T. C. Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ bati dilleri ve edebiyatlari



Yüklə 0,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/19
tarix19.07.2018
ölçüsü0,73 Mb.
#56635
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   19

1.BÖLÜM 

TARİHÇE 

1.1 Biçimbilimsel Dil Sınıflandırılmasının tarihçesi 

  

Biçimbilimsel sınıflandırma Friedrich Schlegel’lin (1772–1829) 1808 yılında 



yazdığı  ‘Über die Sprach und Weisheit der İndier’

1

 ile ilk adımlarını atmıştır.

2

 Bu 



çalışmada Alman yazar, eleştirmen, felsefeci ve dil bilimci Friedrich Schlegel Hint-

Avrupa dillerini Sanskrit ile karşılaştırarak gramer benzerliklerini ortaya çıkarmaya 

çalışmıştır, böylece dillerin ilk sınıflandırma gereğine de ihtiyaç duymuştur. Kendi 

çalışmasında tüm dilleri bükümsüz (eklemeli dilleri kastederek) ve bükümlü dillere 

ayırmıştır. Bükümlü diller sınıfına hem dış büküme sahip olan dilleri ( örneğin Hint-

Avrupa dilleri), hem iç büküme sahip olan dilleri ( örneğin Semitik diller)  katmıştır. 

Her bükümlü dilde eklerin de bulunduğunu hiç dikkate almaksızın, bükümlü dillerin 

gramer açısından diğer dillerden daha sağlam ve daha zengin olduklarına inanmıştır.

3

  

Dil sınıflandırma  yönünde çalışmaları ağabeyi August Wilhelm von Schlegel 



(1767-1845)  de devam ettirmiştir. Alman şair, tercüman, eleştirmen ve bilim adamı 

August Schlegel kardeşinin yaptığı dil sınıflandırılmasında bükümsüz dilleri eklemeli 

diller olarak sınıflandırmış ve yalınlayan dil sınıfını ilave ederek ortaya şöyle bir dil 

tipolojisini koymuştur:

4

 

 



                                                            

1

 www.britannica.com/EBchecked/topic/612299/Uber-die-Sprache-und-Weisheit-der-Indier 



2

 Meçkovskaya, N, ‘ Strukturnaya i sotsialnaya tipologiya yazıkov’, Flinta-Nauka, 2003, s. 17-18 

3

 Reformatskiy, A, ‘Vvedeniye v yazıkoznaniye’, Aspekt-Press, 1997 s.444 



4

A.g.e. s. 445 

 



Tablo 1. 

Schlegel’in Biçimbilimsel Dil Sınıflandırılması 

 

Bu çalışmalarıyla Schlegel kardeşler Biçimbilimsel dil sınıflandırmasını 

neredeyse tamamlamış oldular. Fakat tipolojik sınıflandırmanın atası olarak Wilhelm 

(Friedrich Wilhelm Christian Karl Ferdinand) von Humboldt

 

(1767-1835) kabul 



edilmektedir. Schlegel kardeşlerin yaptığı çalışmaları gerçek anlamda henüz bilimsel 

değillerdi. Bu konuyu farklı, bilimsel seviyeye taşıyan Wilhelm von Humboldt’tu. 

Kendi sınıflandırmasında, dil bilimci Çin dilini gelişim açısından yalınlayan diller 

arasında azami noktasına varmış olarak görüyordu, Sanskritçeyi ise bükümlü diller 

arasında en gelişmiş olarak kabul ediyordu. Eklemeli ve geçişimli dilleri Humbolt bu 

iki sınıf arasına yerleştiriyordu. Çinceyi yalınlayan dillerin arasında en üst noktası 

olarak, Sanskritçeyi bükümlü dillerin arasında en üst noktası olarak kabul ederek 

Alman dil bilimcisi dil sınıflandırılmasını her sınıf içinde tedricen büyüyen bir gelişim 

olarak kabul ediyordu.

5

                                                                                                                           



 

 

                                                            

5

 Şulejkova, S, ‘İstoriya lingvistiçeskih uçeniy’, Flinta, 2008, sayfa 65-75 



 



Tablo 2



Humbolt’un Biçimbilimsel Dil Sınıflandırılması 



 

 

 

 

 

  

 

 

 



Yukarıda verilen, Humbolt’un yaptığı  sınıflandırma hala çağdaş dil bilimcilikte 

Biçimbilimsel sınıflandırmada örnek olarak kabul edilmektedir.  

Morfolojik sınıflandırmadan söz ederken Alman dil bilimci doğalcılık akımının 

önderlerinden  August Schleicher’rin (1821 —  1868) de bu konuya yaptığı 

katkılardan bahsetmeliyiz.  Dilbilimine:   

 

 „ dillerin yapısını inceleyen ve dillerin farklı Biçimbilimsel yapılarını 



karsılaştırarak bu yapıları sinkronik ve diakronik gelişimlerini inceleyen bir 

bilim“ 

6

 

tanımlamasını veren ilk Schleicher’di. Böylece dilbilimciliğin ana hedefini  ortaya 

koyarak bu bilim dalının akışını ve yönünü de yıllarca belirlemiş oldu. Franz Bopp’un 

                                                            

6

 Kondraşov, N, ‘İstoriya lingvistiçeskih uçeniy’, URSS, 1979, sayfa 62 



 



yetenekli öğrencisi, hocasının başlatığı, Hint-Avrupa dillerin akrabalık teorisini 

başarıyla devam ettirmiştir ve 1961‘de bilimsel hayatının ana eserini 

    



Compendium der vergleichenden Grammatik der indogermanischen Sprachen“ 



(Hint-Avrupa Dillerin  Karşılaştırmalı Grameri) yazmıştır. Bu eser on beş yılda dört 

defa basılmıştır, bu o zamanlar için büyük bir başarıdır. 

  

Schleicher’in neredeyse tüm çalışmaları dillerin gelişim kanunlarıyla ilgiliydi, 



kanunları bulmaya çalışırken bilim adamı dili yaşayan bir organizma olarak kabul 

ediyordu: 

 

“Bir dilin hayatı bir bitki veya canlı hayatından farklı değildir. Onlar gibi, dil 

büyüme döneminden geçmektedir. Basitlikten komplike yapıya doğru 

gelişmektedir. Tıpkı yaşayan varlık gibi diller yaşlanır ve ulaştıkları gelisiminin 

özelliklerini kaybederler “  

7

   

 

Bu tek taraflı  aşırı doğalcı yaklaşım zamanında çok eleştiri almiştır. Doğacılığa 

Darvin‘den önce ulaştığını hep vurgulamıştır.  Bilimsel olarak filoloji ile dilbilimciliği  

de ilk ayıran Schleicher’di. Alman dil bilimciye göre dilbilimcilik bir dilin özünü 

tarihsel  şartların dışında araştırmaktı, filoloji ise aksine bir dili tarihin etkisi altında 

yazılan edebi eserleri ve bu eserlerin dilini araştıran bir bilimdi. Yaptığı dil 

sınıflandırmasında Schleigel kardeşlerin sınıflandırmasına dönüyor ve geçişimli 

dillere kendi sınıflandırmasında yer vermiyordu.

8

  

 



                                                            

7

 Kondraşov, N, ‘İstoriya lingvistiçeskih uçeniy’, URSS, 1979, sayfa 59 



8

 a.g.e. s. 59‐62 

 



Yüklə 0,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə