, baygınlıklar geçirirler.
Beyin tümörlerinde meydana gelen psikolojik değişiklikler, büyük
ölçüde tümorün lokalizasyonuna bağlıdır. Alın tümörlerinde apatik-abu-
lik sendromu (keyifsizlik ve kayıtsızlık) tipiktir, şakak tümörlerinde duy-
ma ve tad bozukluğu, ense tümörlerinde görme ve duyma halüsinasyon-
ları, tepe tümörlerinde ise depersonalizasyon tipinden kimlik bozukluğu
karakteristiktir.
6. BULAŞICI HASTALIKLARI
- geçen yüzyıllarda çok yaygın olan
ve milyonlarca insanın ölümüne neden olan bulaşıcı hastalıkları günü-
müzde insan için bir tehlikeyi oluşturmuyorlar. Ancak AİDS ve SARS gi-
bisinden yeni bulaşıcı hastalıklarının belirdiğine tanık olmaktayız.
AİDS VE VEREM
- hastalarda genel halsizlik, değişken ruh halleri,
sinir, üzüntü belirir. Bazan çaresizlik ve çocuksu infantil davranışlar gö-
rülür. Hastalar daha uzun zaman izole edildikleri halde avtizım (kendine
kapanma) bencillik, ortam karşısında soğukluk kaydedilir.Hastalarda mi-
zantropi (insanlardan nefret etmek) görülür, bu hisli hastalığı sağlıklı in-
sanlara yayma derecesine kadar gelişir (mesela verem hastaları su içtikleri
bardağı başkalarının önüne koyar, ya da AİDS hastası cinsel ortağını hasta
olduğundan haberdar etmez.
Bazan ölümün yaklaştığı perspektifinde hastalarda hayatı en iyi şe-
kilde yaşama eğilimi gelişir, dolayısıyla kendilerini son derece ahlaksız bir
hayata teslim ederler. Hastalığın gelişmiş safh alarında bedenin genel in-
toksikasyonu ilerlediğinde, eufori durumları gözlenebilir.
PSİKOORGANİK SENDROMU
- büyük beyin enfeksiyon süreçle-
ri, travma ve kanama sonucu olarak gelişmektedir. En büyük değişiklikler
zekâ ve bellek alanında meydana gelmekte, de duygusal hayat bozuklukla-
rı oluşmaktadır. Hafızada ciddi bozukluklar olur, bilhassa yakın geçmişte
meydana gelenler unutulur, hastaların düşünceleri dağınıktır, zaman ve
alan içinde oryentasyonları azalır. Hastalar yavaştır, girişimleri azalır, çare-
sizdirler. Duygusal planda hırslı tepkiler görülür.
Hastalık çekilmeye başlayınca halsizlik, istek azalması, yorgunluk,
duyarlılığın artması, dikkatin ve belleğin azalması belirir. Bu değişiklik-
ler azalmaya başlar ve birkaç haft ada yok olurlar. Aksi halde, beyinde ağır
Dostları ilə paylaş: |