Yabancılaşmış Karakterler ve Politik Eleştiri:… (220-235)
235
Marx K (2005) Ekonomi Politiğin Eleştirisine
Katkı, Sevim Belli (çev), Sol Yayınları, Anka-
ra.
Marx K ve Engels F (1998)
Komünist Parti
Manifestosu, Cenap Karakaya (çev), Sosyal
Yayınları, İstanbul.
Moran B (2003) Türk Romanına Eleştirel Bir
Bakış 2, İletişim Yayınları, İstanbul.
Moran B (2004) Türk Romanına Eleştirel Bir
Bakış 3, İletişim Yayınları, İstanbul.
Özadalı S (1998) Yeni Bir Kurtarıcı Arayışı,
Birikim Derg, İstanbul, 114, 78-82.
Riazanov D (1997) K. Marx ve F. Engels.
Hayat ve Eserlerine Giriş, Ragıp Zarakolu
(çev), Belge Yayınları, İstanbul.
Wallerstein I (2006) Tarihsel Kapitalizm,
Necmiye Alpay (çev), Metis Yayınları, İstan-
bul.
Weber M (1997) Protestan Ahlakı ve Kapita-
lizmin Ruhu, Zeynep Aruoba (çev), Hil Yayın-
ları, İstanbul.
Weber M (2003), Şehir. Modern Kentin Olu-
şumu, Musa Ceylan (çev), Bakış Yayınları,
İstanbul.
Weber M (2006) Bürokrasi ve Otorite, H. Ba-
hadır Akın (çev), Adres Yayınları, Ankara.
Hollywood Sineması’nın Yeni Oryantalist Söylemi ve
300 Spartalı (236-249)
237
(Ryan ve Kellner 1997: 8). Oryantalist unsurla-
rı içinde barındıran filmler de, Batı’nın Do-
ğu’ya bakış açısını çeşitli şekillerde kodlayarak
Batı’nın Doğu fikrini tanımlamakta ve meşru-
laştırmaktadır. Said (2004: 60), Doğu’nun Batı
medyasında sunulmasında, yalnızca ne söylen-
diğinin değil, nasıl, kim tarafından, nerede ve
kim için söylendiğinin de önemine değinmek-
tedir. Bu da filmlerdeki örtük ya da açık oryan-
talizmin ortaya konulması noktasında,
filmlerin
daha dikkatle incelenmesi/eleştirilmesi sorun-
salını gündeme getirmektedir. Bugün, dünyada
egemen olan Hollywood sinemasının ulaştığı
seyirci kitlesi düşünüldüğünde, durumun önemi
fark edilebilmektedir.
Hollywood sineması, oryantalist bakış açısı ile
öteki olarak tanımladığı Doğu üzerinden Batı
kimliğini inşa etmektedir. “İnsan kendini inşa
ederken ötekini ideolojik ve kültürel vb. olarak
muhakkak tanımlamaktadır” (Uluç ve Soydan
2007: 36). Şöyle ki iyi/kötü, doğru/yanlış,
güzel/ çirkin gibi düalizmler Doğu/Batı düa-
lizmine de kaynaklık etmektedirler. Oryanta-
lizmde olduğu gibi Batı, Doğu olmayan yani
Doğu’nun özelliklerine sahip olmayan olarak
kendisini tanımlamaktadır. Ayrıca “Oryanta-
lizm, egzotik, erotik, tuhaf Orienti; kategoriler,
tablolar ve kavramlarla aynı anda tanımlanan
ve kontrol edilen, anlaşılabilir ve kabul edilebi-
lir bir fenomen haline getirmiştir.
Bilmek ha-
kim olmak demektir” (Turner 2003: 45). Ba-
tı’nın, Doğu üzerine araştırma ve çalışmalar
yapması, Doğu’yu tanımlaması ve kontrol
etmesi, dolayısıyla Doğu üzerinde hakimiyet
kurması anlamında da önemlidir. Çünkü oryan-
talizm, bu noktada Batı’nın emperyalist amaç-
larına da hizmet etmektedir. Çalışmada, oryan-
talist motiflerin genel olarak Hollywood sine-
masında nasıl kullanıldığı, dünyadaki değişim-
ler de göz önünde tutularak ortaya konulacak,
ayrıca örneklem olarak seçilen
300 Spartalı
adlı filmdeki oryantalist motiflerin yeni oryan-
talist söylem bağlamında ne şekilde kurgulan-
dığı ve bu motiflerin günümüz Amerikan ideo-
lojisi ile ilişkisi tarihsel,
sosyolojik ve antropo-
lojik bir okumayla ortaya çıkarılmaya çalışıla-
caktır.
1. BATI VE ORYANTALİZM
Oryantalizm kavramının tam olarak çıkış tarihi
bir çok araştırmacıya göre net olarak ortaya
konamasa bile, bazı araştırmacılar kavramın
ortaya çıkmasını 1312’de toplanan Viyana
Konsülü’nün çeşitli Batı üniversitelerinde Arap
Kürsüleri kurmalarına dayandırmaktadırlar.
Kavramın akademik bir disiplin olarak kabul
görmesinin 18. yüzyılın son çeyreğinden itiba-
ren başlayarak 19. yüzyılda gerçekleştiği bi-
linmektedir. Doğu üzerine yapılan araştırmala-
rın çok çeşitli alanlarda ve farklı kulvarlarda
varlığını sürdürdüğü görülmektedir (Bulut
2004: 1-10). 18. yüzyıla gelene kadar oryanta-
lizmin amacı: Batı’nın kendisinden her şeyiyle
farklı bir Doğu yaratması iken, yüzyılın sonun-
da Batılı ülkelerin kendilerine tamamen zıt olan
Doğulu ülkeleri eğitmek, geliştirmek, yardım
etmek ve uygarlaştırmak gibi bir misyon üstle-
nerek, Batı’nın kendi ideolojik amaçlarına
hizmet eden bir Doğu yaratmak amacında ol-
duğu görülmektedir. Kurgulanan bu Doğu’nun
farklılıklarının ortaya konulması, Doğu’nun
nimetlerinden yararlanmanın da bir yolu haline
gelmektedir. Böylece Doğu’nun, Batı tarafın-
dan denetim altına alınması amacıyla görünür-
de desteklenir duruma geldiği görülmektedir.
Doğu/Batı üzerine olan görüşlerin bir kısmı
oryantalist çalışmalara olumlu bakarken bir
kısmı bu çalışmaların nesnelliğini ve doğrulu-
ğunu
kabul etmemekte, oryantalist çalışmalara
negatif bir tutum takınmaktadırlar. 1970’lerde
oryantalist çalışmalara negatif bakan araştırma-
ların varlığı özellikle Edward Said ile netleş-
mekte, Said’in
Oryantalizm adlı kitabı, hem
kelimenin isim babalığını yapmakta hem de bu
çalışmadan sonra bu tür çalışmalar yoğunlaş-
maktadır.
Batı için Doğu, yüzyıllardır farklı nedenlerle
ilgi ve merak konusu olmaktadır. Doğu’nun
kültür, felsefe, sanat, din, tarih vb. olmak üzere
çok geniş alanlarda oryantalist araştırmalara
malzeme olduğu görülmektedir. Doğu/Batı
üzerine olan çalışmalar, iki toplumun her dö-
nemde karşılıklı iletişimi olduğunun kanıtı
olarak dikkatleri çekmektedir. Bazen bu çalış-
malar, düşmanı daha iyi tanımak amacıyla
olurken bazen de Doğu’ya duyulan merak ve
ilgiyle ya da mistik, gizemli, egzotik bir Doğu
yaratmak gibi nedenlerle de olmaktadır. Bu
alanda yapılan çalışmaları, en temel anlamda
oryantalist çalışmalar başlığı altında toplamak
mümkündür. Çünkü oryantalizm, en basit an-
lamıyla, kendini Batılı olarak kabul eden biri-
nin, kendisi dışında kabul ettiği Doğu’lunun
kültürü, ülkesi, dini, sanatı yani onlara ait olan
herhangi bir şeyle ilgili olarak konuşması,