172
m a r t 1 1
kolünde sorunun çözümüne dair çok sayı-
da öneri yer almasına rağmen süreç doğru
yönetilemediği için ‘düşük yoğunluklu sa-
vaş’ konseptiyle son bulmuş ve ağır bedeller
ödenmiştir.
• AK Parti, Demokratik Açılım süreciyle DYP-
SHP Hükümetinden sonra II. Açılım sürecini
başlatmıştır.
• 1990’larda dile getirilen önerilerden sadece
anadilde eğitim ve af konusu çözülmemiştir.
Son on yılda ve özellikle AK Parti iktidarı
döneminde yapılan iyileştirmelerle Kürt so-
runuyla ilgili taleplerin önemli bir kısmı kar-
şılanmış ve Kürt sorunu, Kürtçe sorununa
dönüşmüştür.
173
ö z e l d e r s h a n e l e r
ÖZET
Özel dershaneler, yaygınlaşmaya başladığı 1970’li yıllardan
beri, eğitim sistemimizin en fazla tartışılan konularından
birisi ol-
muştur. Bu tartışmaların, yakın gelecekte de sürmesi muhtemeldir.
Varlıkları bazı kesimlerce sürekli yadırganan özel dershaneler, fark-
lı dönemlerde kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Kendi-
lerine karşı sergilenen her türlü olumsuz tavra rağmen özel ders-
haneler, varlıklarını giderek artan nicelik ve profesyonelleşmeyle
sürdürmüşlerdir. Her geçen yıl giderek büyüyen ve günümüzde
milyonlarca öğrencinin eğitim gördüğü özel dershanelerin, eğitim
sistemi içerisindeki konumu, işlevi ve geleceği ile ilgili makul bir
tartışmanın şu ana kadar Türkiye’nin gündeminde yer bulduğunu
söylemek zordur. Özel dershaneler ile ilgili tartışmaların sağlıklı
bir şekilde yürütülebilmesi için her şeyden önce özel dershanelerin
milli eğitim sistemi içerisindeki konumunun, bu kurumları doğu-
ran sebeplerin ve bu kurumların farklı alanlarda ortaya çıkardığı
etkilerinin sağlıklı bir şekilde irdelenmesi gerekmektedir. Bu dü-
şünceden yola çıkarak kaleme alınan bu analizde, ülkemizde özel
dershanelerin neden rağbet gördüğü ve hangi faktörler üzerinden tartışıldığı ele alınmıştır. Son ola-
rak, Güney Kore gibi ülke deneyimlerinden de faydalanılarak, bazı politika önerileri geliştirilmiştir.
SETA ANALİZ
Özel Dershaneler: Gölge
Eğitim Sistemiyle Yüzleşmek
Öğrenci ve velilerin özel dershaneleri başarının anahtarı olarak algılanmasında, özel
dershanelerin ürettiği kazanımların yanında, dershanecilik sektörünün piyasaya
sunduğu ihtiyaç söylemlerinin de etkisi vardır.
MURAT ÖZOĞLU
özel dershaneler
MART 2011 -
1970’li yıllarla eğitim hayatımıza giren dershaneler, sistemin içerisindeki ko-
numu, işlevi ve geleceği ile eğitim dünyamızın en tartışmalı konularından biri olageldi. Özellikle
sınav sistemlerinde yapılan değişikliklerin ardından gündeme gelen dershanelerin meşruiyeti
dünden bugüne tartışılmaya devam ediyor. Bazı kesimler tarafından, eğitimde fırsat eşitsizliği-
ne neden olduğu gerekçesiyle fazlasıyla eleştirilen dershaneler, kimi kesimlerce de eğitimdeki
eşitsizlikleri bir nebze giderdiği için destekleniyor. Dershanelere ilişkin tartışmaların daha sağ-
lıklı yürümesi için bu kurumların milli eğitim sistemindeki yeri ve geleceğinin belirlenmesi şart.
174
m a r t 1 1
SONUÇ VE ÖNRİLER
Cumhuriyetin ilk yılla-
rında daha çok yetişkinlere yönelik yetiştirme
kursları olarak faaliyet gösteren özel dershane-
ler 1960’lı yıllardan itibaren yaygınlaşmaya baş-
lamış ve sınavlara hazırlık kurumlarına dönüş-
müşlerdir. Farklı dönemlerde özel dershanelere
duyulan talebi azaltmak için eğitim sisteminde
ve kademeler arası geçiş sınav sistemlerinde
farklı değişikliklere gidilmiştir. Ancak özel ders-
haneler varlıklarını güçlenerek sürdürmüşlerdir.
Bugün ülkemizde yaklaşık 1,2 milyon öğrenci
sayıları 4200 civarında olan özel dershanelere
devam etmektedir.
Ülkemizde özel dershanelerin büyük çoğunlu-
ğu sınavlara hazırlık işlevi gördüğünden, özel
dershanelere olan talep genellikle sınavlar üze-
rinden tartışılmakta ve açıklanmaktadır. Ancak,
sınavları özel dershanelere duyulan talebin tek
nedeni olarak görmek doğru değildir. Ülkemiz-
de öğrencilerin ve ailelerinin özel dershanelere
yönelimleri oldukça karmaşık ve birbiri ile ilin-
tili faktörlere bağlıdır. Bu faktörler kolektif bir
biçimde dershanelere yönelimi artırmaktadır.
Zaten, Güney Kore örneğinde olduğu gibi, tek
başına geçiş sınavlarının kaldırılması özel ders
ve dershaneciliğe olan eğilimi uzun vadede
azaltmamıştır.
Özel dershaneler ile ilgili tartışmalar ve özel
dershanelerin sosyal, pedagojik ve ekonomik et-
kileri dikkatli bir şekilde tahlil edildiğinde, özel
dershanelerin öncelikli olarak eğitim sistemin-
deki bazı olumsuzluklara istinaden bir sonuç
olarak ortaya çıktığı ancak zamanla sistemi bazı
açılardan olumsuz yönde etkiler hale geldikle-
ri gözlemlenmektedir. Dolayısıyla, bir tarafta
çoğunluğunu özel dershanecilerin oluşturduğu
dershane savunucuları, özel dershanelerin milli
eğitim sistemi içerisindeki bazı yapısal sorun-
ların neden olduğu önemli bir boşluğu doldur-
duğunu ileri sürerek kendi varlıklarını meşru
bulmakta; diğer taraftaysa daha çok elit bir ta-
bakaya hitap eden özel okulların başını çektiği
dershane karşıtları, dershanelerin özelde öğ-
rencilerin hayatını genelde ise eğitimi olumsuz
yönde etkilediğini ileri sürerek dershanelerin
kapatılması gerektiğini savunmaktadır.
Şu bir gerçek ki, günümüzde özel dershanelerin
açılmasına ve yaygınlaşmasına sebebiyet veren
faktörler halen geçerliliğini korumaktadır. Öze-
likle, okullarımızda alt yapı, donanım ve insan
kaynakları bakımından bölgelere, illere ve hat-
ta il içerisindeki yerleşim yerlerine göre ciddi
farklılıklar mevcuttur. Bu durum, öğrenciler ve
aileleri bu durumu telafi etmek için özel ders-
haneleri tercih etmekle baş başa bırakmaktadır.
Sonuçta, çocuklarını her yıl sözgelimi 10 bin li-
ranın üzerinde bir ücret ödeyerek bir özel okula
gönderen aile ile çocuğunu eğitim kalitesi özel
okulların çok altında olan vasat bir devlet oku-
luna gönderen ve ardından birkaç yıllığına ders-
haneye gönderen ailenin hedefi ana hatlarıyla
aynıdır: çocuklarına iyi bir gelecek sunabilmek.
Bu durumda, sadece anaokuluna 25 bin lira
para vererek ve çocuğunu lise son sınıfa kadar
toplamda 100 bin liranın üzerinde para harca-
yarak, kaliteli bir okulda yükseköğretime (ve
hayata) hazırlayan bir ailenin yaptığı tercih ne
kadar rasyonelse, çocuğuna bu imkânı sunacak
maddi güce sahip olmayan bir ailenin, çocuğu-
nu yıllığı 3-4 bin lira karşılığında bir veya daha
fazla yıllığına dershaneye göndermesi de en az o
kadar rasyoneldir.
Diğer taraftan, özel dershanelere sadece deza-
vantajlı öğrenciler değil kaliteli eğitim veren ve
seçerek öğrenci alan fen lisesi, sosyal bilimler
lisesi ya da özel ortaöğretim kurumlarında eği-
tim gören öğrenciler de gitmektedir. Dolayısıy-
la özel dershanelerin varlıklarını sadece eğitim
sistemimizde yaşanan nitelik sorunu üzerinden
meşrulaştırma girişimi yanlıştır. Genel olarak
her tür öğrencinin dershanelere yönelmesinde
dershanelerin ürettiği pozitif değerlere bağlı
olarak elde ettiği toplumsal saygınlığın, velilerin
ve öğrencilerin birbirleri üzerinde oluşturduğu
dolaylı ve gizli baskının yeri olmakla birlikte,
dershanelerin dolaylı olarak piyasaya sürdüğü
ihtiyaç söylemlerinin de etkisi vardır.
Bütün bu değerlendirmelere bağlı olarak özel
dershanelerle ilgili yürütülecek politikalara yön
vermesi açısından aşağıdaki öneriler göz önün-
de bulundurulabilir:
• Dershaneler kaldırılmalı mı kaldırılmama-
lı mı tartışmasının mevcut durumu anlama
ve yönlendirme açısından bir anlamı yoktur.
Dershaneler cari eğitim sisteminin bir par-
çasıdır; doğrudan veya dolaylı olarak milli
eğitim politikalarından ve özellikle merkezi
“
Özel ders ve dershaneciliğin
çok yaygın olduğu ülkelerin en belir-
gin ortak özelliği, eğitimin kademeleri
arasındaki geçişlerde rekabete dayalı
sınav sistemlerinin olmasıdır.