Eylül 2016 İstanbul/Türkiye



Yüklə 4,91 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə231/238
tarix14.06.2018
ölçüsü4,91 Mb.
#48762
1   ...   227   228   229   230   231   232   233   234   ...   238

654  

Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî

Cahil ile geçen ömrüm nar sakar

Cahil olsan cehennem ondan çekinir

Cahil ile cehenneme doğru kılmayın sefer

Cahiller içinde yaprak gibi soldum.



Ahir Zaman Şeyhleri: 

Yesevî cahiller ve cehaletle ilgili bu betimlemeleri 

büyük ölçüde toplumsal hayatın günlük fotoğrafını yansıttığı izlenimi verse 

de bu fotoğrafın esaslı ve büyük karesinde toplumun önünde görünen şah-

siyetler  yer  alır.  Şeyhler,  hocalar  ve  bilgelik  rolündeki  kanaat  önderleri  Ye-

sevî’den en çok eleştiri alan zevât içinde yer alır. Şeyhlik, bilgelik, hocalıkla 

cehaletin  eş  tutulduğu  betimlemeler  bu  boyutuyla  hikmetlerin  dünyevi  ve 

toplumsal projesinde önemli bir yer tutar. Onlar âhir zaman şeyhleridir; ilim-

den ve amelden yoksundurlar. Onlar âhir zaman şeyhleridir ama cahildirler; 

onlar riyakârdırlar… Ve onlar himmet ehl-i gibi görünen ama gerçekte tüm 

himmetleri dünya malını yığmak olan, “kuyruksuz eşek” ve hatta hayvandan 

da beter kişilerdir…

Hikmet- 147

Âhir zaman şeyhlerinden söz edeyim

İman İslam bilmeden şeyhlik kılar imiş

İlim öğrenmez, amel eylemez, ma’na anlamaz

Âhirette kara yüzlü olur imiş.

Şeyhim diye mihrap içre otururlar

Halka içre halka zAhmed yetirirler

Hay u Hu deyip sermestliğin bildirirler

Öyle cahil nasıl şeyhlik kılar imiş.

Böyle şeyhin kıyamette yüzü kara

Nâdânlık şeyhlik eyler, işi riya

Mahşer günü rezil olur gözü âmâ

Evvel âhir dalâlette olur imiş.

Cahil şeyhler kulak, kuyruksuz eşek olur, 

Himmetleri dünya malını yığar olur.

Cemaati yoldan azdırıp gider olur,

Öyle şeyhler hayvanattan beter imiş



Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî 

 655


Yesevî Düşüncesinde Çocuk ve Çocukluk:  

Eserde yeni Türk toplumu (Is-

lamiyet’le tanışmış Türk toplumu) için ihtiyaç duyulan insan modelinin olu-

şumunda  çocuk  öğesinin  dolaylı  bir  biçimde  takdim  edildiği,  betimlendiği 

görülür. Yesevî’nin bu amaca yönelen yönteminin ilk basamağında Islâmiyet 

öncesi Türklerde ağır basan “Alp İnsan” tipinden farklı olarak manevi derinli-

ğe sahip içe dönük (alperen, sufî, veli) insan oluşturma çabası yer alır.

Divan-ı Hikmet’te çocukluğa işaret eden doğrudan imge ve betimlemeler 

olmamasına karşılık bizzat Divan yazarının kendi kişisel öyküsünde bu ko-

nudaki  duyarlılıklara  tanık  olunmaktadır.  Ana  rahmine  intikalinden  altmış 

üç  yaşına  kadar  olan  ömrünün  uzun  döneminde  her  bir  yaşa  tekâbül  eden 

olayları  dizelerde  dile  getirmektedir.  Bu  süreç  çocukluk,  gençlik  ve  yaşlılık 

dönemleri halinde düşünüldüğünde çocukluk döneminin onun düşüncesinde 

nasıl ele alındığı, hangi etkenlerin ve hangi değerlerin Yesevî’nin çocukluğun-

da rol oynadığını izlemek mümkündür. 

Bir yaşımda ruhlar bana nasip verdi;

İki yaşta Peygamberler gelip gördü;

Üç yaşımda Kırklar gelip halimi sordu;

O sebepten altmış üçte girdim yere.

(....)

Dört yaşımda hak Mustafa hurma verdi;



(....)

Beş yaşımda tâbi olup tâat kıldım;

(....)

Altı yaşta durmadan kaçtım insanlardan;



(....)

Yedi yaşta Arslan Babam arayıp buldu;

(....)

Sekizimde sekiz yandan yol açıldı;



(....)

Dokuzumda dolanmadım doğru yola;

(....)

On yaşında oğul oldun Kul hâce Ahmed;



(....)

On birimde rAhmed denizi dolup taştı;

“Allah!” dedim şeytan benden uzaklaştı;

Geçici heves, ben - sen fikri durmayıp göçtü;

On ikide bu sırları gördüm işte.



656  

Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî

On üçümde nefs arzusuna kapılıverdim;

Nefs başına yüz bin bela tutup saldım;

Kibirlenmeyi yere vurup yenebildim;

On dördümde toprak gibi oldum işte.

  

On beşimde hûri gılmân karşı geldi;



Baş eğerek, el bağlayıp tazim kıldı;

Firdevs adlı cennetinden haberci geldi;

Dîdar için hepsini terk ettim işte.

  

On sekizde Kırklar ile şarap içtim;



Zikrini diyip, hazır durup göğsümü deştim;

Nasip kıldı, cennet gezip huriler kucakladım;

Hak Mustafa cemâlini gördüm işte.

Görüldüğü gibi bu dizelerde çocuk Yesevî Ilâhî (Tanrısal) bir koruma altın-

dadır. Onun on sekiz yaşına kadar geçen bütün çocukluğu Tanrısal bir eğitime 

tabi  tutulmuştur.  Tanrı  adeta  Yesevî’yi  bütün  kötülüklerden  koruyarak  eğit-

miştir. Yesevî’nin şahsında bu öykünün tüm çocuklara mesajlar taşıdığı söyle-

nebilir. Bu mesaj edepli ve terbiyeli bir çocuğun nasıl olabileceğini, nelerden 

hangi kötülüklerden uzak olmak suretiyle yetişeceğini içerir.

Tartışma

Ahmed Yesevî ardında sayısız basılı eser bırakan bir yazar ya da bilim ada-

mı değildir. Bu bakımından onu daha çok düşünce ve etkinliklerine esas olan 

mesajıyla açıklamak ve anlamak gerekir.

Yesevî düşüncesinin ortaya çıkardığı ana mesaj tevhit inancına dayalı bir 

dünyada  barışı  tesis  etmek;  dayanışma  duygusu  içinde  bir  toplum  inşa  et-

mektir. Hayatı böyle bir toplumu oluşturacak değerlerin benimsenmesi mü-

cadelesiyle geçen Türkistanlı bilge evrensel barış ve kardeşliğe katkıda bulu-

nan haleflerini de söz konusu boyutlarda etkileyen bir çığır açmıştır. Bu yolda 

insan severliği ön planda tutan akımlarla birlikte Mevlana, Hacıbektaş Veli ve 

Yunus Emre gibi Anadolu bilgelerinin de yer almış olması mesajındaki güç ve 

kalıcılığının bir başka kanıtıdır.

Ahmed  Yesevî’nin  yaşadığı  dönemde  halkın  bir  kısmı  göçebe,  bir  kısmı 

yerleşik Türklerdi. Manevi hazlara susamış olan bu halk kitleleri, Arapça ve 

Farsça’nın yazı dili olarak egemen olduğu bir ortamda kendi dilleriyle, yani 



Yüklə 4,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   227   228   229   230   231   232   233   234   ...   238




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə