44
olan 1855–1856 ve 1858–1859 yıllarındaki isyanların bastırılmasından sonra Seyid
Muhammed Han, Karakalpakların sık sık ayaklanmasından dolayı bunların yönetim
düzenlerinde önemli değişiklikler yapmıştır.
3- Karakalpak-Kazak Hanlığı İlişkileri
Ebu’l-Hayr Han öldükten sonra (ö.1468) Özbek Hanlığı’nın parçalanmaya
başlamasıyla bu zor durumundan faydalanan Canıbek Han, XV. yüzyılın başında Çu
ve Talas boylarında Kazak Hanlığı’nı kurmuştur. Kazak Hanlığı da tıpkı Özbek
Hanlığı gibi birçok boy ve kabileyi içerisinde barındırmaktaydı. Bu kabileler ilk
zamanları Özbekler ve Kazaklar gibi terimlerle adlandırılırken 1430 yılından itibaren
bunların hepsi Kazaklar olarak adlandırılmaya başlamıştır. Kazak Hanlığı
kurulduktan sonra topraklarını genişleterek Sırderya boylarını ve Aral Gölü’nün
kuzey taraflarını da kendi sınırlarına dâhil etmiştir.
120
Kazak Hanlığı daha sonraları
Küçük Cüz, Orta Cüz ve Ulu Cüz olmak üzere üçe ayrılmıştır. Bu durum XVIII.
yüzyılın sonlarına kadar bu şekilde devam etmiştir.
Karakalpaklar, XVI. yüzyılın ikinci yansından itibaren Kazak Cüzlerinden
Küçük Cüz ve Orta Cüze siyasî bakımdan bağlı olarak yaşamışlardır. Karakalpaklar,
Kazak hanlarına bağlılıklarından dolayı da onlara vergi ödemekteydiler. Zamanla
güçlerini toplayan Karakalpaklar, Kazaklara karşı harekete geçerek kendi hanlıklarını
kurmuşlardır. Tarihî belgelerden edindiğimiz bilgilere göre Tauke Han’ın (1680–
1698) oğullarından Taburçak Sultan, Karakalpaklara hanlık etmiştir.
121
Yine başka
kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre de Tauke Han zamanında Karakalpak-
Kıpçak Yağlıbalta boyundan Sapar Mömin adıyla anılan Sasık Bey (1680–1684)
hem hanlık meclisine hem de Karakalpak memleketine başkanlık etmiştir. Sasık Bey
aynı zamanda Turan halkını oluşturan Karakalpak, Özbek, Kazak, Kırgız ve
Türkmenlerin uymak zorunda oldukları ve İslâmî esasları ön planda tutan “Yedi
Yargı”nın uygulayıcısı ve sorumlusu olarak da bilinmektedir.
122
120
Narodı Sredney Azii i Kazahstana (Orta Asya ve Kazakistan Kavimleri), Cilt II, Moskva 1963, s.
326; İstoriya Kazahstana s Drevneyşih Vremen do Naşih Dney (Başlangıçtan Günümüze Kadar
Kazakistan Tarihi), Almatı 1993, s. 139–140, 142.
121
Sısknoye Delo 1697 goda o doroge v Hivu (Hive’ye Giden Yol Hakkında 1697 Yılına Ait Belge),
Russkiy Arhiv, Kniga: 3, No:169, 1867, s. 398–399.
122
Karakalpakstan Jasları Gazetesi, 8 Şubat 1996.
45
Taburçak Sultanın oğlu Kayıp Han, 1709 yılında han olarak Karakalpakların
başına geçmiştir.
123
Küçük Cüz hâkimi Ebu’l-Hayr Han (1693–1748) döneminde
1720 yılında Karakalpakların başında İşim Muhammed Han bulunmaktadır.
Karakalpakların bu dönemdeki hükûmet merkezi Sırderya boylarında kurulmuş olan
Jankent (Yenikent) şehri olmuştur. Karakalpak İşim Muhammed Han döneminde
komşu devletlerle hem siyasî hem de ekonomik anlamda münasebetler kurulmuştur.
Karakalpaklar, topraklarından geçen kervanlardan vergi alıyorlardı. İşim Muhammed
Han, 1721 yılında bin deveden oluşan bir kervanı Rusya’ya göndermiştir.
124
Bütün
bunlar Karakalpaklarda merkezî bir devletin bu dönemde oluşmuş olduğunu
göstermektedir.
İşim Muhammed Han, 1721 yılında Çar I. Petro’ya elçiler göndermiştir. Bu
elçilerin gönderilme sebebi, Ruslarla iyi münasebetler kurarak onlarla birlikte
hareket etmek ve bu sayede onların yardımını alabilmektir. Karakalpaklar bu
dönemde özellikle Başkırtlarla iyi ilişkiler içerisindeydiler. Karakalpakların komşu
kavimlerle sürdürdükleri bu ilişkiler Kalmukların Karakalpak ve Kazaklara
saldırması sonucu kesilmiştir.
125
1723 yılında Kalmuk Hun-Tayçası Sevan-Rabdan, Kazak Hanlığı’na
saldırmıştır.
126
Kalmuk saldırılarına karşı duramayan Kazaklar üç koldan Türkistan’a
dağılmışlardır. Küçük Cüz batıda Hive, kuzeyde Yayık ve Emba boylarına, Orta Cüz
Türkistan’ın merkez bölgeleri olan Semerkant ve Buhara’ya, Ulu Cüz ise
Kalmukların himayesine girmiştir. Kalmukların Kazaklara karşı yaptıkları bu saldırı
Karakalpakları da oldukça etkilemiştir. Karakalpakların bir kısmı Kazaklarla birlikte
Sırderya Nehri’nin yukarısına, yani Taşkent’e doğru, bir kısmı da Sırderya Nehri
akıntısını takip ederek Aral Gölü çevresine göç etmiştir.
127
Böylece Kalmukların,
Sırderya Nehri’nin orta akıntısını işgal etmesiyle Karakalpaklar “yukarı” ve “aşağı”
123
Pamyatniki Sibirskoy İstorii (Sibirya Tarihi Eserleri), Kniga: I, Sankt-Petersburg 1882, s. 376; Z. V.
Togan, ayn. esr., s. 167-168.
124
Munis, Agahî, ayn. esr., s. 72
b
.
125
S. Kamalov,
Zavoyevaniye, s. 10.
126
Fatih Ünal, “Aktaban Şubırındı Hadisesi”,
TDAV Tarih Dergisi, sayı: 160, İstanbul 2000, s. 18–19;
Nıgmet Mınjan, Kazaktın Kıskaşa Tarihi, Jalın Basması, Almatı 1994, s. 273; Z. V. Togan,
Bugünkü Türk İli, s. 167–170.
127
T. A. Jdanko,
Oçerki İstoriçeskoy, s. 138; N. G. Apollova,
Prisoyedineniye Kazahstana k Rossii
(Kazakistan’ın Rusya’ya Bağlanması), AN Kazakskoy SSR, Alma-Ata 1948, s. 177; Mehmet
Alpargu, Yeniçağda Kazak Türkleri, Ankara 1996, s. 45.