123
ZİYA GÖKALP: TURANCILIKTAN TÜRKÇÜLÜĞE
Sayı: 84
hâlinde çok güçlü bir imparatorluk (Turan devleti-efsanevi vatan) kurulabilece-
ğini ve bunun gerekli olduğunu savunmuştur.
78
Lewis, 19. yüzyılın ortalarına kadar Osmanlı yazılarında “Türk”
kelime-
sinin kullanılmadığını, bunun, Batı’lı yazarlar tarafından kullanılan bir tanım
olduğunu yazmaktadır. Türk kelimesi ancak modern Arapçadaki “fellah” ke-
limesinin kullanıldığı anlamda (“eğitimsiz köylü” anlamına gelecek şekilde)
kullanılmaktaydı. Dolayısı ile, o dönemde “Türkiye” ve “Türkler” nosyonları
yeni ifadelerdi.
79
Gökalp’in Türkçülüğünün Balkan Savaşları’nda Türklerin
Rumeli’yi kaybetmesi üzerine şekillendiği görüşü yaygındır.
80
Hostler’ın belirt-
tiğine göre, Tekin Alp, bu dönemde (1912-1913) Osmanlıcılık ve Panislamizm
görüşlerini boş hülyalar olarak kabul eden, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurtu-
luşu için Türklük öğesini ele alan bazı kişiler olduğunu, Gökalp’in de bunlardan
biri olduğunu belirtmektedir. Hostler, Ahmed Emin’e (Yalman) referans vererek,
Gökalp’in 1909 yılında zaten çoşkulu bir Türk milliyetçisi olduğunu söylemek-
tedir.
81
Osmanlı İmparatorluğu’ndaki aydınlar arasında Türkçülük, Osmanlı
Türklerinin milliyetçiliği çerçevesinde anlaşılmaktaydı.
Bu nedenle, Dış Türkler
arasında gelişen Pantürkçülük ideolojisinden farklı kabul ediliyordu. Türkoloji
çalışmalarının etkisiyle Dış Türkler konusuna duyulan ilgi öyle bir noktaya gel-
mişti ki, Türkçülük ve Pantürkçülük terimlerinin karıştırılmasına ve birbirinin
yerine kullanılmasına neden olmuştur. Bu terminoloji karışıklığının sorumlusu-
nun, büyük oranda, Pantürkçü öğeleri vurguladığı halde kendi milliyetçiliğini
Türkçülük olarak tanımlayan Yahudi Moise Cohen (Tekin Alp) olduğu iddia
edilmektedir. Ona göre, anlamlı Türkçülük aslında Pantürkçülük demektir.
Landau’ya göre, bu yaklaşım iki ideolojiyi adeta birbirine eşitleyerek, Türk irre-
78 Zenkovsky, a.g.e., s. 108. Zenkovsky, Turan kelimesinin, 19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın
başında Orta Asya’daki Türk-Moğol halkların toprakları (tarihi vatan) anlamında yanlış kul-
lanıldığını söylemektedir. Zenkovsky’ye göre, bu yanlış, “Türk” ve “Turan” kelimeleri arasın-
daki fonetik benzerlikten kaynaklanmaktadır. Turan kelimesinin orijinal anlamı bir zamanlar,
6. yüzyıla kadar, bütün Orta Asya’yı işgal etmiş olan Kuzey İran’daki nüfusun tarihi vatanı
demektir. Bk. Zenkovsky, a.g.e., s. 110.
79 Lewis,
a.g.m.,
s. 220.
80 İnalcık,
a.g.m.,
s. 13.
81 Hostler,
a.g.e.,
s. 104. Ayrıca bk. Heyd, a.g.e., s. 32.
124
CEYLAN TOKLUOĞLU
Kasım - 2012
dantizminin doğmasına neden olmuştur.
82
Türkolojiye duyulan ilgi aynı zaman-
da Tatar ve Rusya’daki Türk kökenli grupların Pantürkçü ideolojiyi geliştirdiği
dönemle neredeyse eş zamanlı olarak, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı Osmanlı
toplumunda “kültürel Türkçülük” düşüncesinin temelinin atılmasına neden ol-
muştur.
83
Zenkovsky, 1908 Jön Türk devriminden sonra, hükümetin, Rusya’dan
Osmanlı İmparatorluğu’na göçen Türki göçmenlere karşı bakış açısının radikal
bir şekilde değiştiğini ve yaymaya çalıştıkları “ortak Türk birliği” fikrine olumlu
bakmaya başladıklarını iddia etmektedir.
84
Yukarıda bahsedildiği gibi Pantürkçülük, 1904 yılında, Akçura tarafından
dile getirilmiştir. Bu fikirden etkilendikleri iddia edilen Gökalp ve Halide Edip
gibi arkadaşları Eni Lisan adında bir dernek kurmuşlardır. Derneğin amaçları
arasında Türklerin hayatı üzerindeki yabancı etkilerin kaldırılması, eski Türk
kültürünün canlandırılması, Türkçenin Farsça ve Arapça kelimelerden arındırıl-
ması ve Türkler, Moğollar, Tunguzlar, Finliler ve diğer Ural-Altay halklarından
oluşan etnik ve kültürel Turan halkının bilimsel olarak belirlenmesi bulunmak-
taydı. Yayın organları olan Genç Kalemler kısa sürede Pantürkçü görüşün önde
gelen sesi haline gelmiştir.
85
Bu ideoloji çok daha geniş bir duruş olan ve Macar-
lar, Finliler ve diğerleri gibi Türk olmayan grupları da kapsayan Turancılıktan
farklıdır.
86
Ali Bey Hüseyinzade’nin
İstanbul’a gelişi Gökalp üzerinde büyük bir etki
yapmıştır.
87
Gökalp’in Türkoloji çalışmalarına olan ilgisi yine Ali Bey Hüse-
yinzade ile başlamıştır.
88
Gökalp, “Türk milletindenim, İslam ümmetindenim,
Avrupa medeniyetindenim” sloganını Ali Bey Hüseyinzade’nin eserlerinden al-
82 Landau,
a.g.e.,
s. 34-35.
83 Landau,
a.g.e.,
s. 30-31. Ayrıca bk. Hostler, a.g.e., s. 140-142; Lewis, a.g.m., s. 221-222.
Türkoloji alanındaki gelişmeler hakkında detaylı bilgi için bk. “Türkoloji Çalışmalarına Toplu
Bir Bakış ve Ödevlerimiz”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı, Belleten, Yazı Kurulu, Türk Tarih
Kurumu Basımevi, Ankara, 1960, s. 1-21.
84 Zenkovsky,
a.g.e.,
s. 106.
85 Zenkovsky,
a.g.e.,
s. 107.
86 Jacob M. Landau,
Exploring Ottoman and Turkish History, Hurst & Company, London
2004, s. 26.
87 Ziya Vakkasoğlu, Tarih Aynasında Ziya Gökalp, Cihan Yayınları, Sayı 68, İstanbul 1984, s.
102-103.
88 Mehmet Karakaş , “Ziya Gökalp’e Yeniden Bakmak: Literatür ve Yeniden Değerlendirme”,
Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi
, sayı 11 (Türk Sosyoloji Tarihi), 2008, s. 442.