4-iii psihologija tur indd



Yüklə 2,24 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/64
tarix17.07.2018
ölçüsü2,24 Mb.
#56168
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   64

23
sağlık mesleki okullar için
rın belirmesine (ör. Mide ülseri) neden olmaktadır. Bu gözlemler, amigdal 
çekirdekte yapılan stimülasyonlara verilen otonom ve hormon tepkileri, 
uzun süreli stresin zararlı neticelerinin belirmesi bakımından sorumlu ol-
dukları sonucuna yöneltmektedir. 
İnsanlar üzerine yapılan araştırmalar, benzer netice vermiştir: has-
talarda beynin değişik bölgelerinin stimülasyonu (uyarılması) otonom 
sinir sisteminde tepkiler yaratmıştır, bu tepkilerin çoğu korku şeklinde-
dir ancak sadece amigdalanın uyarılması sırasında gerçek korku duyul-
duğu tespit edilmiştir. Amigdala lezyonları duygusal tepkileri azaltmıştır. 
Orbitofrontal korteksin (alın bölgesindeki beyin kısmı) etkisi ilginçtir: 
hasta etrafında nelerin meydana geldiği ve nasıl planların yapıldığı enfor-
masyonları (beyin frontal loblarının diğer kısımlarında) amigdalaya da 
yöneltilmektedir. Bu farklı duygusal ve fizyolojik tepkilerin belirmesine 
neden olabilir. Edebiyatımızda yer alan Phineas Geadges örneği (Damasio, 
1994) en ilginçlerinden biri sayılmaktadır: Başı tesadüfen darbe alan ve 
orbitofrontal korteksi daha büyük kısmı hasar gören Geadges, o zamana 
kadar işgüzar, ciddi ve girişimci bir kişiden, çocuksu, kendisi ve başkaları 
karşısında sorumsuz biri olmuştur. Planlı işlemler yapma ve gerçekleştir-
me yeteneğini kaybetmiş. Sinir sisteminde organik temeli olan başka bir 
ruhsal fenomen ataktır. 
Uyarıldıkları halde atak (saldırganlık) kışkırtan beyin merkezleri 
var mıdır? Beyinde saldırganlık merkezi mevcut mudur? Böyle bir merkez 
mevcut ise, bunu ne yöneltiyor ve ne kontrol ediyor? Saldırganlıkta hor-
monların rolü nedir?
Çok sayıda müellifin araştırmaları, beyinde saldırganlık çeşitlerinin 
gelişimi için sorumlu olan merkezlerin var olduğu sonucuna varmamı-
za sebebiyet vermektedir. Sayısı çok araştırma, kendiliğinden saldırgan 
olmayan bazı hayvanlar bile, beyinlerinin belirli bölgeleri uyarıldığında 
saldırgan olduklarını göstermektedir. Durum böyleyse belirli saldırganlık 
türlerini beyinin hangi bölümleri kontrol etmektedirler? Saldırganlı hipo-
talamusun uyarılmasıyla en kolay kışkırtılabilir. Bu arada hipotalamus fa-
aliyeti neticeleri orta beyine de yayılmaktadır.
Hormonların saldırganlığa etkileri nedir?
Türlerin ekseriyetinde testosteron ve saldırganlık arasındaki ilinti 
çoktandır gözlemlenmiştir. Erkekler daha saldırgandır. Kısırlaştırma uy-
gulandığında, saldırganlık kısıtlanır. Edvard bu konuda yaptığı deneyle-


24
Psİkolojİ
rinde, saldırgan davranışlardan sorumlu olan nöron devreleri dişilerde de 
testosteronun verilmesiyle sabitleşebileceğini keşfetmiştir.
Cinsel saldırganlık da aynı öyle testosteron seviyesiyle alakalıdır. 
Bazı ülkelerde, cinsel taciz suçu dolayısıyla birkaç kere yargılanan erkek-
lerin kısırlaştırılması veya karşı androgen etkisi olan ilaçların kullanılması 
tavsiye edilmektedir. Başka bir araştırmada, kısırlaştırılmış bir hastaya tes-
tosteron iğnesi yapılarak, yeniden saldırgan davrandığı tespit edilmiştir.
Saldırgan davranışla ilgili araştırmalara konu olan başka bir hor-
mon ACTHdİr. Bilim adamlarından oluşan bir grup, çeşitli deneylerle, 
ACTHnİn kendiliğinden karşı saldırgan etkisi olduğu ve bu tür saldırgan-
lığın belirmesi için testosteron hormonunun mevcut olması gerektiği so-
nucuna vardılar. ACTH ve glikokortikoidlerin seviyesini göz önüne alma-
dan, testosteron olmadığı halde saldırganlık belirmez.
HORMON BOZUKLUKLARINDA MEYDANA 
GELEN RUH DEĞİŞİKLİKLERİ
Tüm hormon bozuklukları er ya da geç, hasarın doğası ve büyüklü-
ğüne bağlı olarak, sinir-ruh değişikliklerine sebebiyet vermektedir. Birkaç 
hormon salgılayan ve diğer endokrin bezlere uyarıcı etkisi olan ve kandaki 
hormon seviyesini düzenleyen hipofizin önemi ve rolünu göz önüne ala-
rak, bu bezin hastalanması sırasında meydana gelen psikolojik değişik-
likler çok sık görülmektedir. Bu değişiklikler hormonların aşırı derecede, 
daha az ölçüde veya yetersiz miktarda salgılanması neticesindeN meydana 
gelir. Psikolojik değişiklikler hastalık veya bedensel eksiklikler (kısa boy, 
uzun boy, ikincil cinsel belirtilerinin kaybedilmesi, vb.) neticesidir.
Psikolojik değişiklikler, karakterde değişmenin meydana gelmesi, 
sinir, edilgenlik, uykusuzluk, afektif dengesizlik (nedensiz ağlamadan, bü-
yük öfk e ve kontrol dışı gülmeye kadar) olarak ifade edilmektedir. Bedenin 
görünümü dolayısıyla ya da endokrin bezlerinden salgılanan hormonların 
zehirli etkisi dolayısıyla psikoz şeklinde psikolojik değişikliklerin meyda-
na gelmesi de olasıldır. 
Yaralanma, kanama, iltihap veya tümör hasarı dolayısıyla hipofiz 
dokusu tamamen imha edildiği halde, poliendokrinolojik değişiklikler 
meydana gelir. Hasta kilo verir, kaslar zayıfl ar, cilt incelir, iç organlarda 
atrofi olur ve fonksiyonları azalır. Hastalar sıkça yırtılan ve kanayan ince 


25
sağlık mesleki okullar için
ve soluk renkli bir ciltle bürünen iskelete benzerler. Bu hastalık, hastalığı 
ilk olarak tarif eden Simondsa göre adlandırılmıştır. Şansına bu hastalık 
oldukça enderdir.
Soru ve ödevler:
1. Sinir hücresi organizmadaki tüm diğer hücreler gibidir (evet ya da 
hayır ile cevaplayınız).
2. Cerebrum ve beyincik aynı şeydir (evet ya da hayır ile cevaplayı-
nız).
3. Sağ ve sol yarımküre tamamen eşittir ve aralarında hiçbir fark 
yoktur (evet ya da hayır ile cevaplayınız).
4. Somatotrop hormonunu hangi bez salgılar?
5. Çok korktuğumuz zaman ağzımızın kuruduğunu hissediyoruz. 
Bu neden böyle oluyor diye düşününüz.
6. Güçlü duyguların yaşanmasında rol oynayan sinir sistemi kısım-
ları ve hormonları sayınız!
7. Saldırganlığa hangi hormonlar etki ediyor?


Yüklə 2,24 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə