Microsoft Word içindekiler doc



Yüklə 2,39 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə56/110
tarix28.08.2018
ölçüsü2,39 Mb.
#65015
1   ...   52   53   54   55   56   57   58   59   ...   110

Dede Korkut Metinleri Üzerinde Yeni Düzeltmeler (2) 
103 
olabileceğini yazmıştım (Özçelik 2005: 260-262). Şimdi, bu okumalardan birincisinin ve yorumlardan 
Begil’in tülbendini yular yerine kullanmış olduğu şeklindeki yorumumun doğru olduğunu düşünüyorum. 
Buna göre, elif üzerindeki med bakımından yazımda yanlışlık bulunmadığı ve araştırmacıların 
okumalarının yanlış olduğu anlaşılıyor. Metinde  ﻮﺮﮃا  ﻦﺪﺮﻠﮃﺠﻮﺁ  şeklinde yazılmış olan kelimeler
yazılışlarına uygun olarak, avcılardan ıru okunmalı ve metin şöyle tamir edilmelidir:  
 “Hemān bėlüginden gez çıķarup atınuŋ terkilerini ŧartdı (2) üzdi. Ķaftānı altından ayaġın berk 
śardı. Var (3) kuvvetiyle atınuŋ yėlisine düşdi. Avcılardan ıru dülbendi (4) 
[atınuŋ] boġazına gėçdi, ordusı 
ucına geldi.” 
Dede Korkut’ta ır- fiilinin kullanılmış olması da bu düşüncemi destekler: 
Drs.131b.13: “Meni yolumdan ırmaŋ” 
Drs.144b.4: “Bu yaġıyı üzerümüzden ırarısaŋ seni ķoyu vėrelüm, dėdiler.” 
Ayrıca, aynı fiil kökünden ırak ve ırmak kelimeleri de şu cümlelerde geçer: 
Drs.22a.10 ve Drs.22b.6: “Bre çoban, ıraġından yaķınından berü gelgil,” 
Drs.102a.6: “Iraġından yaķınından gelişdiler,” 
Drs.123b.10: “Begil yoķaru baķdı: Gök ıraķ, yėr ķatı, (11) dėdi.” 
Drs.135a.4: “Iraķdan gösterdiler.” 
Drs.31b.3: “Ķanlu (3) ķanlu ırmaķ-lar, ķarıy[up]dur dėye śuyı gelmez,” 
Drs.126b.9 (ME 249.9) mize (< bize) (konuşma taklidi örneği: bize yerine mize
“Altuŋdaġı al ayġırı bilürüz, Begilüŋ-dür, Begil ķanı? 
Ķara polad (5) uz ķılıcuŋ Begilüŋ-dür, Begil ķanı? 
Egnüŋdaġı demür ŧonuŋ (6) Begilüŋ-dür, Begil ķanı? 
Yanuŋdaġı yigitler Begilüŋ-dür, Begil ķanı? 
Eger (7) Begil bunda imişse 
Gėceyedegin ceng ėdeydük,  
Aġca tozlu (8) ķatı yay-lar ŧartışayduķ,  
Aġ yeleklü ötkün oħlar (9) atışayduķ.  
Sen Begilüŋ nesi-sin oġlan, dėgil  ﻩﺰﻤ  mize.” 


Sadettin Özçelik 
104 
Dede Korkut’ta birinci çokluk kişi zamiri biz  şeklinde geçer.
6
 Oysa yukarıdaki metnin son 
cümlesinde geçen ve yazılışı gösterilmiş olan örnek, biz zamirinin yönelme durumu eki almış şekli olup 
m-’li olarak mize  şeklinde söylenmiştir. Bence bu, anlatıcı ozan tarafından amaçlı olarak yapılmış bir 
değişikliktir.  
Semih Tezcan, Drs.130a.12’de geçen “Mize mizüm ögsüzlügümüz y
ė
tmezmi?” cümlesi üzerinde 
durmuş ve ilgili notunda ‘biz’  zamirinin  miz  şeklindeki kullanılışına  şu soru ile dikkat çekmiştir: 
“Azerbaycan Türkçesinde dahi bulunmayan bu m-’li biçimler (Doğu Anadolu) çocuk konuşmasını taklit 
amacıyla kullanılmış olabilir mi?” (DKON: 342). Tezcan, ayrıca “Böyle aşırı doğrucu (hyperkorrekt) bir 
biçimi 
Ħ
urşįdnāme’de de buluyoruz” diyerek tespit ettiği örneği vermiştir. Ben, Kazan’ın yukarıdaki 
cümlesini de tanık göstererek Tezcan’ın bu sorusuna ‘Evet, bu tahmin doğrudur’ diyorum. Çünkü, 
anlatıcı ozan yerine göre anlattığı olayların etkisinde kahramanları tasvir ederken, konuştururken onları 
davranışları ve konuşma özellikleriyle de dinleyiciye yansıtmak, hissettirmek için taklitlerini yapar. İşte 
ozanın bu taklit eğilimi ve endişesinin sonuçları davranışlarına, konuşmalarına ve söyleyişlerine 
yansıdığına göre yazılı metne de yansıyacaktır. Yukarıdaki cümleler de konumuza güzel birer örnektir.  
Tezcan’ın üzerinde durduğu bu iki örnek, Segrek’in kavga eden iki çocuktan her birine birer tokat 
atması üzerine çocuk ağzından söylenmiş bir cümlede geçmektedir. Üzerinde durduğum yukarıdaki örnek 
ise,  kafirler tarafından Begil’in oğluna hitaben söylenmiştir. Begil, avda attan düşer ve uyluğu kırılır. 
Olayı  öğrenip savaşmaya gelen kafirlere Begil’in oğlu karşı koyacaktır.  Kafirler Begil’in oğlunu bazı 
soylamalarla aşağılayıp moralini bozmak isterler. Yukarıdaki soylama da bunlardan biridir ve son dizede 
geçen  “Sen Begil
üŋ 
nesi-sin 
oġl
an, d
ė
gil  mize” cümlesinde de biz zamirinin miz  şeklinde kullanılmış 
olması alaya alma, aşağılama amacının bir parçasıdır; burada da Tezcan’ın sözünü ettiği  çocuk 
konuşmasını taklit vardır. 
Benzer başka örnekler için bk. Drs.40a.12, Drs.139a.3 notları. 
 
Drs.139a.3 (ME 274.3) bėşigüm 
→ pėşigüm 
“Mere kāfirler, bu Ǿarabayı (3)  ﻢﻜﺸﮃﭙ  pėşigüm  śandum, sizi yamrı yumrı  ﻢﺪاﻄ  ŧadum dāyem 
śandum, (4) dėdi.” 
Yukarıdaki cümlede geçen ve metindeki yazılışı gösterilmiş olan kelime şimdiye kadar b
ė
şigüm 
şeklinde okunmuştur. Ancak, Dede Korkut’ta bu örneğin  
ﻢﻜﺸﮃﭙ
  yazılmış olmasına karşılık  beşik 
kelimesinin başka yedi örneği be (ﺐ) ile yazılmıştır: 
Drs.28a.11: “Ŧolaması [altun]  ﻩﺪﻜﺸﺒ  bėşikde beledügüm oġul!” 
Drs.29b.12: “Şāh Ĥasanıla Ĥüseyinüŋ  ﻰﻜﺸﺒ  bėşigi aġac,” 
Drs.36b.4: “…Bay Büre Beg oġlına   ﻚﺸﺒ  bėşik kertme yavuķlı olsun, dėdi.” 
 Drs.40a.10: 
“…Beyregüŋ  ﻚﺸﺒ  bėşik kertme (11) nişānlusı adaħlusıydı.” 
 Drs.84b.1: 
“ŧolama[sı altun]   ﻩﺪﺮﻠﻜﺸﺒ  bėşiklerde beledügüm (2) oġul!” 
 
Drs.136b.3: “   ﻩﺪﻜﻠﺸﺒ Bėşikde ķoyup gėtdügüm ķardaşcuġum-mı-sın?” 
 Drs.136b.10: 
“ 
 
ﻩﺪﻜﺸﺒ  Bėşikde ķoyup gėtdügüŋ ķardaşuŋam” 
                                                 
6
 bk. DKKII: 54 (73 örnek). 


Dede Korkut Metinleri Üzerinde Yeni Düzeltmeler (2) 
105 
Şimdi,  beşik kelimesinin neden Drs.139a.3’te bu örneklerden farklı olarak p ile (ﭗ) yazılmış 
olduğunu araştıralım. Bunun için bir özet yapmak gerekiyor. Cümlenin iki sayfa öncesinde, ozan Oğuz 
beylerinin yedi gün uyuduklarını söyler:  
Drs.138a.12: “Meger hānum Oġuz begleri yėdi gün uyurıdı” 
Bu cümlenin devamında Kazan’ın uyuduğu anlatılır. Kafirler Kazan’ı yattığı yerde yakalayarak 
arabaya bağlar, tutsak alır ve götürürler. Kazan arabanın sarsıntısından uyanır, elindeki ipleri koparır ve 
ellerini birbirine vurarak yüksek sesle güler; kafirler, kendisine “ne gülersin?” (Drs.139a.2) diye sorunca 
şöyle der: “Mere k
ā
firler, bu 
Ǿ
arabayı (3)   ﻢﻜﺸﮃﭙ  p
ė
şigüm 
ś
andum, sizi yamrı yumrı  ﻢ ﺪاﻄ   
ŧ
adum d
ā
yem 
ś
andum”. 
Bence Kazan Han, burada b
ė
şik kelimesini amaçlı olarak p’li söylemiştir. Yani, Kazan, kendisini 
tutsak eden kafirlerle alay etmek amacıyla be’yi pe’ye çeviriyor. Kazan, yine aynı amaçla cümledeki dadı 
kelimesinin ilk ünsüzünü değiştirerek 
ŧ
adı  şeklinde söylemiştir. Çünkü, kelimenin buradaki    ﻢﺪاﻄ  
yazılışına karşılık diğer iki örneği (Drs.40b.3, Drs.41a.10) de ﯼﺪاﺪ  şeklinde, yani dal (ﺪ) ile yazılmıştır. 
Ayrıca, cümlede sıfat olarak geçen yamrı  yumrı ikilemesi de aynı amaçla kullanılmıştır. Yani Kazan 
burada, b->p-, d->t- ünsüz değişikliklerinin yanında yamrı yumrı ikilemesindeki a>u ünlülerini de aynı 
amaçla kullanmıştır.  
 
Semih Tezcan, Drs.130a.12’de geçen “Mize mizüm ögsüzlügümüz y
ė
tmezmi?” cümlesi üzerinde 
durmuş ve ilgili notunda ‘biz’  zamirinin  miz  şeklindeki kullanılışına  şu soru ile dikkat çekmiştir: 
“Azerbaycan Türkçesinde dahi bulunmayan bu m-’li biçimler (Doğu Anadolu) çocuk konuşmasını taklit 
amacıyla kullanılmış olabilir mi?” (DKON: 342). Tezcan, ayrıca “Böyle aşırı doğrucu (hyperkorrekt) bir 
biçimi 
Ħ
urşįdnāme’de de buluyoruz” diyerek tespit ettiği örneği vermiştir. Ayrıca, Tezcan’ın tespit ettiği 
m-’li biçimlere Dede Korkut’ta iki örnek daha geçer ve bu örneklerde de yukarıdakilerde olduğu gibi 
kahramanların konuşma taklidi yapılmış ve alaya alma amaçlanmıştır. Bunlardan biri Beyrek Boyunda 
geçer. Beyrek avlanırken Banı Çiçek’in otağına yakın gelir; bu sırada kendisini uzaktan gören Banı 
Çiçek, dadılarına şöyle seslenir: 
Drs.40a.12: “Mere dāyeler, bu ķavat oġlı ķavat mize erlikmi (13) gösterür?” 
İkinci örnek ise Begil’in oğlu Emren bahadır ile ilgili olarak kafirler tarafından kullanılmıştır. Uç 
beyi olan Begil attan düşer ve uyluğu kırılır; bunu duyan düşman güçler Begil’e saldırı düzenler. Begil, 
oğlunu Bayındır Han’a gidip yardım isteme konusunda ikna edemez. Emren, babasından atını, savaş 
aletlerini ister ve düşmana kendisinin karşı koyacağını söyler. Düşman güçler birkaç soylama ile Emren’i 
alaya alarak aşağılamaya ve onun moralini bozmaya çalışırlar.  İşte bu soylamaların birinde Emren’in 
altındaki atın, kuşandığı silahların ve yanındaki yiğitlerin Begil’e ait olduğu kendisiyle alay edilerek 
vurgulanmış, son dizede kim olduğu sorulurken biz zamiri, yine alay etmek amacıyla,  miz  şeklinde 
kullanılmıştır. Bunun için bk. Drs.126b.9 notu. 
Not: Bu makalemde ayrıca, 2005 yılında yayımlamış olduğum kitabın metin bölümünde yanlış 
yazılmış veya düzeltilmesi gereken kelimeleri; sayfa ve satır numarası, yanlış şekil ve doğru şekil 
sırasıyla liste halinde sunuyorum: 
4b.2: śoylamış 
→ śoylamış 
4b.3: geŋez 
→ kelez 
4b.5: yeynisin 
→ yeyni-sin 
6a.1: ħarāp 
→ ħarāb 
6a.6: depdüginçe 
→ depretinçe 


Yüklə 2,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   52   53   54   55   56   57   58   59   ...   110




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə