78 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
şeklinde kullanõlmõş olup “ayrõlõk yüzünden, ayrõlõk sebebinden” anlamõna gel-
diği görülmektedir.
352- Sözlükte “baç” kelimesine I ve II şeklinde sõnõflandõrõlarak iki anlam
verilmiş. I. anlam yersizdir, yanlõştõr. Metnin tamamõnda “ücret, zorla alõnan
vergi” anlamõndadõr. İşgüzarlõk yapõlmõş.
353- “Bâde” kelimesine de iki anlam verilmiş. Birbirine çok yakõn olan ma-
nalar birleştirilmelidir, “içki, kadeh” demek kâfidir. Referans olarak verilen
162/2’de “bâde” kelimesine rastlanmamaktadõr.
354- “Bahõllõk” kelimesi metinde “Bu bahõllõk güzellikten değil mi” ve “Bu
bahõllõk güzellerin huyu mu” şeklinde karşõmõza çõkmaktadõr. Sözlükte, kelimeye
bir mana yakõştõrma veya araştõrmadan mana vermek düşüncesiyle olmalõ ki
“bahalõk” denilmiş sonra da ona göre bir anlam uydurulmuş. Sayõn Sakaoğlu
sözlüklere bakmaya üşenmişse biz kelimenin anlamõnõ araştõrõp bulduk ya da
biliyorduk; hemen söyleyelim. Bahõllõk: Cimrilik.
355- “Baz eylemek” birleşik fiilinin anlamõ olmamõş gibi. 325/2’de böyle bir
yapõ yoktur.
356- “Bedir yüz”: Bu tamlamaya “yuvarlak yüz” denilmiş. Yani yanlõş bir
anlam. Bedir=bedr: “Ay” anlamõndadõr. Durum böyle olunca “bedir yüz”: Ay
gibi güzel ve parlak yüz. Bilindiği gibi edebiyatõmõzda sevgilinin yüzü aya ben-
zetilir.
357- “Bel ver-” birleşik fiilinin anlamõ “dayanmak, bir yere sõrtõnõ yasla-
mak”tõr. Gönderilen yerde karşõlaşõlamayan fiil aynõ şiirin 2. dörtlüğündedir.
358- “Belen-” ve “belet-” fiillerinin referanslarõnda; belen- 64/8’de gömül-,
135/3’te de kundaklan- anlamlarõndadõr. Belet- fiili de kundakla- değil, kun-
daklat- manasõndadõr.
359- “Beratçõk” kelimesi 145/7’de yoktur. 145. şiirin tamamõ zaten 6 dört-
lükten oluşmuştur.
360- “Bermurad ol-” metinde “bermurad olma-” şeklindedir, ve sözlüğe de
bu şekilde alõnmasõ gerekir.
361- 39/1’de “bilmenem” şeklinde bir kelime yoktur.
362- “Bilmezem” kelimesine “bilemem” olarak yeterlik anlamõ verilmiş.
Hem kelime bu şekilde madde başõ olarak alõnmamalõ, hem de yeterlik manasõ
verilmeden “bilmem” manasõnda olduğu bilinmeliydi.
363- “Boyun” kelimesi “boynunu” şeklinde manalandõrõlmõştõr. Kelime
gönderilen dizelerde “boy, sevgilinin boyu” anlamõndadõr. Sayõn Sakaoğlu, söz-
lüğe bakmadan, metne hakim olmadan, metinde ne söylendiğine dikkat etme-
den kelimelere anlam vermeye çalõşmõştõr. Ayrõca söz konusu kelimenin sözlü-
ğe “boy” olarak alõnmasõ gerekir.
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ •
79
364- “Bulanõk” kelimesine “Özellikle güz aylarõnda sularõ bulanõk akan õr-
mak” anlamõ verilmiş. Dereler ve õrmaklarõn sularõnõn bulanõk aktõğõ aylar ilk-
bahar aylarõ olmalõ. Yoksa “güz” “ilkbahar” mõ demek oluyor. “Bulanõk aylar”a
verilen mana da, söz konusu kelimeye verilen mananõn yanlõş olduğunu hatõr-
latõyor gibi.
365- “Bud” kelimesi için 347/7 referans verilmiş. Şiir 4 kõtadan oluşmakta-
dõr. Acaba 347/3 mü denmek istenmiştir?
366- “Cahõl” sözcüğüne “toy, genç, tecrübesiz” anlamlarõ verilmiş;
400/2’de kelime “bilgisiz” anlamõnda kullanõlmõştõr.
367- “Ceran” kelimesine iki ayrõ anlam verilmiş. Edebiyatõmõzda sevgili
ceylana teşbih edilir. İki ayrõ anlam vermeye gerek yoktur. II. anlamõn geçtiği
11/3 ve 464/1 dizeleri, I. anlamõn geçtiği yerler için de verilmiş. Bu bir tutarsõz-
lõktõr. Bu gibi hususlar başka kelimeler için de geçerlidir. Bütün kelimeler birer
birer kontrol edilmelidir.
368- “Cümle” kelimesine “hepsi, tamamõ” anlamõ verilmiş. İyelik anlamõ
olmayan kelimenin bu hâli “hep, bütün” olmalõdõr. 18/10 şeklinde gönderilen
yerde kelime bulunamamõştõr. Çünkü 18. şiir, 4 kõtadan oluşmaktadõr.
369- “Çal-” fiili için de iki anlam verilmiş. I. anlam için 81/2 denilmiş; gös-
terilen yerde kelimeye rastlanamamõştõr. O şekilde anlam da olmaz.
370- “Çaplan-” kelimesi metinde “çalpan-” olarak görülmektedir. Doğrusu,
metinde geçen yazõlõşõ olmalõ.
371- “Çaylak” kelimesi için “acemi, yeni yetişmekte olan” denmiş. Metne
bakõlõrsa söz konusu kelimenin “yõrtõcõ bir kuş türü” olduğu anlaşõlacaktõr.
372- “Çevre” kelimesi için “kenarõ işlemeli mendil” anlamõ verilmiş. Daha
başka kelimelerde de olduğu gibi kelimenin 2. anlamõ dikkate alõnmamõş:
69/2’de “etraf” anlamõnda kelimeye rastlanmaktadõr.
373- “Çevril-” kelimesi için de yanlõş olarak “yönelmek, yön değiştirmek”
denilmiş. Daha net olarak metne bakõlõrsa kelimenin “dön-” anlamõnõn daha
ağõr bastõğõ anlaşõlacaktõr.
374- “Çez-” fiilinde de eksik anlam görülmektedir. 57/2’de Sayõn
Sakaoğlu’nun söylediği mana bir parça uygun olabilir. 482/3’te ise bambaşka
bir anlam ile karşõlaşõyoruz. Fiilin yer aldõğõ dize
Senden
gayrõsõna
kuşak çezmeyim
şeklindedir. Kelimenin buradaki anlamõ düşünülürse, yazarõn “yükün indirilme-
si…” şeklinde verdiği karşõlõk ile hiç bir alâkasõ olmadõğõ anlaşõlacaktõr. Kuşak
çezmenin ne anlama geldiği herhâlde bizim devirlerde kuşak kullanõlmadõğõ