T. C. İStanbul üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ tarih ana biLİm dali



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/122
tarix16.11.2017
ölçüsü5,01 Kb.
#10591
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   122

Bunlardan dolayı onun Bulgarların Kuzey Kafkasya bozkırlarında M. Ö. II. 
yüzyılda olduklarına dair haberini anakronizm olarak kabul etmek mümkündür
13

Biz Bulgarların Kuzey Kafkasya ve Karadeniz’in kuzeyine Hun boylarıyla birlikte 
geldikleri tezini savunan V. F. Gening ve A. H. Halikov’un düşüncesini 
benimsemekteyiz
14
.  Bundan dolayı Bulgarların Kuzey Kafkasya ve Karadeniz’in 
kuzeyine gelmeleriyle ilgili ilk kayıtları IV-V. yüzyıllarda arama eğilimindeyiz. 354 
yılına ait “Latin Anonoim Kroniği”ndeki Kafkas dağlarının kuzeyinde yaşayan 
halklar listesinin sununda Bulgarlar “Vulgar” adıyla bulunmaktadır. Ancak bu kayıt 
da pek güvenilir bulunmamaktadır
15

Bulgarların Türk kökenli olarak Asya Hun Devleti boylar birliği 
konfederasyonuna dâhil olduğu Türkologlarca da kabul edilmektedir. Gerçekten de 
M. Ö. III. yüzyıldan M. S. IV. yüzyıla kadar Türk etnosunun ve dilinin gelişmesinde 
Hun çağı yaşanmıştır. Bu dönemde Türk boylarının dillerinde köklü bir ayrışma 
meydana gelmiş ve Türkçe iki genel gruba ayrılmıştır: Birincisine; Ogur, Onogur, 
Kuturgur – eski Avarların ataları, Savir (Sabir), Bulgar, Hazar ve bugünkü 
Çuvaşların dilleri dâhildi. İkinci gruba ise Oğuzların dilleri, eski Kırgızların dilleri, 
doğuda kalan bir kısım eski Uygur boylarının dilleri ile Oğuz, Kıpçak ve 
Karlukların daha sonraki torunlarının dilleri girmektedir
16
. Bulgarlar dâhil birinci 
gruba giren Türk halklarının dilleri Batı Hunlarının dilleriyle bağlantılıydı ve 
Türkologlarca -LİR Türkçesi olarak adlandırılmaktadır
17
. Doğu ve Batı Türkçesi 
arasında bariz farklar olmasa da harf değişiklikleri bulunuyordu. Örneğin 
Bulgarların “dilom” ifadesi Doğu Türkçesinde “yılan”, yine Bulgar Türkçesinde 
“bel” kelimesi Doğu Türkçesinde “beş” olarak telaffuz edilmekteydi
18
.  
                                                 
13
M.  İ. Artamanov, Hazar Tarihi Türkler, Yahudiler, Ruslar, Çev. D. Ahsen Batur, 2. bs., 
İstanbul, Selenge Yayınları, 2004, s.107; YA. F. Fedorov, G. O. Fedorov, Rannie Turki Na 
Severnom Kavkaze (İstoriko-Etnografiçeskie Oçerki), Moskova, İzd. MU, 1978, s.53. 
14
Geninig, Halikov, Rannie Bolgarı Na Volge, s.107. 
15
A. e., s.105; İstván Zımonyı, The Origins Of The Volga Bulgars, Szeged, 1990,  p.35. 
16
N. A. Baskakov, Tyurkskie Yazıki, Moskova, İzd. Vostoçnoy Literaturı,1960, s.36. 
17
A. e., s.104. 
18
Kafesoğlu, Bulgarların Kökeni, s.5. 
 
21


Hazar dili bilindiği üzere Bulgar ve Savir dilleriyle aynı ailedendir
19
. Hazar 
Meliki Yosif’in mektubuna göre Hazarlar kendilerini Hun boyları arasında 
saymışlardır:  
 
“Bizim hangi halktan, soydan ve boydan olduğumuzu soruyorsun… Şecere 
kitaplarından soyumuzun Tagara’nın on oğlundan geldiğini bulmaktayız ve işte onların 
adları: Agiyor, Tiras, Avar, Ugin, Biz-l, T-r-na, Hazar, Z-nur, B-l-g-d, Savir. Biz Hazarın 
oğullarından meydana geliyoruz…”
20
.  
 
Burada geçen on kardeşten bazılarının isimleri Ogur, Avar, Ugor, Barsil, 
Bulgar, Savirlerdi ve bunlar hiç şüphesiz ki, Hunlarla bağlantılı olan Türk 
boylarıydı.  
Türkologlarca –Lir Türkçesi olarak adlandırılan bir Türkçe lehçeye sahip 
olduğu belirtilen Onogur-Bulgarların Hun boyları içerisinde hangi boy adıyla 
adlandırıldığına dair ise kati malumatlar bulunmamaktadır. Bunanla birlikte A. N. 
Kurat bazı araştırmacıların Bulgarların Çin kaynaklarında adı geçen ve sincap 
kürkçülüğü ile meşgul olan “Ting Ling”ler olduğu görüşünü savunarak, bunların 
“Onogurlar”
21
 olabileceği üzerinde durmuştur
22
. Aynı görüş ünlü tarihçimiz İ. 
Kafesoğlu tarafından da desteklenmiştir
23
. Onogurlar M. Ö. III. yüzyıldan M. S. IV. 
yüzyıla kadar Çin kaynaklarında Tingling ve Tili adıyla zikredilmiştir. M. S. IV. 
yüzyıldan itibaren ise Tielö ve Kaokü ismiyle tarihte rol oynamışlardı
24
. Onogurlar, 
büyük ihtimalle Büyük Hun Devleti boylar konfederasyonuna dâhildiler.  
M. S. I. yüzyılın sonlarına doğru Büyük Hun Devleti dağılmıştır. Büyük Hun 
Devleti konfederasyonuna dâhil boyların bir kısmı Çin hâkimiyetine girmiştir. Diğer 
bir kısmı ise Orta Asya ve Kazakistan’dan Güney Ural bozkırları üzerinden daha 
                                                 
19
Baskakov, Tyurkskie Yazıki, s.104. 
20
P. K. Kokotsov, Evreysko-Hazarskaya Perepiska v X veke, Leningrad, İzd. AN SSSR, 1932, 
s.74. 
21
Onogur=On Oguz’dur. Zira Onogur Türkçesindeki Bulgar Türk kelimelerinin özelliklerinden biri 
Rotasizm’dir. Buna göre Onogurca’da bazı Türk lehçelerinin z  sesi yerine, r’yi görüyoruz., Lászlo 
Rásonyi,  Doğu Avrupada Türklük, Yay. Haz. Dr. Yusuf Gedikli, , İstanbul, Selenge Yayınları, 
2006, s.88. 
22
Kurat, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri, s.108. 
23
Kafesoğlu, Bulgarların Kökeni, s.4. 
24
István Vásáry, Eski  İç Asya’nın Tarihi, Çev. İsmail Doğan,  İstanbul, Ötürken Neşriyat, 2007, 
s.197. 
 
22


batı bölgelere dağılmışlardır
25
. Bu hadiseler Türk boylarının kaderini önemli ölçüde 
belirlemiştir. 
463 yılına kadar Onogur hâkimiyeti, Macarların Fin-Ogur atalarıyla 
münasebette bulunduğu,  İç Asya’dan Ural dağları civarına kadar uzanıyordu
26

István Vásáry 350’li yılları takiben Hunların Avrupa’ya göç etmeye başladığı 
sıralarda  İrtiş bölgesinde yaşayan batı Tielö boylarının (Onogurlar) muhtemelen 
Kazak bozkırının güney kısımlarına göç ettiklerini ve neredeyse yüz yıl boyunca 
burada kaldıklarını belirtmektedir
27
.  
Onogurlar, Doğu Avrupa’ya göç etmeden önce üç ayrı grup olarak 
yaşamaktaydılar. Birinci grup Sır-Derya – Çu nehirleri arasında, ikinci grup Emba 
Nehri havzası yani kuzey batı Kazakistan bozkırlarında, üçüncü grup ise Yayık 
Nehri dolaylarında yaşamaktaydılar. Büyük ihtimalle birinci grup On Ogurları,  
İkinci grup Otuz Ogurları, üçüncü grup ise Dokuz Ogurları meydana getiriyordu
28

Onogurlar, yalnızca Bulgar boylarından müteşekkil değillerdi. Macarlar da bunlara 
dâhillerdi
29
.  
M. S. Akimov, eski Bulgarlara ait Bolşe-Tarhan (Ulu-Tarhan) 
Mezarlığı’ndan çıkarılan kafataslarının bir dizi analizine dayanarak Bulgar ırkı ile 
Kuzey Kazakistan ve Kırgızistan’ın eski nüfusunun benzer şekillerde olduğu 
sonucuna varmıştır. Ona göre eski Bulgarlar Mongoloid hatları onların atalarının 
yurtlarının sınırları dâhilinde Hunların ortaya çıkmasıyla elde etmişlerdir. Karışım 
süreci Ural ötesi bölgesinde meydana gelmiştir. Tam da burada eski Bulgarların 
antropolojik tipleri şekillenmiştir
30
. Arkeolojik bulgular, Batı Sibirya ve Ural 
bölgelerinde, Ogur Türkleri ile yan yana yaşayan kuvvetli Ugor unsurlarına da işaret 
eder. Bu durum Ogur Türklerinin Avrupa’ya yanlarında Macarları da getirdiklerini 
ortaya koyar
31
.  
                                                 
25
L. N. Gumilev, Hunlar, Çev. D. Ahsen Batur, 4. bs., İstanbul, Selenge Yayınları, 2005,  s.303. 
26
Rasónyi, Doğu Avrupada Türklük, s.88. 
27
Vásáry, Eski İç Asya’nın Tarihi,  s.197. 
28
Taşağıl, Çin Kaynaklarına Göre Eski Türk Boyları, s.14. 
29
A. Zeki Velidi Togan, Umumi Türk Tarihine Giriş, C. I, 3. bs., İstanbul, Enderun Yayınları, 
1981,  s.157. 
30
M. S. Akimova, “Materialı K Antropologii Rannih Bolgar”, Rannie Bolgarı Na Volge, Moskova, 
İzd. Nauka, 1964, s.191. 
31
Peter B. Golden, Hazar Çalışmaları, Çev. Egemen Çağrı  Mızrak,  İstanbul, Selenge Yayınları, 
2006, s.54-55. 
 
23


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   122




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə