yılında yayınlanmıştır
89
. Bu eser askeri tarih açısından
önemli bir boşluğu
doldurmuştur. Onun bu eserinden de geniş bir şekilde istifade ederek ortaya
çıkarmış olduğu bilgileri aktardık. İ. L. İzmaylov’un eseriyle aynı yıl yayınlanan bir
diğer önemli eser de F. Ş. Huzin’in yazdığı Moğol öncesi İtil Bulgar Devleti’ni esas
alan çalışmadır
90
. Onun Sovyet döneminin ideolojisinden farklı yorumlar getirdiği
bu çalışması bu anlamda da önem arz etmektedir. Birçok araştırmacı X. yüzyılda İtil
Bulgar toplumunda sosyal düzenin barbar karakterde olduğunu düşünmüşlerdir.
Bazıları ise Arap Halifeliği’nde olduğu gibi bütün toprakların devlete ait olduğu rant
ve vergiler aracılığıyla devletsel aparatların kullanıldığı feodalizm şeklinin
bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Bir başka düşünce ise Asya despotizmi şeklinde bir
toplumsal yapı olduğu yönündeydi. Sovyet döneminin bu ideolojik bakış açılarına
karşı çıkan F. Ş. Huzin İtil Bulgar Devleti tarihinin X. yüzyılında
feodal öncesi
toplumsal düzenin işlediğini yazılı ve arkeolojik kaynaklara dayanarak belirtmiştir.
O ayrıca İtil Bulgar arkeolojik kalıntıları arasında yüzlerce bulunan şato tipi yapıları
ve güçlü tahkimat kalıntılarıyla dikkat çeken Ortaçağ şehir tipindeki yerleşimlerin
asilzadelerin başında bulunduğu ve onların hizmetkarları olan köylülerin yaşadığı ve
sömürüldüğü sınıfsal ayrımların bulunduğu feodal bir yapıyı ifade ettiği yönündeki
genel değerlendirmelere de karşı çıkmaktadır. Ona göre X. yüzyılda İtil Bulgar
Devleti’nde devletsel bir feodal yapı bulunmaktaydı. Bunun gerekçesi de
Bulgarların hükümdarlarına vergi ödemeleriydi. Bu
çerçevede insanlar kişisel
topraklara sahip olmuşlar ve özgürlükleri kısıtlanmamıştır
91
. F. Ş. Huzin gerek
kendisinin bizzat katıldığı gerekse de diğer araştırmacıların yaptığı arkeolojik
araştırmalara ve İtil Bulgar Devleti tarihini ilgilendiren en önemli kaynaklara
başvurarak oldukça orijinal bir eser meydana getirmiştir. Tezimiz için oldukça
ehemmiyetli olan bu çalışmadan da gereken noktalarda istifade ettik. F. Ş. Huzin bu
çalışması dışında 2001 yılında Bulgar şehirlerinin yapısını ve şehir
ticaretini
kapsamlı bir şekilde ele aldığı eserini yayınladı
92
. Bu eserde tezimizde istifade
etiğimiz önemli bir kaynaktır.
89
İ. L. İzmaylov,
Voorujenie i Voennoe Delo Naseleniya Voljskoy Bulgari X – Naçala XII v.,
Kazan, İzd. Magadan, 1997,
90
Huzin,
Voljskaya Bulgariya v Domongolskoe Vremya, 1997.
91
A. e., s.92-95.
92
F. Ş. Huzin,
Bolgarskiy Gorod v X – Naçale XIII vv., Kazan, İzd. Master Layn, 2001.
16
İçerikleri itibarıyla İtil Bulgar Devleti tarihinin farklı yönlerini ortaya koyan
bu araştırma eserleri yazan akademisyenlerin çok sayıda farkı dergi ve çalışmalarda
yayınlanmış bilimsel yazıları da mevcuttur. Ancak tüm çalışmalarının sonuçlarını
belli bir başlık altında toplayarak ana bir eser meydana getirdiklerinden dolayı daha
çok onların başlıca eserlerine müracaat ettik. Bu manada 2006 yılında Tataristan’da
Kazan Tatarlarının en eski devirlerinden günümüze kadar
uzanan zaman dilimindeki
tarihlerini içeren ve Tataristan’ın neredeyse bütün akademisyenlerinin katkılarıyla
hazırlanan 6 ciltlik ansiklopedik bir eser meydana getirildi. Bu eserin ikinci cildi
tamamen İtil Bulgar Devleti tarihine ayrıldı
93
. Araştırmamızda bu eserden de geniş
bir şekilde istifade ettiğimizi belirtmek isteriz.
Tezimizin ana konusunu 922-1236 yılları arasında Doğu Avrupa tarihinde
belirgin bir yeri olan İtil Bulgar Devleti teşkil etmekle birlikte tezde bir bütünlük
sağlanması açısından İtil Bulgarlarının kökenine ve Moğol istilasından sonra
Bulgarların sosyo-ekonomik durumuna da değindik. Bu anlamda 15 yüzyılı aşkın
bir süreçte Bulgarların tarihte oynadıkları rolü ana hatlarıyla
tespit ettiğimiz bu
araştırmamız, genel bir tarih çalışması olarak değerlendirilmelidir. Yoksa ele
aldığımız her bir başlık başlıca bir araştırma konusudur.
93
İstoriya Tatar S Drevneyşih Vremen v Semi Tomah Tom II Voljskaya Bulgariya i Velikaya
Step, Kazan, İzd. Ruhil, 2006.
17
1. BÖLÜM
BULGARLARIN KÖKENİ ve İTİL BULGAR DEVLETİ’NİN
KURULUŞU
1.1. Bulgarların Kökeni
1.1.1. Bulgarların Kuzey Kafkasya ve Karadeniz’in Kuzeyine
Göçü
Bulgarların Türk kökenli
olduğu birçok arkeolojik, epigrafik ve dil
araştırmalarıyla pekiştirilerek kesinlik kazanmış bulunmaktadır
1
. Araştırmacılar
tarafından ortaklaşa olarak kabul edildiği üzere Bulgarların tarihiyle ilgili yalnızca
Doğu Avrupa’da bulundukları dönemlere ait yazılı kayıtlar bulunmaktadır. Buna
rağmen B. Simeonov Bulgar etnik kimliğinin Çincedeki yabancı isimlerin
transkripsiyonunun hususiyetlerinden dolayı değişime uğramış ise de oldukça erken
dönemlerden itibaren bilindiği tezini ileri sürmüştür. Modern Çincede Bulgarlar
“Ba-go” yada “Bao-guo” olarak bilinir ve buna mukabil olarak B. Simeonov eski
“Bulgar” kelimesinin “Pu-ku” veya “Bu-gu”dan
meydana gelmiş olabileceği
sonucuna varmıştır
2
. Aynı isim bir kabile ya da boylar grubunun adı olarak M. Ö.
103 yılından VIII. yüzyıla kadar farklı Çin kaynaklarında mükerreren
zikredilmektedir. Çin kaynakları Tien-Şan’ın (Tanrı dağları) kuzeyi ve kuzey batısı,
Maveraünnehir ve Sır-Derya ile Amu-Derya nehirlerinin batısındaki topraklarda
yani merkezi Asya’nın doğusunda olduğu gibi batısında da meskûn olan bu Pu-ku
veya Bu-gu kabilelerinden bahsetmektedirler
3
. B. Simeonov’un
bu yorumu tarihi
gerçeklerle pek örtüşmemektedir. Çin kaynaklarında bahsi geçen Pu-ku’ların
tarihinin farklı bir sahada cereyan ettiğini belirtmek gerekir
4
. Zira Çin kaynaklarının
onlardan Doğu Asya’da bahsettiği dönemde Bulgarlar artık Kuzey Kafkasya ve
Karadeniz’in kuzeyinde çağdaşlarınca defalarca zikredilmiştir.
1
İbrahim Kafesoğlu,
Bulgarların Kökeni, Ankara, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları,
1985, s.1.
2
B. Simeonov,
Iztoçni İzvori za İstoriyata i Nazvanieto na Asparuhovite B'lgari, Vekove VIII,
Sofya, 1979, s.49-54.
3
A. e., s.53-54.
4
Pu-ku (Bu-gu) için bkz.: Abdülkadir Donuk,
Eski Türk Devletlerinde İdari-Askeri Unvan ve
Terimler, İstanbul, TDAV Yayınları, 1988, s.10-11; Ahmet Taşağıl,
Çin Kaynaklarına Göre Eski
Türk Boyları (M.Ö. III – M.S. X. Asır), Ankara, AKDTYK TTK Yayınları, 2004, s.96-97.
18