58
6. Türk
Tıbbi
Onkoloji
Kongresi
Fertilite
Koruma ve Gebelik
gonadotropins, and oocyte maturity in women with malignancy.
Fertil Steril 2011; 96:122.
5. The Practice Committees of the American Society for Reprodu-
ctive Medicine and the Society for Assisted Reproductive Tech-
nology. Mature oocyte cryopreservation: a guideline. Fertil Steril
2013; 99:37.
6. Robertson AD, Missmer SA, Ginsburg ES. Embryo yield after in
vitro fertilization in women undergoing embryo banking for ferti-
lity preservation before chemotherapy. Fertil Steril 2011; 95:588.
7. Knopman jM, Noyes N, Talebian S, et al. Women with can-
cer undergoing ART for fertility preservation: a cohort study of
their response to exogenous gonadotropins. Fertil Steril 2009;
91:1476.
8. ACOG: Committee Opinion No. 584: oocyte cryopreservation.
Obstet Gynecol 2014; 123:221.
9. Cobo A, Diaz C. Clinical application of oocyte vitrification: a syste-
matic review and meta-analysis of randomized controlled trials.
Fertil Steril 2011; 96:277.
10. Cil AP, Bang H, Oktay K. Age-specific probability of live birth with
oocyte cryopreservation: an individual patient data meta-analy-
sis. Fertil Steril 2013; 100:492.
11. Pal L, Leykin L, Schifren jL, et al. Malignancy may adversely inf-
luence the quality and behaviour of oocytes. Hum Reprod 1998;
13:1837.
12. Quintero RB, Helmer A, Huang jQ, Westphal LM. Ovarian stimu-
lation for fertility preservation in patients with cancer. Fertil Steril
2010; 93:865.
13. Domingo j, Guillén V, Ayllón Y, et al. Ovarian response to cont-
rolled ovarian hyperstimulation in cancer patients is diminished
even before oncological treatment. Fertil Steril 2012; 97:930.
14. Almog B, Azem F, Gordon D, et al. Effects of cancer on ovarian
response in controlled ovarian stimulation for fertility preservati-
on. Fertil Steril 2012; 98:957.
59
6. Türk
Tıbbi Onkoloji
Kongresi
Hemşirelik Oturumu
Venöz erişim yolu, hastalarının yaşamla bağlantısını sağlayan bir köp-
rünün ayağı gibidir. Santral kateterlerde venöz açıklığın devamının sağ-
laması, fonksiyonel yetersizliklerin azaltılması ve giderilmesi, herhangi
bir komplikasyon durumunda gerekli girişimlerin başlatılması, bu has-
talara yapılan hemşirelik yaklaşımının temel basamaklarını oluşturur.
Santral venöz kateterler kanser hastalarının destek tedavisinde güvenilir
bir venöz yol için sıkça kullanılmaktadır. Yoğun tedavi gereksinimi olan
hastalarda sıvı replasmanı, uzun süreli total parenteral beslenme, kan ve
kan ürünleri transfüzyonu, ilaç uygulamaları, çoklu antibiyotiklerin uygu-
lanması, kan örneklerinin alınması, kemik iliğinin toplanması-verilmesi
gerçekleştirilebilir (13,23). Venöz giriş yetersizliği olanlarda ve hemodi-
nami izlemlerine olanak vermeleri ile acil durumlarda da yoğun bakım
ünitelerinde yaygın kullanılmaktadırlar. Pek çok çeşidi olan bu gereçler
seçilirken hastalık ve hastanın durumu, kullanılacak solüsyonların sayı
ve tipi ve de osmolaritesi, gerekli akım miktarı, erişim sıklığı, kullanım
süresi ve hastanın tercihi göz önünde tutulmalıdır.
SVK’ lar
Kalış süresine göre (geçici, kalıcı kateterler),
Lümen sayı-
sına göre (tek, çift ve çok lümenli),
Takılış yerine göre (juguler, su-
bklaviyen, brakiyal, femoral ve antekübital venler) gibi kriterlere göre
sınıflandırılır (3,5,24).
SANTRAL KATETER TÜRLERİ
Geçici (Tünelsiz) Santral Kateterler: Periferal damar yolu kısıtlı
olan, sıvı infüzyonu ya da kan alımı için sıklıkla damar yolu değiştirilen
ve bir aydan kısa süreli kullanımı planlanan hastalar için uygundur.
Uzun süreli damar yolu ihtiyacı olan ancak kısa yaşam süresi olduğu
düşünülen hastalarda da tünelli kateter yerine kullanılabilir (8,18,23).
için uygundur. Açık uçlu (cook ve vaxcel) veya kapalı uçlu (groshong)
olarak sınıflandırılır. Sık pansuman değişikliği gerektirmesi, yerinden
çıkma riskinin yüksek olması ve yerleştirildiği bölgelerden dolayı has-
ta için konforsuz olması belli başlı dezavantajlarıdır(18,27).
Kalıcı (Tünelli) Santral Kateterler: Santral venlere cerrahi olarak yerleşti-
rilen, uzun süreli kullanımlarda (>30 gün) tercih edilen kateterlerdir (8). Vene
giriş yeri ile deriye giriş yeri arasında deri altında yaklaşık 10 cm’lik bir tünel
bulunur. Eğer hastanın yüksek akımlı bir venöz yola ihtiyacı varsa (diyaliz) ve
bu damar yolu üç haftadan daha fazla gerekiyorsa tünelli kateter seçilebi-
lir. Tünelli kateterlerde, kateter ucundan belli bir uzaklıkta yerleşmiş dakron
manşonlar (cuff) bulunur. Dakron manşonlar, fibrotik dokunun tutunması ile
hem mekanik stabilite sağlar hem de enfeksiyonlara karşı bariyer oluştura-
rak enfeksiyon oranını azaltır. Geçici kateterlerde ise dakron manşon bulun-
maz (8,18). Tünelli kateterlerde enfeksiyon görülme oranı tünelsiz kateter-
lere nazaran daha düşüktür. Tünelli kateterler silikon, çelik, teflon, titanyum,
poliüretan, polietilen, polivinil klorürden yapılmaktadır. Bunlar arasında teflon
ve poliüretan olanlar daha az trombojenik olduğu için daha fazla tercih edil-
mektedirler.Tünelli kateterler açık uçlu (hickman ve broviac) veya kapalı uçlu
(groshong) olarak sınıflandırılır, tek, çift veya üç lümenli olabilir. Tünelli kate-
terler, kanama riski nedeni ile INR’si yüksek olan ve trombosit sayısı 25,000/
mm3’den düşük olan hastalar için uygun değildir. Ayrıca bakteriyemik hasta-
larda da tünelli kateterlerin yerine geçici kateterler tercih edilmelidir (23,27).
İmplante Port Kateteler: Doğru cerrahi teknikle yerleştirilen port ka-
teterler, paslanmaz çelik, titanyum ya da plastik maddeden, tek veya çift
lümenli olarak üretilir. Etrafında 3-8 sütür deliği olan gövdenin ortasın-
da 2000 ponksiyona kadar dayanıklı silikon septum bulunur. Ponksiyon
sayısını belirlemede, kullanılan iğnenin çapı ve septum boyutu önemli-
dir(18,26). Kalın ve yanlış iğnelerle yapılan girişimler septumun daha
kısa sürede deforme olmasına neden olur. Porta giriş amacıyla özel
yapım Huber iğneleri kullanılır. Bu iğnelerin diğer iğnelerden farkı, uç
kısımlarındaki açının °90 yana bakmasıdır. Böylece porta her giriş çıkışta
septumda meydana gelen zedelenme minumum düzeyde gerçekleşir
(18,27). Port kateterler bakım ve uygulamaların kurallara uygun
yapılması durumunda diğer SVK’lere göre daha fazla tercih edilmektedir.
Derinin altına yerleştirilen ve enfeksiyon gelişme riski oldukça düşük
olan portlar, çok uzun dönem kullanılabilir (18).
Perifer Venden Yerleştirilen Santral Venöz Kateterler (PIcc) : Ge-
nellikle kolda antekübital fossa üzerinden çevresel bir vene (sefalik ven)
girişimle süperiyor vena kava ile sağ atriyum bileşkesine ulaşılır. Sabit-
leme dikiş ile sağlanır (5). Altı aya kadar kalabilir. Genellikle silikondan
yapılmıştır ve bu nedenle ayrılabilir bir kılıf içinden yerleştirilirler (23,27).
ONKOLOjİDE SIK KULLANILAN SANTRAL VENÖZ KATETERLER VE
KANIT TEMELLİ UYGULAMALAR
UZM. HEM. EREN YAŞAR MUTLU
MEdiPol MEGa ünivErsitE hastanEsi, istanBUl