Microsoft Word YasayanSosyalizm



Yüklə 0,56 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə17/30
tarix06.02.2018
ölçüsü0,56 Mb.
#26410
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   30

35    Y

AŞAYAN 


S

OSYALİZM


 

 

mesi, yerel komünizmi ortadan kaldırır. Ampirik olarak, komünizm ancak ege-



men halkların ‘hep birlikte’ ve aynı anda bir eylemi olarak olanaklıdır, ki bu 

üretim güçlerinin evrensel gelişmesini ve onlarla bağlı olarak dünya ilişkisini 

varsayar. 

“Üstelik işçiden başka hiçbir şey olmayan işçiler yığını (...) dünya pazarını var-

sayar. Bu yüzden proletarya, ancak dünya-tarihsel olarak var olabilir. Aynen 

onun eylemi, komünizmin ancak ‘dünya-tarihsel’ bir var oluşa sahip olabileceği 

gibi. Bireylerin dünya-tarihsel var oluşu, yani bireylerin var oluşunun dünya ta-

rihiyle doğrudan bağlı olması.” 

Dolayısıyla, komünizm aşamasının bir ülkenin sınırları içinde ele alınmasıyla en azından 

yöntemsel (metodolojik) yanlış yapılmış olur. Tek ülkede komünizm olmaz. (Tek ülkede “sınıf-

sız toplum” da olmaz!) 

Devletin ortadan kalkışının iç ve dış koşullarından söz edilebilir. Asıl olarak komünizmin 

üst aşamasına geçişin iç ve dış koşulları vardır. Ancak bu “iç ve dış koşullar” birbirlerinden ay-

rı olarak değil, komünizme geçilip geçilmemesini (ve devletin kalkıp kalkmamasını) birlikte 

belirler. Dünya ölçeğinde bir gelişme olan komünizmi “iç ve dış” koşullar ayrı ayrı değil, bir 

bütün olarak belirler. “İç ve dış” ayrımı yalnızca anlayış kolaylığı içindir. “Dış” ve “iç” koşul-

lar birlikte çalışarak ülke içinde sınıfsız topluma geçişi sağlayacak koşulları yaratırlar. 

SOSYALİZM - KOMÜNİZME GEÇİŞ DÖNEMİ 

S

OSYALİZM 



N

EDİR


Sosyalizm genel olarak, “işçi sınıfının iktidarı, üretim araçlarının toplumsal mülkiyeti ve planlı 

ekonomi” diye tanımlanır. Bu, sosyalizmi kendisinden önceki sömürücü sistemlerden ayıran 

belli başlı özellikleriyle belirlemektir ve yanlış değildir. Ancak, hepsi bu kadar değildir, hatta 

sosyalizmin özünü veren asıl bunlar değildir. Çünkü bunlar sosyalizmin, sınıf kavgası tarihi 

içindeki özgül yerini açıklamamaktadır. 

Komünist toplumun ilk aşaması (sosyalizm) hakkında en güzel anlatımı Marks’ın  Gotha 

Programının Eleştirisi’nde buluruz. Önce onu okuyalım: 

“Burada karşı karşıya olduğumuz, kendi temelleri üstünde gelişmiş  biçimiyle 

değil, tam tersine, kapitalist toplumdan çıktığı biçimiyle bir komünist toplum-

dur. Dolayısıyla bu toplum, her açıdan - ekonomik, moral ve entelektüel - hâlâ 

rahminden çıktığı eski toplumun doğum izlerini taşır. Buna uygun olarak, birey-

sel üretici - kesintilerden sonra - topluma ne veriyorsa, o kadarını geri alır. Top-

luma vermiş olduğu, kendi bireysel emek miktarıdır. Örneğin, toplumsal işgünü, 

bireysel emek saatlerinin toplamından oluşur. Bireysel üreticinin bireysel emek 

zamanı, toplumsal işgününe kendi katkısı olan bölümdür, bundaki payıdır. Top-

lumdan, (ortak fon için harcadığı emeği ayırdıktan sonra) şu kadar emek harca-

mıştır diye bir sertifika alır ve bu sertifikayla tüketim araçlarının toplumsal sto-

kundan emeğinin maliyeti kadar bir miktar çeker. Topluma belli bir biçimde 

verdiği emek miktarını, bir başka biçimde geri alır. 

“Açıktır ki, burada söz konusu olan eşdeğerlilerin değişimi olduğu için, meta 

değişimini düzenleyen ilkenin aynısı geçerlidir. İçerik ve biçim değişmiştir, 



S

OVYET 


T

OPLUMUNUN 

T

OPLUMSAL


-S

İYASAL 


G

ELİŞİMİ


    36 

 

çünkü yeni koşullarda birincisi, kimse emeğinden başka bir şey veremediği gibi



ikincisi, bireylerin mülkiyetine de bireysel geçim araçlarından başka hiçbir şey 

geçememektedir. Ama bu ikincisinin tek tek üreticilere dağıtımı söz konusu ol-

duğu kadarıyla, meta-eşdeğerlilerinin değişiminde geçerli ilkenin aynısı yürür-

lüktedir. Bir biçim altındaki şu kadar emek, bir başka biçim altındaki eşit mik-

tarda emekle değiştirilir. 

“Dolayısıyla, buradaki eşit hak, ilke düzeyinde hâlâ burjuva haktır. Ancak ilke 

ile pratik artık çatışma halinde değildir. Meta değişiminde ise eşdeğerlilerin de-

ğişimi yalnızca ortalama olarak vardır, tekil durumlarda yoktur. 

“Bu ileri adıma karşın, bu eşit hak hâlâ bir burjuva kısıtlamayla damgalanmıştır. 

Üreticilerin hakkı, harcadıkları emeğe orantılıdır. Eşitlik, ölçmenin eşit bir ölçü 

(yani emek) kullanılarak yapılmasından ibarettir. 

“Oysa bir kişi bir başkasından fiziksel ya da zihinsel olarak üstün olabilir ve ay-

nı zaman içinde daha çok emek harcayabilir ya da daha uzun zaman emek har-

cayabilir. Oysa emeğin bir ölçü olabilmesi için, yoğunluğuyla ya da süresiyle 

tanımlanması gerekir, yoksa ölçü olmaktan çıkar. Bu eşit hak, eşitsiz emek için 

eşit olmayan bir haktır. Sınıf ayrımları gözetmemektedir, çünkü herkes herkes 

gibi işçidir. Ama eşit olmayan bireysel yetenekleri ve dolayısıyla üretici kapasi-

teyi doğal ayrıcalıklar olarak sessizce gözetmektedir. Bu yüzden, her hak gibi, 



bu da içeriğinde bir eşitsizlik hakkıdır. Doğası gereği hak, ancak eşit bir ölçü-

nün uygulanmasından ibaret olabilir. Fakat eşit olmayan bireyler (ki eşitsiz ol-

masalar, farklı bireyler olmazlar) ancak eşit bir ölçüye vurularak ölçülebilirler. 

Eşit bir görüş açısına sokarak, yalnız belli bir yanlarından, örneğin bu durumda 



yalnızca  işçi sayılmalarından kalkarak, başka hiçbir özelliklerine bakmadan, 

başka her şeyi göz ardı ederek ölçülebilirler. Dahası, bir işçi evlidir, ötekisi de-

ğildir. Birinin ötekinden daha çok çocuğu vardır, vs. Dolayısıyla eşit bir emek 

harcayarak ve böylece toplumsal tüketim fonunda eşit bir paya sahip olarak, biri 

ötekinden gerçekte daha fazla alıyor olacaktır, daha zengin olacaktır vs. Bütün 

bu kusurlu yönlerin aşılabilmesi için, hakkın eşit olacağına eşitsiz olması gere-

kir. 

“Ne var ki bu kusurlu yönler, kapitalist toplumdan uzun doğum sancıları sonu-



cunda çıkar çıkmaz ki biçimiyle komünist toplumun ilk aşamasında kaçınılmaz-

dır. Hak, toplumun ekonomik yapısından ve bunun belirlediği kültürel gelişme-

den asla yüksek olamaz.” 

Görüldüğü gibi, sosyalizm, kapitalizmden komünizme geçiş toplumu, geçiş  aşamasıdır. 

“Sosyalizm” diye, tarihte kendine özgü bağımsız yer tutan bir toplumsal-ekonomik yapı, bir 

üretim biçimi yoktur. Dolayısıyla sosyalizm ancak bir geçiş aşaması olarak, komünizme refe-



rans verilerek tanımlanabilir. Lenin de “teorik olarak, kuşkusuz kapitalizm ile komünizm ara-

sında, toplumsal ekonominin bu her iki biçiminin özelliklerini ve unsurlarını barındırmak zo-

runda olan belirli bir geçiş dönemi yatar”

16

 diyerek bu gerçeği anlatmaktadır. 



Sosyalizmde Marks’ın “burjuva hak” dediği kavram, insanların neyi yapmaya, neyi isteme-

ye ve neyi elde etmeye hakları olduğu anlayışı (kapitalizmde bunu burjuvazi belirlediğinden 

“burjuva hak”kı olarak kullanılmıştır), ekonomik gelişmenin yetersiz düzeyi nedeniyle sürmek-

tedir. Herkesin ancak topluma verdiği kadar almaya hakkı vardır. Ve ancak o kadarına (daha 

                                                 

16

 Lenin, c.30, s.107. 




Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   30




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə