Elmи мяъмуяси



Yüklə 3,47 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə7/159
tarix02.12.2017
ölçüsü3,47 Mb.
#13563
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   159

Hz.Muhammed’in savaşlarından (Gazve ve Seriyyelerinden) elde edilen 

bazı askerî, diplomatik ve hukukî sonuçlar 

23 


 

 

 



 

Hz.MUHAMMED’İN SAVAŞLARINDAN  

(GAZVE ve SERİYYELERİNDEN) ELDE EDİLEN BAZI ASKERÎ, 

DİPLOMATİK VE HUKUKÎ SONUÇLAR 

 

i.e.n. Elşad MAHMUDOV



  

 

 

Dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan müslümanlar, İslâm’ın ilk 



dönemlerinden itibaren tarih boyu çeşitli nedenlerle savaşlar yapmış, bu 

konuda değişik metotlar geliştirmiş, çeşitli kural, hüküm ve prensipler 

vazetmeğe çalışmışlardır.  İslâm’da savaşın esaslarına yönelik bütün bu 

görüşler öncelikli olarak İslâm’ın birinci ve en önemli kaynağı olan Kur’ân-ı 

Kerîm’e, daha sonra ise Kur’ân’ın uygulayıcısı olan İslâm Peygamberi Hz. 

Muhammed’in (s. a. v) savaş faaliyetlerine, bu faaliyetlerin gerçekleştirildiği 

Asr-ı Saadet’e dayandırılmaktadır. Bununla da hayatın çeşitli alanlarında 

örnek gösterilen bu devirde yapılan askerî harekat, bir başka ifadeyle Hz. 

Peygamber’in gazve ve seriyyelerini de içine alan cihad faaliyeti daha 

sonraki dönemlerde müslümanların savaş telakkisini doğrudan etkilemiş, 

İslâm âlimleri asırlardan beri Hz. Peygamber’in askerî yönünü çeşitli 

vesilelerle incelemiş, onun bu konudaki uygulamalarını Kur’ân’da savaşla 

ilgili vazedilen prensiplerle karşılaştırmış ve her iki kaynakta belirtilen 

prensipleri esas alarak İslâm’da savaşın (cihadın) sebep ve sonuçlarına 

yönelik kâideler manzumesini ortaya koymaya çalışmış, gerek savaş öncesi 

ve savaş esnasında, gerekse sonrasında uyulması gereken kuralları kendi 

zamanlarındaki  şartlar çerçevesinde bazen en ince ayrıntılarına kadar 

inceleyip tartışmışlardır. Bu tartışmalar bazı guruplar arasında birbirine 

yakın olmakla beraber çeşitli görüşlerin ortaya çıkmasına neden olmuş, en 

önemlisi ise gün geçtikçe sosyal ve siyasî şartların da değişmesiyle 

müslümanların savaşa bakış ve silâhlı mücadele tarzlarında mühim 

                                                 

 BDU. İslam Elmləri Kafedrasının Müəllimi 



   BDU.İlahiyyat Fakültəsi İslam Tarixi və Mədəniyyəti Müəllimi 


 

 i.e.n. Elşad MAHMUDOV 

24 


değişikliklere yol açmıştır. Günümüzde dünyanın çeşitli coğrafyalarında 

bulunan müslüman halkların veya gurupların özgürlük, bağımsızlık ve 

sömürge karşıtı gibi eylemlerine bağlı olarak gerek iç gerekse dış düşmana 

karşı verdikleri mücadelelerinde kullandıkları ve çoğu kez İslâm adına 

gerçekleştirdikleri değişik metotlar, müslümanların geçmişten bu yana gelen 

cihad veya savaş anlayışının çeşitli tezahürleri olarak karşımıza çıkmakla 

beraber,  İslâm’da cihad ve savaş üzerine çeşitli ve yeni görüşlerin ortaya 

çıkmasına da sebep olmuştur. Bu hususlar aynı zamanda cihadın yalnız 

savaştan ibaret olduğunu ileri süren bazı müsteşriklerin yine cihadı, bütün 

dünya müslüman oluncaya veya İslâm hakimiyetine boyun eğinceye kadar 

müslüman olmayanlarla mukaddes savaş (Holy war) olarak ifade etmelerine 

mesnet teşkil etmiştir.

1

 Bütün bu görüşler ve yukarıda işaret edilen hususlar 



dünyada savaş telakkisine önemli bir katkı sağlamakla beraber her zaman 

güncelliğini koruyan İslâm’da savaş (cihad) konusu, özellikle de fiilî olarak 

bu alanda mücadele yapan ve Kur’ân’ın bu konudaki prensiplerini bizzat 

hayata geçiren Hz. Peygamber’in savaşları üzerinde bir daha durma 

ihtiyacını hissettirmiştir. Biz bu çalışmada  İslâm’da savaş (cihad) üzerine 

yapılan teorik tartışmalara, değişik görüşlere ve ortaya konulan genel 

prensiplere fazla girmeden mezkur konuya kaynaklık teşkil eden Hz. 

Peygamber’in bu alandaki uygulamalarını esas alarak onun savaşlarından, 

bir başka ifadeyle gazve ve seriyyelerinden elde edilen bazı siyasî, askerî, 

diplomatik ve hukukî gibi çeşitli alanları ilgilendiren sonuçları ortaya 

koymaya gayret edecek ve genel olarak İslâm’da savaş konusuna veya 

müsteşrikler tarafından iddia edildiği gibi Hz. Peygamber’in yaptığı cihadın 

bütün dünya müslüman oluncaya veya İslâm hakimiyetine boyun eğinceye 

kadar müslüman olmayanlarla mukaddes savaş olup olmadığı hususuna 

katkıda bulunma yolunda bir deneme yapacağız.  Bunu yaparken Siyer-

Megâzî, Ensâb, Tabakât, Genel İslâm Tarihi, Şehir Tarihleri, Hadis, 

                                                 

1

  bk. Majid KhadduriWar and Peace in the Law of Islam, The Johns Hopkins Press, 



Baltumore 1955, s. 53 vd.; Joseph Schacht, An Introduction to Islamic Law, Oxford 

University, London 1964, s. 130. Ann K. S. Lambton, State and Goverment in Medieval 



Islam, Oxford University Press, London 1981, s. 201-202; Rudolph PetersIslam and 

Colonialism, The Doctrine of Jihad in Modern History, Mouton Publishers, Netherlands 

1979, s, 3, 4, 118; a. mlf., Jihad In Classical and Modern Islam, Markus Wiener Publishers 

Prenceton, 1996, s. 115-116. 



Hz.Muhammed’in savaşlarından (Gazve ve Seriyyelerinden) elde edilen 

bazı askerî, diplomatik ve hukukî sonuçlar 

25 


Tefsir, Fıkıh, Edebiyat ve Coğrafya eserleri gibi İslâmî kaynaklardaki 

rivayet ve haberlerden hareketle elde ettiğimiz bilgilerden 

yararlanmağa çalışacağız. 

İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s. a. s) âlemlere rahmet olarak 

gönderilen ve müslümanlar için hayatın hemen her alanında örnek gösterilen 

bir  şahsiyettir. Onun her sözü ve her fiilinde insanlığa rahmet vardır. O, 

müslümanların karşılaşabilecekleri problemlerin çözümüne yönelik olarak 

din, siyaset, ekonomi, eğitim, sosyal ve kültür gibi hayatî önem taşıyan 

çeşitli alanlarda büyük değişikliklere imza atmıştır. İnsanlara sulh, emniyet, 

adalet, barış, kardeşlik, merhamet ve sevgi gibi değerleri aşılamış, bununla 

da büyük bir medeniyetin temelini oluşturan rahmet peygamberi olmuştur. 

Bunun yanında gerektiği takdirde çeşitli vesilelerle savaşlara da katılmış, bu 

savaşlar onun hayatının önemli bir kesitini oluşturmuş, hedeflerini 

gerçekleştirmede ve başarılı olmasında önemli bir yere sahip olmuşlardır. 

Hz. Peygamber bunun önemini vurgulamak için bir “rahmet peygamberi” 

oluşunun yanında aynı zamanda bir “savaş peygamberi” olduğunu ifade 

etmiştir. Bir devlet başkanı ve çok başarılı bir komutan olma özelliğine sahip 

olduğunu gösteren Hz. Peygamber’in icraatlarında bu özellikler açık şekilde 

kendini göstermektedir. Nitekim Hz. Peygamber çok sayıda gazve ve seriyye 

düzenlemesine rağmen, hiçbir zaman etrafa saldırgan bir kişi olmamış, ciddî 

sebebi olmadan herhangi bir askerî faaliyete girişmemiş, insanlara müslüman 

olmuyorlar diye savaş açmamıştır. Burada önemle vurgulamak gerekir ki Hz. 

Peygamber tespit edilen 29’u gazve ve 91’i seriyye olmak üzere düzenlediği 

toplam 120 askerî faaliyetinde öyle bir siyaset izlemiştir ki idaresi altına 

aldığı tüm Arap yarımadası düşünüldüğünde o, ister müslüman isterse de 

düşman taraf olmak üzere her iki cepheden de fazla kan dökülmesine 

meydan vermemiştir. Onun 11 sene zarfında çeşitli sebeplerle 

gerçekleştirdiği irili ufaklı 120 askerî faaliyetinde sahih rivayetlerden yola 

çıkılarak elde ettiğimiz ve makalenin sonunda verilen tablodaki bilgiler esas 

alınırsa müslümanlardan ortalama 340, düşmandan ise ortalama 800 olmak 

üzere, toplam 1200 kadar kişi zayiat verdirilmiştir. Bu sayılarda seriyyeleri 

hesaba katmadan sadece Hz. Peygamber’in bizzat katıldığı ve komuta ettiği 

gazveleri esas alacak olursak, yapılan 29 gazvenin 16 tanesinde fiilî olarak 

hiçbir çatışma çıkmamış fakat hedef gerçekleştirilmiştir. 13 gazvede ise fiilî 

olarak çatışma çıkmış ve müslümanlardan 140 kadar kişi  şehid düşmüş, 



Yüklə 3,47 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   159




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə