56
göç ettiler. Karakalpaklar genelde tarım ve hayvancıkla uğraşırlar. Bu topluluklar
savaşlarda asker gönderirler. Hanlıktaki diğer topluluklara göre siyasî ağırlıkları
oldukça azdır. Her bir bölüm kendi beyleri tarafından yönetilir. Arallılar gibi
balıkçılıkla da uğraşırlar. Bunların sayısı 8000 aile yani diğer bir ifadeyle 40.000
kişiye yakındır.”
146
Hive Hanlığı’nda Özbek ve Karakalpaklardan sonra Türkmenler ve Kazaklar
geliyordu. Bunun yanı sıra İran, Buhara ve Rusya’dan getirilen esirler de önemli bir
yekûn tutmaktadır. Bu döneme ait kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre hanlığın
tamamı yaklaşık 500.000 kişiden oluşuyordu. Hive hanları, ayaklanmadan çekindiği
için hanlıkta yaşayan toplulukları birbirine düşürerek zaman kazanmaya çalışmış; bu
da beraberinde bu toplulukların birbirlerine asla güvenmemelerini getirmiştir.
Sonuçta birbirleriyle mücadele etmekten yorulan Türk toplulukları, Rusya’nın
Hive’yi işgali sırasında fazla bir direnç göstermemişlerdir. Rus diplomat grubundan
biri Hive Hanlığı ile ilgili yazdığı bir raporda şunları ifade etmiştir: “Hive
Hanlığı’nda birçok topluluk yaşamaktadır. Bu toplulukların çoğu birbirlerini
düşman olarak görüyorlar. Bu toplulukların çoğu Rusya’yla iş birliği yapmaya
hazırlar. Bunların başında da Karakalpaklar ve esirler gelmektedir.”
147
c- Yönetim Yapısı
Hive Hanlığı’nın başında “han” bulunmaktaydı. Hanlık makamı hukukî ve
siyasî anlamda birçok serbestliğe sahipti. Örneğin, istediği anda istediği kişiyi
asabilir veya önemli bir göreve atayabilirdi. Yönetimde handan sonra ikinci adam
“vezir” veya “kuşbegi” olup hanlıktaki kuyuların tespitinde ve kazılmasında önemli
görevleri bulunmaktaydı. Ayrıca Konırat’tan başlayarak Hive ve Yeni Ürgenç
bölgesinde yaşayan halktan toplanacak vergilerden mesuldü. Hanlığın güneyinde
bulunan şehirlerdeki vergiyi ise han adına diğer görevliler toplamaktaydı.
Kuşbegiden sonra “mehter” gelmekteydi. Mehterin görevi ise hanlıktaki görevlilerin
maaşlarını vermek ve askere alma işlerini yürütmekten ibaretti.
148
146
TGVİA RF, fond: VUA, dosya:19252, s. 42 vd.
147
TGVİA RF, fond: VUA, dosya:19252, s. 1–41.
148
TGVİA RF, fond: VUA, dosya: 6950, s. 153–184.
57
Yönetimdeki üçüncü mertebede “meçamehrem” ve onun yardımcıları
“hoçaşmehremler” bulunuyordu. Bunların görevi ise Hive’ye gelen kervanların
getirdikleri eşyalardan ve pazarda satılan mallardan vergi toplamaktı.
Meçamehremden sonra “bay” gelmekteydi. Bay, savaş olmadığı zamanlarda kendine
bağlı toprakların yönetimiyle ilgilenirdi. Savaş zamanlarında ise binbaşı rütbesiyle
görev yapardı. Bundan başka “kadı, kadıreis, bajman, yüzbaşı ve yesaul” gibi
görevliler bulunmaktaydı. Bunların her birinin ayrı ayrı görevleri vardı.
149
Çoğunluğunu Sünnî Müslümanların oluşturduğu Hive Hanlığı’nda dinî
anlamda en üst rütbede “ahun” bulunuyordu. Ahunları, Palvankadı atardı.
Palvankadı, Hive’de oturuyordu. Dinî görevlilerden olan ahundan başka “hoca,
kadıreis, molla” gibi bütün dinî rütbelilerde Palvankadıya bağlıydı. Mahkemelere
kadılar bakmaktaydılar. 1873 yılına ait belgelere göre adalet işleri ve mahkemeler,
hanlığı yöneten han ve kadıların elindeydi. Adalet, şeriat kuralları ve örfî kurallara
göre şekillendirilmişti.
150
Hive Hanlığı’nda gelirlerin en önemli kısmını toplanan vergiler
oluşturmaktaydı. 1869–1870 yıllarına ait belgelere göre Hive Hanlığı’nda vergi
sistemi şöyleydi:
• Hive Hanlığı’nda yaşayan aile fertlerinden her biri yılda 1 tilleden
151
5
tilleye kadar vergi ödemekle yükümlüdür.
• Bağ, üzüm ve yonca hasadından alınan vergi, toprak sahiplerinin tanap
152
hesabına göre ödedikleri vergi sitemine bağlıdır.
• Hive Hanlığı içerisinde yaşayan göçebe topluluklar da vergiye tâbiydiler.
Bunlar sahip oldukları deve başına 40 kuruş, öküz başına 20 kuruş ve koyun başına
da 5 kuruş ödemekle yükümlüydüler.
• Hanlığa dışarıdan gelen mallardan da vergi alınmaktaydı. Buna göre
getirilen malın satış fiyatının yaklaşık %2’i vergi olarak devlete giderdi. Ancak bu
149
TGVİA RF, fond: VUA, dosya: 6950, s. 153–184.
150
TGVİA RF, fond: VUA, dosya: 6949, s. 157–160.
151
Tille: gümüş parayla 4 manata denk gelmektedir.
152
Tanap toprak ölçüsü olup 1 tanap hektarın 1/6’sıdır.
58
oran vergi toplama memurlarının aldığı rüşvetten dolayı bazen %5’e kadar
yükselmiştir.
• Olağanüstü durumlardan kabul edilen savaş zamanlarında ve hanın ava
çıktığı durumlarda hanlıkta yaşayan herkesten ve göçebelerden ayrıca ek vergi
alınabiliyordu.
153
2- Rusya’nın Hive Hanlığı’nı İşgal Etmesi
XIX. yüzyılın ikinci yarısında Türkistan’da hâkimiyet sağlamak için güçlü
Avrupa devletleri arasında rekabet başlamış bulunuyordu. Özellikle İngilizler,
Afganistan ve Güney Türkistan ile yakından ilgileniyorlardı. İngilizler, 1839 yılında
Pamir’e kadar ilerlemişlerdi. İngilizlerin Türkistan’a yaklaşmaları üzerine Ruslar da
Hive’yi almak için teşebbüste bulunmuşlar ancak başarılı olamamışlardır. Bunun
üzerine Rusların Türkistan’a ilerlemesinde engel oluşturan Hokand Hanlığı’nın
Sırderya üzerindeki Akmescit Kalesi 1853 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiştir.
Fakat Rusların Kırım Seferi (1853–1855) Hokand Hanlığı’nın işgalini geciktirmiştir.
1856 Paris Antlaşması’ndan sonra Ruslar, Türkistan’a doğru ilerlemeye
başlamışlardır.
154
Türkistan’daki Hokand, Hive ve Buhara’nın durumu Rus yayılmacı
planlarının gelişmesi açısından uygundu. Ruslar bu amaçla İgnatiyev başkanlığında
bir komisyonu Türkistan’ı araştırmakla görevlendirmiştir.
155
İgnatiyev’in bu gezisi
Rusya için oldukça başarılı olmuş; Ruslar, İgnatiyev’in raporları doğrultusunda
Hokand üzerine yürümeye başlamışlardır.
156
1860 yılında harekete geçen Rus
kuvvetleri, 1864 yılında bütün bu bölgeyi işgal etmeyi başarmışlardır. Böylece
Sibirya’dan Sırderya’ya kadar olan sınır hattı güvence altına alınmıştır.
157
1868
yılında da Buhara üzerine yürüyen Rus kuvvetleri fazla bir direnişle karşılaşmadan
bu bölgeyi de işgal etmeyi başarmıştır.
158
Rusya’nın Buhara ve Hokand Hanlığı’nı
işgal etmesiyle İngiliz hükûmeti, Hive Hanlığı’na daha çok önem vermeye
başlamıştır. İngiliz hükûmeti, Hive’ye gizli ajanlar göndermek suretiyle burada
karışıklıklar çıkarmayı böylece yerli halkı Rusya’ya karşı kışkırtmayı planlamıştır.
153
TGVİA RF, fond: VUA, dosya: 5943, s. 157–160.
154
Mirza Bala, “Hokand Hanlığı”, İA, Cilt V, İstanbul 1950, s. 556.
155
Mehmet Saray, Rusların Orta Asya’yı Ele Geçirmesi, Ankara 1984, s. 4–5.
156
Z. V. Togan, Bugünkü Türk İli, s. 228.
157
Akdes Nimet Kurat, Rusya Tarihi, s. 350.
158
Mirza Bala, “Buhara”, İA, Cilt 2, 5. Baskı, İstanbul 1988, s. 769; Abdullah Recep Baysun,
Türkistan Milli Hareketleri, İstanbul 1945, s. 6.
Dostları ilə paylaş: |