4-iii psihologija tur indd



Yüklə 2,24 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/64
tarix17.07.2018
ölçüsü2,24 Mb.
#56168
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   64

32
Psİkolojİ
olarak incelenmektedir ve insanın tecrübesiyle birlikte, doğrudan bilgilen-
memizi (cisimin bütünsel olarak kaydedilmesini) sağlamaktadır.
İnsanın tecrübesi, kaydettiğimiz şey için doğru kavram yaratmamız 
esnasında algılamamızı sağlamaktadır. Örneğin insan büyük mesafeden 
ufak görünür, ancak biz cüce gördük demeyiz, çünkü tecrübemiz bizi tüm 
cisimlerin uzaktan küçük göründüğünü öğretir. Ormanda bulunuyorsak, 
motorlu testere ve araba sesini tecrübemiz sayesinde farkederiz. 
Algılama sürecinde üç temel özellik vardır:
-Algı seçimi
- insanın duyularına aynı anda milyonlarca uyarı etki 
etmektedir. İnsanın kendi dikkatini hangi uyarılara yönelteceğini kendisi 
seçmektedir. Seçimi genelde kendi özellikleri, izlenimleri, uyarıların kuv-
veti ve diğer şeylere göre yapmaktadır. Örneğin kendi çocuğunun sağlığı 
için endişe duyan bir anne, tüm diğer ses ve hışırtıları önemsemeyerek, 
kendi çocuğunun nefes alışını dikkatle dinlemektedir.
-Algılamanın bütünselliği
- cisim ve belirtiler daha çok öğeden 
oluşmaktadır, ancak algılamada onlar bir bütünü oluşturmaktadırlar. 
Örneğin ağaç: kök, gövde, dallar, yapraklar;
-Algılama sabitliği
- cisim ve belirtiler devamlı olarak değiştikle-
rine karşın, insan onları sabit olarak adlandırır. Ör. aşağıdan seyredilen 
yuvarlak masa elipsoid olarak görünür, ancak biz yuvarlak masa görüyo-
rum deriz. Algılama sabitliği insanın ortamdaki kalımı açısında önemli 
bir koşuldur.
Algılamalara iki grupa ayırılan çok sayıda etkenin tesir ettiği bilinir:
DİŞ ETKENLER
-uyarıların yakınlık, benzerlik, simetri, süreklilik 
ve diğer özelliklerine göre fiziki organizasyonunu kapsar.
İÇ ETKENLER
- bu faktörlerin algılama sürecine olan etkisinin bü-
yük önemi vardır:
-Organizmanın fizyolojik durumu algıların seçimi ve algılama sü-
recinde büyük rol oynamaktadır. Örneğin aç insan gıda algılar, çöldeki 
susamış insan su ile dolu vahayı algılar. Sayısı çok hastalık senzomotor 
yeteneklerine etki ederek, algılamayı azaltır veya yanlış yönlendirir;
-Duyu organlarının fonksiyonu aynı öyle algılamaya etki eder. Yaşlı 
insanlarda görme, koku, işitme gibisinden duyu yeteneklerinin azalığı bi-
linmektedir. Çeşitli hastalıklara kapılan insanlarda da duyu organlarının 
çalışmasında değişiklikler meydana gelmektedir;


33
sağlık mesleki okullar için
-Tecrübe-bu etkeni daha önce önemli bir algılama etkeni olarak 
vurguladık. Daha önceki tecrübemizde olan cisim ve olayları, ilk kere kar-
şılaştıklarımıza kıyasen daha hızlı ve daha iyi algılamaktayız;
-Beklentiler-uyarıların seçimi ve onların bütünü olarak organizas-
yonuna etkide bulunur. Beklentiler, daha önceki tecrübeyle birlikte, in-
sanların aynı şeyleri farklı algılamalarına katkı sunmaktadır. Beklentiler 
insanın ihtiyaçlarıyla sıkı temas içindedir;
-Dikkat-algılamalar sürecinde önemli bir etkendir. Bazı olaya ne 
kadara daha büyük dikkat gösteriyorsak, algılama da o kadar daha iyi olur. 
Kendi işine yeterince dikkat etmeyen insan çok sayıda hata yapabilir;
-Duygular-duyguların algılamalara etkisi iki yönlüdür. Korku öfk e 
gibi yoğun olumsuz duygular, bozuk algılamalara neden olmaktadır. Ilımlı 
yoğunluğu olan hoş duygular, daha düzgün algılama için elverişli bir etke-
ni temsil eder;
-Sosyal etkenlerin etkisi-bu etken psikologlar Brüner ve Gudman 
örneğiyle en iyi şekilde sergilenmektedir. Onlar iki gruba ayrılan çocukla-
ra (yoksul ve zengin çocuklar) metal para gösterip, saklamışlardır. Ondan 
sonra çocukların parayı çizmelerini istemişler. Yoksul çocuklar, zenginlere 
kıyasen, parayı olduğundan çok daha büyük çizmişler.
Kültür, alışkanlıklar ve gelenekler
 de algılama sürecini etkiler. 
İlaçlar (sedatif, trankilizer, hipnotikler), alkol ve uyuşturucular (kokain, 
LSD ve diğ.) büyük yorgunluk, ruh hastalıkları, merkezi sinir sisteminin 
zehirlenmesi, yüksek hararetli kimi enfektif hastalıklar ve diğer hastalıklar 
insanın algılamalarına etkide bulunabilir. 
Sonunda şunu da belirtmeliyiz ki, her seferinde zihinsel süreçler ile 
takip edilen algılama sürecinde, insanın zekâsı da önemli rol oynamakta-
dır.
ALGILAMA BOZUKLUKLARI
Algılamalar alanında üç çeşit bozukluğa rastlanır: agnosyonlar, ya-
nılsama (illüzyonlar) ve varsanı (halüsinasyon).
1. AGNOSYONLAR
Agnosyonlar alınan duyu uyarılarının tanınması mümkün olmayan 
algı bozukluğudur. Bu arada perifer senzörler ve aff erent ile eff erent sinir 


34
Psİkolojİ
hatları muhafaza edilmiştir. Beyinde meydana gelen organik hasar neti-
cesinde görme (optik), işitme (akustik) ve dokunma (taktil) agnosyonları 
belirir.
Beyin kabuğunun belli bölgelerinde hasarın meydana gelmesi, algı-
lamada sorunlar yaratabilir, hasar ense bölgesindeyse görme algılamala-
rında bozukluklar olur. Bu gibisinden algılama bozukluğu olan insanlarda 
öyle denilen görme agnosyonu olur: onlar görür yani görme hatlarında 
hasar yoktur, ancak ne gördüklerini anlamaz ve bilmezler. Onlar her gün-
lük cisimleri (kaşık, çatal, çakmak) bakmakla tanıyamazlar, her birini do-
kunmaları gereklidir. 
Parietel korteks, özellikle arka bölümlerinde meydana gelen hasar-
lar, alanın algılanmasında bozukluğa yol açar. Böyle bir hasar neticesinde 
hasta etrafındaki dünyanın yarısını algılamaz, yani etraf alanda gördükle-
rini tek tarafl ı ihmal eder. Hasarlar genelde sağ ve arka parietel kortekste 
görülür, hasta sol tarafındaki realiteyi-gerçeyi (olay ve cisimleri) önemse-
mez. Neticede hastalar sol tarafl arında olan cisimlere çarpışır, yüzlerinin 
sadece sağ tarafına makyaj yapar, tabakta bulunan yemeği sadece sağ ta-
raft an yerler. Onlarda okuma problemi de belirebilir çünkü kelimelerin sol 
tarafını ihmal ederler.
2. YANILSAMA - İLLÜZYONLAR
Gerçek bir dış uyaranın yanlış algılanmasıdır. Demek ki dış uyarının 
eğri ya da yanlış algılanması söz konusudur. Dış uyarı oldukça güçlü etki-
lerin (özellikle korku) tesiri altında algılandığında meydana gelir. Büyük 
istek, hayal veya dikkatsizlik de aynı neticeyi verebilir.
İllüzyonlar reel uyarının yanlış algılanmasıdır. Psikopatolojide, çe-
şitli süreçlerin neticesi olarak (aşırı mikdarda narkotik, uykusuzluk vb) 
beyin kabuğundaki sensor merkezlerinde kaydedilen anormal duyarlılık 
sonucu olarak, yanlış yorumlanan uyarı olarak belirtilmektedir. Genelde 
alışkanlık, davranışlar, telkin veya şuur dışı motivasyonların neticesi olan 
bu illüzyonlar, çoğu kez etkin illüzyonlar olarak adlandırılır. Bu illüz-
yonlar sırasında, hastanın bilincinde aşırıcılık olarak da yorumlanabilir
örneğin kapının normal olarak tıklanması, güçlü gökgürültüsü olarak yo-
rumlanır.


Yüklə 2,24 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə