Uygur Efsanelerinde Lokman Hekim
95
Kaynaklar
ALTINSARİN Ibıray, Kirgizskaya Hrestomatiya, Orenburg 1879.
BAYAT, Ali Haydar, Türk Kültüründe Lokman Hekim, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul 2000.
TÖMÜR, İsmayil, “Rivayetler”. Bulak, Sayı: 4 (37), Ürümçi 1991.
Hakiki Anadolu Efsaneleri (Çukurova), (Derleyen: Selma Aktan), İpek Matbaacılık, Adana 1978.
Ibıray Altınsarin (Tañdamalı Şığarmaları), Kazakstan Respublikasınıñ Ulttık Ğılım Akademiyası, M.O.
Ävezov Atındağı Ädebiyet jäne Öner İnstitutı; Ğılım Baspası, Almatı 1994.
İNAYET, Alimcan , Uygur Halk Hikayeleri Üzerinde İncelemeler, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), İzmir 1995.
Kök Gümbez, Şincañ Xelq Neşriyati, Ürümçi 2006.
Kök Yallik Böre, Şincañ Helq Neşriyati, Ürümçi 2006.
OKUŞLUK, Refiye, “Adana’da Ölüme ve Mezara Bağlı Efsaneler” III. Uluslar Arası Çukurova Halk Kültürü
Bilgi Şöleni Sempozyumu Bildiriler, Adana 1999.
ÖNDER, Mehmet, Şehirden Şehire Anadolu, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1995.
ÖZ, Hikmet, Bilinmeyen Tarsus, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1998.
Uyğur Kilassik Edebiyat Tarihi, Cilt 1, Ürümçi 1982.
ÜÇER, Müjgan, “Lokman Hekim Üzerine”, Halk Kültürü, 1984/2, İstanbul 1984.
ÜNVER, Süheyl, Lokman Hekim, Lokman Sağlık Yayınları, İstanbul 1968.
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies,
Cilt: VII, Sayı 1, Sayfa: 97-109, İZMİR 2007.
97
DEDE KORKUT METİNLERİ ÜZERİNDE YENİ DÜZELTMELER (2)
The New Corrections On Dede Korkut Manuscripties
Sadettin ÖZÇELİK
*
Özet
Bu makalede, Dede Korkut metinlerinde yanlış okunmuş veya yanlış anlamlandırılmış
bazı kelimelerle ilgili birtakım yeni düzeltmeler yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Dede Korkut, yanlış okumalar, yanlış anlamlandırmalar ve
düzeltmeleri.
Abstract
İn this article it is discussed that corrections of some words or structures which were
reading by mistake or missing and relatied to reading and meaning in Dede Korkut.
Key Words: Dede Korkut, wrong or missing word, correction, reading and to give
meaning
Daha önce yayımlanmış olan birinci makalemde, Dede Korkut metinleri ile ilgili yirmi yeni not
yazmıştım.
1
Bu makalemde de söz konusu notların devamı niteliğinde yeni tespitler ve 2005 yılında
yayımlamış olduğum kitaptaki yazım yanlışları için bir düzeltme listesi verilecektir:
2
Drs.20b.13 (ME 37.13) ķ alın Oġ uz begleri bindi
→ ķalın Oġuz begleri [hep ] bindi
“Śaya varsam dükenesi olmaz (13) ķalın Oġuz begleri bindi”
Şimdiye kadar yukarıdaki cümle ile ilgili bir tamir teklifi yapılmamıştır; ancak başlıkta
gösterdiğim tamir gereklidir. Çünkü, Dede Korkut’ta benzer iki cümlenin geçtiği metinlerde de ozan
Oğuz beylerini ayrıcalıklı özellikleriyle tek tek sayar ve son cümle olarak O
ġ
uz begleri hep y
ė
tdi ve
Ķ
azanu
ŋ
begleri hep y
ė
tdi şeklinde sözü bağlar:
Drs.33b.1:
“Śayılmaġıla Oġuz begleri tükenesi olmaz, (2) hep yėtdiler.”
Drs.77b.12:
“Śayduķumça Oġuz begleri (12) dükenesi olmaz, Ķazanuŋ begleri, hep yėtdi.”
Bu örneklere göre üzerinde durduğum cümleye de hep kelimesinin eklenmesi gerekir:
“Śaya varsam dükenesi olmaz (13) ķalın Oġuz begleri [hep ] bindi”
Drs.26a.12-13 (ME 48.12-13) Altmış ŧ utam gönder
→ Altmış ŧutam [ala ] gönder
*
Prof. Dr., Dicle Üniversitesi, Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi.
1
Sadettin Özçelik, “Dede Korkut Metinleri Üzerinde Yeni Düzeltmeler (1)”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, İzmir, 2006,
cilt VI, Sayı 1, s.181-200.
2
Bu makalede yer alan Drs.98a.1, Drs.122a.13, Drs.122b.3-4 ve Drs.139a.3 notları bir bildiri olarak sunulmuştur: “Dede Korkut
Metinleri Üzerinde Bazı Düzeltmeler”, Uluslararası Türklük Bilgisi Sempozyumu, (Atatürk Üniversitesi 25-27 Nisan
2007), Erzurum.
Sadettin Özçelik
98
“Altmış ŧutam [ala ] (13) gönderüŋi vėrgil maŋa”
Yukarıdaki ekleme, Dede Korkut’ta Oğuzlarla ilgili olarak geçen altmış
ŧ
utam ala gönder
örneklerine göre yapılmalıdır:
Drs.32a.3: “Altmış ŧutam (3) ala gönderinüŋ uçında er bögürden Ķıyan Selcük oġlı (4) Delü
Dunda [r ] çapar yėtdi,”
Drs.77a.5: “Altmış ŧutam (5) ala gönderinüŋ uçında er bögürden,”
Drs.153a.10: “Altmış ŧutam ala gönderin (11) ķoltuķ ķıśdı.”
Yine Oğuzlarla ilgili olarak geçen ala gönder örnekleri de bu tamirin gerekliliğini gösteriyor:
Drs.19b.7: “Dürtişüriken (7) ala gönderüŋ ufanmasun!”
Drs.33b.10: “Ala (10) ala gönderler süsildi, ķara polat uz ķılıc-lar çalındı,”
Drs.35a.5: “Dürtişüriken (5) ala gönderüŋ uvanmasun!”
Drs.30b.4, 40b.7 (ME 57.4, 77.7) eyle olsa: öyle olunca, derken
“ Eyle olsa, śulŧānum, Ķaraca Çoban śapan (5) çatlatdı dünyā Ǿālem kāfirüŋ gözine ķarangu oldı.”
Drs.40b.7: “Ķıśırca Yenge eydür: (6) Beg yigidüm, bu otaġ Bay Bįcān Beg ķızı Banı Çiçegüŋ-
(7)-dür, dėdi. Eyle olsa, ħānum, Beyregüŋ ķanı ķaynadı, edebile (8) yap yap gerü döndi.”
Ergin, Dede Korkut’ta yukarıdaki iki metinde geçen eyle olsa deyiminin kelimelerini söz
dizininde eyle ‘öyle’ (DKKII: 108) ve ol- ‘olsa’ (DKKII: 234) şeklinde ayrı ayrı işlemiştir. Gökyay ise,
deyimi “ eyle olsa: öyle olunca, öyle ise, o halde, bunun üzerine, bundan dolayı” (DKK: 207) şeklinde
vermiştir.
Bu, cümle başında anlatıcı ozan tarafından eklenmiş bir biçim birim olduğuna göre Gökyay’ın
dizinde işleyiş şekli ve verdiği ‘öyle olunca’ anlamı metne uygun düşüyor. Yani, anlatıcı ozan burada
olay ve dinleyici arasına girip ‘Eyle olsa,
śu
l
ŧā
num’ diye sesleniyor. Bu, ‘Derken efendim’ veya ‘Öyle
olunca’ şeklinde bir ara sözdür. Ozan, bu sözle dinleyicinin dikkatini çekiyor ve olayı kaldığı yerden
anlatmaya devam ediyor.
Drs.31b.11 (ME 59.11) bıyıġ ın
→ [ķara ] bıyıġın
“Acıġı ŧutanda ķ ara ŧaşı kül eyleyen,
[Ķ ara ] bıyıġın eŋse-(12)-sinde yėdi yėrde dügen,
Erenler ėvreni,
Ķ azan Begüŋ ķ ar-(13)-ŧaşı Ķ ara Göne çapar yėtdi.
Çal ķılıcuŋ, ķ ardaş Ķ azan, (1) yėtdüm! dėdi.”
Yukarıdaki metinde ikinci dizede gösterdiğim tamirin Dede Korkut’un bir başka yerinde geçen
aynı cümleye göre yapılması gerekiyor:
Dostları ilə paylaş: |