112
onun Rus askerleri içinde olduğunu söylemiştir.
328
Hocaeli halkı, bu ayaklanmaya
neden olduğu için 100.000 manat para cezasına çarptırılmıştır.
329
Hocaeli Ayaklanması’na katıldıkları düşünülen bazı insanlar da Sibirya’ya
sürgüne gönderilmiştir. Sibirya’ya sürgüne gönderilenlerden birisi de İşan İdris
(1846–1926) olmuştur. Ajiniyaz’ın verdiği malûmatlara göre Karakalpakistanlı
işanlardan bazıları Esfendiyar Hanın zulümlerinden kurtulmak için İslâmın
merkezlerinden biri olan Kûfe’ye mektup yazmış ve yardım istemişlerdir. Kûfe’den
Esfendiyar Hana gelen cevapta şunlar yazılıdır: “Bize gelen mektuptaki yazılanlar
doğru ise şunu bilin ki sizi yok edeceğiz.”
330
Esfendiyar Han, Kûfe’ye giden
mektuptaki mührün İşan İdris’e ait olduğunu öğrendikten sonra onun peşine
düşmüştür. İşan İdris, Rusların yönetiminde bulunan Amuderya Kolu’nda yaşadığı
için Amuderya Kolu başkanına bir mektup göndermiştir. Bu mektupta şunlar
yazılıdır: “İşan İdris’i sürgüne göndermeniz gerekmektedir. Çünkü İşan İdris, halkı
Rusya’ya karşı kışkırtmaktadır. Diğer dinlere karşı savaş açmıştır. 1916 yılında
Karakalpakistan’da çarlığa karşı çıkan ayaklanmaların en büyük destekçisidir. Onun
yakalanması ve cezalandırılması için sizinle iş birliği yapmaya hazırım.”
331
Zaten bu
yıllarda Çarlık Rusyası, Türkistan’ı yöneten vekillerine verdiği emirde medreselerin,
işanların ve ulemaların kontrol edilmesini, halkın üzerinde kurdukları etkinin
azaltılmasını istemiştir. 1916 yılında Hocaeli’de çıkan bu ayaklanma her ne kadar
başarısız olsa da en büyük özelliği halkın mücadele gücünü artırması, Ruslarla iş
birliği yapan Esfendiyar Hanın hareketlerine karşı direnme gücü vermesi açısından
önemlidir. Günümüzde bile halk arasında Esfendiyar Hana karşı lânet okunmaktadır.
Çar yönetimi ve Hive hanları halk ayaklanmalarını önlemek için ne kadar tedbir
almışsa da bu ayaklanmaların önüne geçememişlerdir.
Hive Hanlığı’na bağlı Hocaeli Beyliği’nde çıkan 1916 Halk Ayaklanması,
Rusların yönetiminde bulunan Amuderya’nın sağ yakasında da yankı bulmuştur.
1916 Halk Ayaklanması’nın Rusların hâkimiyetindeki bölgelere de sıçramasının
önüne geçebilmek için bu hareketlenmelere önderlik edebilecek kişiler yakalanmış
328
Ayn. esr., s. 26-34.
329
G. Nepesov, ayn. esr., s. 46.
330
Karakalpakistannın Jana Tariyhı, s. 115.
331
Gös. yer.
113
ve sürgüne gönderilmiştir. Örneğin 22 Mart 1916 tarihinde Çimbay bölgesi başkanı,
zararlı kişiler olarak nitelediği Çimbay nahiyesinden Allaniyaz Aytımov’u, Nökis
nahiyesinden Süleyman Ayekeyev’i, Janabazar nahiyesinden Cumamurat
İbrahimov’u sürgüne göndermiştir. Buna benzer tedbirler aslında ülkede
karışıklıkların çıkmak üzere olduğunun bir göstergesidir. 1916 yılındaki
ayaklanmaların büyümesinde en büyük etken Rus imparatoru II. Nikola’nın 25
Haziran 1916 tarihinde yayımladığı fermandır.
332
Çarlık Rusyası, 25 Haziran
1916’da yayımladığı bir emirle Rusya’ya bağlı topraklarda savaşan çar askerlerine
yardımcı olmak için siper kazma işine insan gönderilmesini istemiştir. Bu emre
uygun olarak Amuderya Bölümü’nden insanlar da askere alınacaktır. Buna göre
yabancı kavimler olarak adlandırılan Özbek, Kazak, Karakalpak, Türkmen vb. bütün
kavimlerin 19–43 yaşları arasındaki erkekleri savaş için askere çağrılmışlardır. Yani
kısacası Rusların hâkimiyetinde olan bütün topraklarda seferberlik ilân edilmiştir. Bu
emir, yabancı kavimlerin durumları göz ününde bulundurulmadan çıkarılmıştır.
Ayrıca bu dönem tam bahçe bozumu zamanıdır. 2 Temmuz 1916’da Türkistan valisi
yardımcısı M. R. Yerofeyev’in emriyle bütün askerî valiler toplantıya çağrılmış; bu
toplantı sonucunda askerî valiler, bölge, kaza ve nahiyelerden alınacak askerlerin
sayısını belirlemek ve buralardaki düzenin sağlanması konusunda emir almışlardır.
Bu emre göre Amuderya Bölümü’nden 5149 kişi seferberlik icabı askere
çağrılacaktır.
333
Seferberlik emrinin çıkarılması halkın ayaklanmasına neden
olmuştur; çünkü askere alınacak kişilerin seçiminde de haksızlılar yapılmıştır. Yerli
yöneticilerin verdiği bilgiye göre her aileden bir kişi alındığı hâlde daha sonra
anlaşılmıştır ki bazıları rüşvet vermek yoluyla bu yükümlülükten kurtulmuştur.
334
Yani kısacası rüşvet veremeyenler askere alınmıştır. Yerli yöneticiler ve Rus
hâkimler, rüşvet sayesinde maddî anlamda oldukça zenginleşmişlerdir. Bu rüşveti
toplarken de değişik nedenler öne sürmüşlerdir. Genelde bu nedenlerin başında
orduyu öne sürmek en çok tercih edilenler arasında olmuştur. Örneğin Törtkül
nahiyesi başkanı Kazakbay Abdukarimov, 1916 yılının Temmuz ayında Akkamıs
köyü cemaatine mensup bazı köylülerden, Albay Kolosovskiy’in para istediğini öne
332
Karakalpakstan ASSR Tariyhı, s. 179.
333
ÖZROMA, fond: I–907, liste:1, dosya: 565, s. 26; Borba trudyaşihsya Karakalpakii, s. 118.
334
Abdülkadir İnan, “Türkistan’da 1916 Yılındaki Ayaklanma”, Türk Kültürü, sayı:12, Ankara 1963,
s. 26–30.
114
sürerek rüşvet toplamıştır. Yine Şorahan bölgesine bağlı Şıbıklı köyü aksakalı
Devletmurat Matkarimov, kendi cemaatinden aynı sebeplerle rüşvet toplamıştır.
335
Çarlık Rusyası, 11 Temmuz 1916’da yeni bir genelge yayımlamıştır. Bu
genelgeye göre yerli yöneticiler ile üst düzey görevliler önceden belirlenmiş
yükümlülüklerden muaf tutulmuştur. Bu emre göre parası olan ve sözü geçen hiç
kimse askerî yükümlülük altına girmemiştir; ancak halkın bu genelgeye karşılık
vermesi gecikmemiş, insanlar görevli oldukları işyerlerine gitmeyerek kendilerine
engel olmaya çalışan yöneticileri de dövmüşlerdir. Üst düzey yöneticilerin evlerini
yakarak, onlara ait tarım arazilerine su göndererek buraları tahrip etmişlerdir. Çar
hükûmeti halkın gösterdiği bu tepkiye karşılık Amuderya Bölümü’nde olağanüstü hâl
ilân etmiştir. Amuderya Bölümü emrine Petro-Aleks garnizonu askerleri verilmiştir.
Ayrıca ayaklanan halka karşı kullanılmak maksadıyla bu bölümde yaşayan Ural
Kazaklarından yararlanılması kararlaştırılmıştır.
336
Ural Kazaklarının sayılarının
belirlenmesi ve toplanması maksadıyla da bir komisyon oluşturulmuştur. Ural
Kazaklarından bazı kişilerin de yardımıyla “bozuk” olarak adlandırılan
ayaklanmacıların bir kısmı tutuklanmıştır.
337
Fakat Ruslar tarafından alınan bu
tedbirler halkın mücadele isteğini dindirmemiştir. 24 Temmuz 1916’da Şorahan
bölgesine bağlı Törtkül nahiyesi, Saktiyan köy cemaatinden birçok kadın bir araya
gelerek nahiye başkanı Kazakbay Abdukarimov’u protesto etmiştir. Bunlar nahiye
başkanından askerî yükümlülükler nedeniyle göreve alınan eşlerinin ve çocuklarının
serbest bırakılmasını talep etmişlerdir. Arşiv belgelerinden edindiğimiz bilgilere göre
protestocu kadınlar, nahiye başkanına ağır sözler sarf etmiş; hatta bir kadın nahiye
başkanına linç girişiminde bulunarak onu değnekle kolundan yaralamıştır. Nahiye
başkanının korumaları duruma müdahale ederek kadınları dağıtmayı başarmıştır.
338
Törtkül nahiyesine bağlı diğer köylerde de buna benzer ayaklanmalar ortaya
çıkmıştır. 25 Temmuz 1916’da Hocajer köyü cemaatinden yüz elli kadın, Şorahan
bölgesinin polis komiserine başvurarak isteklerini sunmuşlarsa da polis komiseri
onları sakinleştirmeyi başarmıştır. 25 Temmuz 1916’da yine Törtkül nahiyesine, üç
335
Ya. M. Dosumov, ayn. esr., s. 63.
336
İbrahim Yarkın, “Türkistan’da 1916 Yılı İsyanı Hakkında Bazı Bilgiler”, Türk Kültürü, sayı: 68,
Ankara 1967, s. 565–568.
337
A. Töreyev, 1916–jılgı halık köterilisi, s. 34.
338
ÖZROMA, fond: I–907, liste:1, dosya: 565, s. 60.
Dostları ilə paylaş: |