Thank you for your contribution


 Oryantalist Sanatçı Olarak Zonaro’nun



Yüklə 10,37 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə241/243
tarix16.08.2018
ölçüsü10,37 Mb.
#63316
1   ...   235   236   237   238   239   240   241   242   243

501

2. Oryantalist Sanatçı Olarak Zonaro’nun 

Eserlerinde Doğu Uygarlığı Ve Oryantalist 

Öğeler

İtalyan ressam Zonaro (1854- 1929), İstanbul’da çok 

sayıda resim üretmiştir. Türk ressamlarının da Avru-

pa’da, özellikle Paris’te sanat hayatına katılmalarına 

destek vermiş ve Türk resminin gelişiminde önemli bir 

yere sahiptir (http:// wowturkey.com). Zonaro anılan 

dönemde eşine az rastlanır bazı görüntüleri resminde 

kullanmıştır. Kadın ve erkeğin bir arada günlük hayat-

taki yanyanalıklarını ve birbirine olan temaslarını gözler 

önüne sermiştir (Germaner,2009). (Resim-5). Mistik, 

görülmemiş, resmedilmemiş manzaraları çalışmıştır. 

Birçok macerayı birlikte yaşadığı kız arkadaşı (sonradan 

eşi olacak) Elisa Pante ile birlikte kurdukları rüyanın 

peşinden İstanbul’ a gelmiştir. İstanbul genç çift için 

heyecan verici ve her noktası resim yapılacak harika 

manzaralarla dolu bir şehir olmuştur. Bu eşsiz şehirde 

kısa sürede çevre oluşturan çift, İtalyan bir ressam 

olarak beğeni toplamıştır. Zonaro, Osman Hamdi Bey’in 

de dostluğunu kazanmıştır. İtalya bakış açısı ile yaşadığı 

şehri ve hayatı konu alan eserler üretmiş ve özgünlüğe 

önem vermiştir (Başbuğ, 2009) . İstanbul’u ve gün-

lük yerel hayatı fotoğraflamışlardır. Birlikte her hafta 

Galata Köprüsü üzerinde gerçekleşen “Ertuğrul Süvari 

Alayı”nın geçidi, ilgi odakları olur ve Elisa’ nın fotoğraf-

ladığı bu törenin bir resmini yapar ve bu resim vesilesiy-

le II. Abdülmecit’in huzuruna çıkarılıp, Mecidiye Nişan’ı 

ile ödüllendirilir (Resim-6). Bu ödülün yanı sıra Zonaro 

artık saray ressamı olarak ilan edilir. Serveti-i Fünun 

Dergisi adına gelen bir davete katılmak üzere derginin 

yazarlarından olan Mehmet Sadık 1898 yılında Zonaro 

ile tanışır. Sohbet sırasında Zonaro kendi eserlerini 

şöyle yorumlamıştır: 

“Eserlerimde alışılmışın üstünde bir özellik yok. Ama bir 

övünç kaynağım varsa, o da ömrümü çalışarak geçirmem-

dir. Dolaşıyorum, çalışıyorum ve ömrümün sonuna kadar 

da çalışacağım, doğayı, bu emsalsiz kenti ve insanlarını 

tuvallerimde renklendirerek, ölümsüzleştireceğim. Dilerim 

bana gayretli bir sanatçı desinler. Benim için en büyük ödül 

budur. Zaten Padişah Efendimiz Haziretleri Şehriyaride, 

beni lütfen takdir buyurdular. Bu evi bana verdiler. Bana 

çalışma ve yaşam gücünü, cesareti ve saadeti verdiler. 

Eserlerime kıymet gösterdiler. Yaşamın güvencesi için ne 

lazım ise, bunları bana ve aileme sağladılar. Ben de kendi-

lerine olan vicdani ve sanat borcumu ödeyebilmek amacıyla 

çalışıyorum ve çalışıyorum” (Öndeş ve Makzume, 2003)  .

Rufai dervişleriyle de ilgilenen Zonaro, İtalya’da Armi 

Meydanı’ndaki ‘Yurt dışında Yaşayan İtalyanlar’ ser-

gisinde ‘Ayin Yapan Dervişler’ konulu üç tablosunu 

sergilemiştir. “Olağanüstü bir dokunma gücüne, usta 

bir anlayışa ve yarattığı eserlerde alışılmışın dışında bir 

etkinliğe sahip” (Öndeş ve Makzume, 2003). (Resim-7).

Zonaro, 18. yüzyıl Osmanlı Türkiye’sinde iki yüzden fazla 

ünlü eser vererek İstanbul’un tüm güzelliğini dünyaya 

duyurmuş ve İstanbul hayranlığının oluşmasında büyük 

katkısı olmuştur. Zonaro’ nun Doğunun hizmetine sun-

duğu eserleri uluslararası sergilerde yer almış ve büyük 

beğeniler kazanmıştır.  

“Zonaro sanatını Türklüğün büyüklüğünü anlatmaya ada-

mıştı. Türkler bu büyük ustanın kompozisyonları ve sihirli 

fırçasıyla ülkelerinin özelliklerini ve kendi erdemlerini 

dünyaya tanıttılar. Zonaro, Türkler ve bu ülke için, Osmanlı 

İmparatorluğu’nun dış ülkelerde görev yapan diplomatları-

nın çoğundan daha yararlı olmuştur. “Fakat ne yazık ki bu 

yiğit ve yürekli sanatçı, kötü bir hizmetkar gibi aşağılanıyor. 

İstanbul’dan, Osmanlı topraklarından çıkıp gitmesi isteni-

yor ve kesin bir tavır ile uzaklaştırılıyor. Ve bu mükemmel 

insan ressam Zonaro gönderilmezden önce birkaç günlük 

hazırlık süresi kendisinden esinlenerek, evinden kovu-

luyor! Oysa, Akaretler’ deki bu ev, bir ressam stüdyosu 

olarak, Osmanlı İmparatorluğu’nun reklamını yapan sayısız 

şahesere beşiklik etmişti. (…) Zonaro’nun sanatçı olması mı 

suçtu? Kılıçla bu ülke, büyük ve görkemli hale gelebiliyor 

gibi bir kanı varsa, bir ressamın fırçasından tuvale yansıyan 

görkemin büyüklüğü yanında bu başarı küçük kalır.” (Öndeş 

ve Makzume, 2003) . 

Sanatçının hakları İstanbul’daki İtalyan seferi tarafın-

dan da korunamadığı gibi İtalya Dışişleri Bakanı Titoni, 

İstanbul’da kaldığı seneleri ileri sürerek, sanatçıyı 

kınayan mesajlar iletmiştir. “Padişah II. Abdülhamid’ in 

sanata ve sanatçıya engin hoşgörüsü sevgi ve saygısının 

sıcaklığıyla, İstanbul’u ikinci vatanı olarak görmüştü. 

Türkçe öğrenmiş, başındaki şapkayı çıkartmış, yerine 

fes giymişti” (Öndeş ve Makzume, 2003). Padişahın 

tahttan indirilmesi ile de saray ressamlığı görevinden 

alınmış ve ülkeyi terk etmek zorunda bırakılmıştır. Tüm 

olumsuzluklara rağmen ülkesine döndüğünde yanında 

götürdüğü  çalışmaları batılılara sergilemiş ve sergi 

kataloglarında, kendini Sultan’ın Ressamı “Pittoredi S. 

M. I. II Sultano” olarak tanıtmıştır.

Çalışmanın bundan sonraki bölümünde ise Osmanlı 

Devletin’ de yaşanan batılılaşma politikalarına değinile-

rek bunun resim sanatında nasıl tezahür ettiği açık-

lanmaya çalışılacak ve özellikle de Osman Hamdi’nin 

eserleri bu eksende tartışılacaktır.



3. Batılılaşma Politikaları Bağlamında Osman-

lı’da Resim Sanatı Ve Doğu’nun Kendine Bakışı

Osmanlı Devleti’nin gerilemeye başladığı dönemden 

itibaren Batı ile olan karşılıklı etkileşim sürecinde artık 

Batı eski konumundan sıyrılıp Osmanlı Devletine yön ve-

ren bir konuma ulaşmıştır. Bu süreçte özellikle 3.Selim 

ve 2. Mahmut zamanlarında ciddi bir reform dönemine 

girilmiştir. Reformlar, Batı’nın baskısına karşı koymak 

amacıyla yukarıdan gelmektedir. Bu yolda en büyük 

engeli yeniçeri, ulema ve derebeyleri gibi düzenin temel 

dayanakları teşkil etmektedir. Yeniçeriliğin ortadan 

kaldırılması ve reform hareketlerine destek olacak bir 

silahlı gücün kurulması gerekmektedir. Modern ordu 

yalnızca dış düşmanlara başarıyla karşı koyabilmek 



Yüklə 10,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   235   236   237   238   239   240   241   242   243




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə